Sıkıcı geçen bir toplantının ardından derin bir nefes verip ayağa kalktı Fırat.
"Toplantı bitmiştir arkadaşlar. Anlaştığımız gibi her şey. Dağılabilirsiniz" dedi.
Herkes önündeki dosyaları alıp kalkarken ortağı Cihan elinde ki kalemi masaya koyup ayağa kalktı.
"Bu aralar fazla düşüncelisin" dedi.
Fırat sandalyesine otururken "Öyle miyim?" diye sordu.
Cihan "Evet. Bir garipsin" dedi.
Fırat gözünün önüne gelen yüz ile hafifçe gülümsedi. Aklına kazınmış gibiydi o gece. Bir türlü silemiyordu aklından.
"Bir kız var Cihan" dedi iç çekerek.
Cihan'ın kaşları havaya kalkarken bacak bacak üstüne atıp "Kimmiş bu kız?" diye sordu.
Fırat dudaklarını birbirine bastırıp "Bilmiyorum" dedi.
Cihan "Nasıl bilmiyorsun ? Nerde gördün ki kızı?" diye sordu merakla.
Fırat " Düğün vardı ya. Oraya gidiyordum. Araba çamurdan geçerken kızın üzerine sıçradı. Ben de indim arabadan özür dilemek için. Ama o benim kafamı yardı" dedi.
Cihan "Ne ! Şaka yapıyorsun" dedi sesli bir şekilde gülerek.
Fırat "Komik değil Cihan!" dedi sert bir şekilde.
Cihan "Tamam. Ee adı ne?" diye sordu.
Fırat omuz silkip "Bilmiyorum" dedi.
Cihan "Araştırmadın?" diye sordu bir kaşını kaldırarak.
Fırat oflayıp "Araştırmadım" dedi.
Cihan "Peki sen bu kızdan hoşlandın mı?" diye sordu.
Fırat kafasını sallayıp "Emin değilim. Sadece bir şey vardı o kızda. Beni ona çeken bir şey" dedi.
Cihan "E sen aşık olmuşsun kardeşim. Hayırlı olsun" dedi gülümseyerek.
Fırat "Ben o işlere bir daha girmem Cihan. Ağzım yandı bir kere" dedi sıkıntı ile.
Cihan "Sahra'yı unutsan artık Fırat. O kız sana ihanet ederek gösterdi karakterini. Bırak belki yine aşık olacaksın. Değmeyen bir kız için kalbini aşka mı kapatacaksın" dedi yılmış bir şekilde.
Fırat "Ben o sahtekarı çoktan unuttum Cihan ! Sadece cesaretim yok anlıyor musun beni ?" diye sordu.
Cihan "Şu kızı... Araştırmamı ister misin?" diye sordu.
Fırat önündeki dosyanın kapağını kapatıp "Hayır ! İstemiyorum" dedi kendinden emin bir şekilde.
Cihan kafasını sallayıp "Dediğin gibi olsun bakalım" dedi.
....
Şeyhanlı konağının fertleri öğlen saatlerinde hep birlikte oturmuş koyu bir sohbete girmişlerdi.
Zişan Hanım elindeki havluyu bir kenara bırakıp çayını yudumladı.
Sare " Şu Sırma denen kızın evine gidecektin ana. Ne oldu o iş" diye sordu.
Nazlı yengesinin sorusu ile annesine baktı merakla.
"Güzel gelinim bana kalsa şimdi kalkıp giderim ama Fırat istemiyor. Onu öfkelendirmek istemiyorum" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilemma (TÖRE)
Narrativa generaleŞeyhanlı, Dağdelen ve Karasoy aşiretlerinin etrafında gerçekleşecek olaylar bir o yana bir bu yana savuracaktı onları. Aşkın ihtirasına kapılıp yapmayacakları şeyler yapacak olmadıkları kişiliklere bürüneceklerdi. Gözlerinin önüne inen perde kor olu...