Bölüm Şarkısı : Tuvana Türkay&Tuna Kiremitçi / Diğer Yarım
Daldığı düşüncelerden kapının çalınması ile sıyrılan Lorin, mutfaktan çıkıp kapıya doğru yürüdü. Konakta kimsecikler yoktu. Aynı zamanda çalışanları da yoktu. Besna Hanım kızlarının rahata alışmalarını istemiyordu. Çünkü insanın hayatta nelerle karşılaşacağı muammaydı. Ağa kızları olmaları, yan gelip yatmalarını gerektirmez fikrindeydi Besna Hanım.
Konağın kapısını açan Lorin, karşısında gördüğü Dicle ile gülümsedi. Kendisi davet etmişti. Bu konağa alışması için çağırmıştı. Birkaç ay sonra gelinleri olacaktı çünkü.
" Hoşgeldin Dicle " dedi tebessümle.
Dicle " Hoşbuldum Lorin " derken içeri doğru adım attı.
Gözleriyle etrafı tararken " Kimse yok galiba " dedi.
Lorin başı ile onaylayıp " Hasta ziyaretine gittiler. Gel salona geçelim biz" dedi eli ile merdivenleri işaret ederek.
Dicle ile Lorin salona geçerken, koyu bir muhabbete daldılar. Lorin çoğunlukla Devran ile ilgili komik anıları anlatıyordu.
Dicle gözlerinden akan yaşları silip "Ay tamam yeter. Çenem ağrıdı gülmekten " dedi kahkahalar eşliğinde.
Lorin, muzip bir şekilde gülümsedi. Kaşlarını havaya kaldırıp omuzlarını silkti.
" Acı gerçekler yengecim. Hem bunları bilmen senin hakkın. Sonra bize gelin geldiğinde kocam değişti diye yakınma ! " dedi gülerek.
Dicle parmağındaki yüzüğe tebessüm ile bakarken " Tanırım ben Devran'ımı. Değişmez Allah'ın izni ile. Hem öyle olursa yakınmam güzel görümcecim. Sen içini ferah tut" dedi.
Lorin, yengesinin sözleri ile takdir edercesine gülümsedi.
Devran ise kapının pervazında durmuş dinliyordu ikiliyi. Sevdiği kadının kurduğu cümleler ile elini kalbine götürürken kocaman gülümsedi.
Eli ile alkış tutarken içeri girdi. Dicle'nin şaşkın bakışları altında elinden tutup ayağa kaldırdı. Mavi gözlerine uzunca baktı. Bu kadınla tamamlandığını hissediyordu Devran Ağa. Dudaklarını, Dicle'nin alnına bastırıp " Seni seviyorum Dicle'm" diye fısıldadı.
Lorin, ağabeyinin hareketleri ile gözlerinden kalp fışkırırcasına izledi. Dudaklarına masum bir tebessüm yerleşti. Çok güzellerdi !
Dicle, utanıp geri çekilirken göz ucu ile Lorin'e baktı.
Devran ise kız kardeşine dönüp "Insan hiç ağabeyini yengesine kötüler mi Lorin Hanım ? Valla benimkiler bir değişik. Senin beni savunman gerekiyor. Allah'tan Dicle'm biliyor beni " dedi yalancı bir kızgınlıkla.
Lorin ağabeyinin sözleri ile kıkırdayıp " Güzel işte seni biliyorsa bir sorun yok " dedi.
Devran, parmağı ile Lorin'i işaret edip " Nasıl hazırcevap görüyor musun güzelim ?" diye sordu Dicle'ye.
Dicle, iki kardeşin arasına girmemek adına tebessüm etmekle yetindi.
Lorin, aklına gelen şey ile çattı kaşlarını.
" Senin burdan gitmen gerek Devran Ağa. Dicle henüz bir Dağdelen değil. Burada olman uygun değildir " dedi kollarını birbirine bağlayıp.
Dicle, onaylar bir şekilde baktı bu sefer.
" Devran değil ben gideceğim görümcecim. Bir saatliğine izin almıştım. Zar zor izin aldım. Sorun çıkmasın " dedi koltuğun üzerine duran çantasını almak için eğilirken.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilemma (TÖRE)
General FictionŞeyhanlı, Dağdelen ve Karasoy aşiretlerinin etrafında gerçekleşecek olaylar bir o yana bir bu yana savuracaktı onları. Aşkın ihtirasına kapılıp yapmayacakları şeyler yapacak olmadıkları kişiliklere bürüneceklerdi. Gözlerinin önüne inen perde kor olu...