10/Müstakbel Gelin

7K 399 177
                                    

Günler günleri kovalarken iki gencin kalbi daha da ısınmıştı birbirine. Her gün buluşuyor, özlem gideriyorlardı. Mutluluk bir an olsun peşlerini bırakmazken, kader ağlarını örüyordu.

Bir tarafta gelini olarak Sırma'ya göz koyan Zişan Hanım, diğer tarafta kadını olmasını istediği Lorin'i isteyen Fırat ağa...

Zişan Hanım, oğluna Sırma konusunu tekrardan açmış ama hiç beklemediği büyük bir tepki ile karşılaşmıştı. Dolu gözlerle oğluna bakarken ceketini alması ile titrek bir sesle konuştu.

"Ona yok buna yok diyorsun oğul ! Bezdim artık. Aşiret evlenmen için üzerimize baskı yaparken senin aklın havalarda. Benim sana layık gördüğüm kızı görsen sen de istersin belki. Hiç hatrım yok mu yanında ? Sözlerim hiç mi umrunda değil?"

Fırat ceketinin kolunu düzeltirken az önce verdiği tepkiden pişman olmuş gözlerle baktı annesine. Sıkıntı ile nefes verirken karşısına oturdu. Belki de bazı şeyleri söylemenin vakti gelmişti. Annesinin ellerini tutarken kararlı bir ses tonu ile konuştu.

"Üzme kendini anacım. Aşiretin ne dediği umrumda değil benim. Madem evlenmemi istiyorsun, evlenirim ben de" dedi.

Zişan Hanım gözlerindeki yaşları silerken parıldayan gözlerle baktı oğluna.

"Sahiden mi?" diye sordu gülerek.

Fırat Ağa, gülümseyerek başını sallarken "Sahiden" dedi.

Zişan Hanım hızla ayağa kalkarken "Ben Besna Hanım'a haber vermiştim bugün için. Ama sen böyle tepki verince vazgeçtim. Akşam hazır ol o zaman. Sırma'yı görünce çok beğeneceksin. Çok güzel bir kız" dedi heyecanla.

Fırat Ağa, dudaklarını birbirine bastırırken ayağa kalkıp annesinin karşısına geçti.

" Evlenmek istediğim kız Sırma  değil anne. Şu takıntından vazgeç. Benim gönlümde başka birisi var" dedi.

Zişan Hanım, şok olmuş gözlerle oğluna bakarken yutkunamadı. Yalandan gülümsemeye çalışırken "Kimmiş bu kız?" diye sordu.

Fırat, tatlı bir şekilde tebessüm ederken "İsmi Lorin" dedi.

Zişan Hanım'ın kaşları çatılırken zihnini dolduran şeylerle gözlerini kaçırdı. İsim benzerliği olması için umut ederken başını salladı.

"Soyadı ne peki?" diye sordu korku ile.

Fırat, gelen soru ile düşünmeye çalışırken "Sanırım bu konuları hiç konuşmadık" dedi.

Zişan Hanım "Bir fotoğrafı da mı yok?" diye sordu.

Fırat "Olmaz mı ? Var tabi ki" deyip ceketinden telefonunu çıkardı. Galeriye girerken onun için ayırdığı klasöre girdi. Fotoğrafları açılırken yüzüne bir gülüş peydah oldu.

Çok güzeldi...

En sevdiği fotoğrafının üzerine tıklarken telefonu annesine çevirdi.

"Müstakbel gelinin bu Zişan Sultan" dedi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dilemma (TÖRE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin