7.BÖLÜM: MÜHÜR

325 10 1
                                    

Sabaha kadar uyumadım ve bulduğum kitabı inceledim. Tahminimce bu benim aile kitabımdı. İçinde anlamını bilmediğim semboller vardı. Yataktan kalktım ve odada bulunan mumun yanına gittim.

''Bana ışık ver.'' dedim. Yanmadı.

''Tamam.'' Daha kararlı bir şekilde

''Bana ışık ver.''dedim. Yine yanmadı ve sinirli ve daha da kararlı bir şekilde

''Bana ışık ver.'' dedim. Arkama bir ışık vurdu. Güneş tüm ışığını bana vermişti. Ben ufak bir mumu yakmaya çalışırken güneş tüm parlaklığıyla bana gelmişti. Sevinmiştim. Gülümsedim. Ama böyle olmaması gerekiyordu. Ben yalnızca basit bir mumu yakmaya çalışmıştım. Bu kadar büyük bir olay istememiştim. Bu işte bir terslik vardı.

Nick'in ağzından:

Sabah uyandığımda Melissa yanımdaydı. Tamam beraber oluyorduk ama bizim olayımız sadece bundan ibaretti. Ona ilgi duymamı beklemeliydi. Onun bana ilgi duyduğunu hatta beni sevdiğini biliyorum. Bu yaptığıma isterseniz şerefsizlik deyin. Ama bunu kendisi de biliyor. Yalnızca ona ilgi duyabileceğime inanıyor. 

''Gitmen gerek.'' diyerek onu uyandırdım. Kalkıp boynumu öptü. Aptal kız ona ilgi duymadığımı bildiği halde niye böyle davranıyordu. Aaaaa doğru ya beni seviyordu. Gerçekten tam bir aptal. Onu uzaklaştırmak için

''Hadi ama teyzem tutucu biri.'' deyip kendimi ondan uzaklaştırdım.

''Öyle olsun.'' dedi. Ayağa kalktım. Pantolonumu giyindim.

''Siz kızlar Cassie ile işleri yoluna koydunuz mu?'' diye sordum. Melissa'da iç çamaşırlarını giyiniyordu. 

''Biz kızlar mı? Sen de bunun parçasısın.'' dedi. Sonra devam etti.

''Hayır. Faye'nin çıkardığı yağmurun ödünü kopardığını düşünüyoruz.''

''Topluluğu mühürleyecek miyiz yoksa mühürlemeyecek miyiz?''diye sordum.

''Sanırım mühürlemeyeceğiz. Yani, Faye bunun kötü bir fikir olduğunu söylüyor zaten.'' dedi. Faye her zaman onu kullanıyordu ama o bunun farkında değildi. Yalnızca arkadaş olduklarını düşünüyordu.

''Her zaman Faye'i dinler misin?''

''Hayır. Aksi halde burada olmazdım. Ne var biliyor musun, bu aramızda kalsın, olur mu?'' diye sordu. Benim için hava hoştu. Sonra devam etti.

''Kimsenin yattığımızı bilmesini istemiyorum, bu yüzden sakın övünme.'' Onunla övüneceğimi mi zannediyordu?

''Seninle mi övüneceğim?''

''Götün tekisin.'' dedi. Tişörtünü ona attım. Pencerenin karşısına geçtim. Cassie oradaydı. Beni fark etmiş olacak ki bana bakıyordu. Penceremi kırdı. Demek ki sihir yapabiliyordu. Şaşırmadım desem yalan olur.

Cassie'nin ağzından:

Üstümü değiştirdim. Penceremin önünden geçerken Nick'i bana bakarken gördüm. Kendi kendime konuşmaya başladım.

''Lütfen.'' Elimi salladım. ''Tişörtün yok mudur senin be? Tamam perdeler, şimdi kapanabilirsiniz. Kapanın, şimdi!'' Ama Nick'in camı hızla kapandı ve kırıldı. Gerçekten bu işte bir terslik vardı. Hep istediğimden fazlası oluyordu. Aceleyle odadan çıktım ve aşağıya indim. Hemen evden çıkmam gerekiyordu.

''Kahvaltı ister misin?'' dedi anneannem. Şu anda gerçekten kahvaltı yapacak iştahım yoktu. 

''Hayır, geç kaldım.''

GİZLİ ÇEMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin