23.BÖLÜM: KAYMAK 2

183 10 2
                                    

Melissa'nın ağzından:

Ahh!! Başım cok ağrıyor ayrıca boynum da kaşınıyor. Sen de açıl ya. Hah sonunda dolabımı açabildim. Seslerden rahatsız oluyorum ve sanki biri peşimdeymiş gibi hissediyorum. Şu anda çok büyük bir acı hissediyorum. Acıdan kendimi dolaba vurdum ve elimle yumrukluyorum. Ve ayaklarım beni taşıyamadı.  Kayarak yere düştüm. Kimsenin koridorda olmamasıda benim şansım. Acıyla 'Tanrım!' diye bağırdım. Vücudumda çok büyük bir acı ve değişim hissediyordum. Nick yanıma koştu.

''İyi misin?'' dedi telaşla. Beni kollarımdan tutup sarsmaya başladı. O anda zaten bedenim ele geçirilmişti. Ayağa kalktım ve gülümseyerek 

''Nick.'' dedim.

''Evet Nick. İyi misin?'' dedi şaşkınlıkla.

''İyiyim ama yardımına ihtiyacım var.'' dedim.

''Ne?'' dedi.

''Ailemin Gölgeler Kitabı'nı buldum.''

''Ciddi misin?''

''Ama diğerlerinin bilmesini istemiyorum.''

''Nerede buldun?''

''Annemin eşyaları arasında bir kolye arıyordum ve günlüğü buldum. Aile kitaplarımızı ormanda sakladıklarına dair notlar tutmuş. Bulmama yardımcı olur musun? Sadece ikimiz oluruz, bütün büyüleri yaparız.''

''Eğlenceli olur.''

''Sırrımız olur.'' dedim. Hemen yola çıktık. Ama zaten ava kararmıştı. Ormanın derinliklerine doğru sürükledim onu. Burayı yeterli bulunca

''Dur! Tamda burası, hadi kazmaya başla bakalım. Kas yapmanın faydalarını görelim.'' dedim. Çarpık bir şekilde güldü ve 

''Emin ol çok faydasını gördün.'' dedi.  Kazmaya başladı ben de orada dikilip onu izliyordum. Aradan bir saat geçince ben çok sıkılmıştım ve o da çok yorulmuştu.

''Yanlış okumuş olmalısın. Burada hiçbir şey yok.'' dedi.

''Güven bana burada.'' dedim.

''Bittim. Bayılmak üzereyim.''

''Mızmızlanma da kaz.'' dedim. Sonra kazmayı toprağa vurdu ve orada bir şey olduğu anlaşıldı.

''Hey!'' dedi ve toprağı eliyle kazmaya başladı. Sonra oradan bir çanta çıkardı.

''Bu ne? Bu şey bir ton be!'' dedi. Sonunda şunu bulabilmişti. Bir an ondan ümidimi kesmiştim.

''Kitabın bunda olduğuna emin misin?'' dedi şüpheyle.

''Aradığımız şey kesinlikle bu.'' dedim feneri çantaya tutarak.

Cassie'nin ağzından:

Akşam büyükannemle beraber yemek yiyordum.

''Tavuk nasıl olmuş?'' dedi.

''Lezzetli. Teşekkür ederim.'' dedim.

''Okul nasıldı?''

''İyi. Bilirsin okul işte.''

''Birazdan da havadan konuşuruz.'' deyince daha çok gerildim.

 ''Özür dilerim.'' dedim ve su içtim. Bana bakmaya devam edince

''Ne oldu?'' dedim gülümseyerek.

''Burnunla yaptığın mimik aynen annenin yaptığı gibi.'' dedi üzünlenerek. Ben de sevinç ve heyacan içinde

''Gerçekten mi?'' dedim.

''Benim yaşımda nasıldı?'' dedim.

''Senin gibi güzeldi. Güçlüydü. Çok akıllıydı.''

''Neden burayı terk etti?''

''Annen benden birçok şey sakladı. Anlayabileceğimi düşünmedi. Sen de aynı şekilde hissediyor olabilirsin. Başı derde girdiğinde anlayamadım. Eğer daha yakın olsaydık eğer bana gelseydi, ona yardım edebilirdim. Kendimi asla affetmeyeceğim.'' dedi. Bu sözlerinden sonra aslında ona her şeyi anlatmak istedim ama anlatamazdım. Lanet olsun! Bu nasıl bir çelişkiydi? Sonra üzüntüyle bir bardak kırmızı şarabı tek dikişte bitirdi.

''Bilirsin annem kafasına bir şeyi koydu mu...'' dedim ama devam ettiremeden

''Gördün mü? Onu sandığından iyi tanıyorsun. Lütfen aynı hatayı yapma Cassie.'' dedi. Ben konuştuklarımızı düşünürken telefonum titredi. Telefonumu hemen arka cebimden çıkradım. Mesaj Melissa'dandı. 'Eve gel. ACELE ET.' Yazıyordu. Ben telefona korku ve endişe içinde bakarken 

''Her şey yolunda mı?'' dedi.

''Evet.'' dedim.

''Tatlıya hazır mısın?'' dedi.

''Aslında birisiyle görüşmem gerek. Ama gecikmem. Yemek için teşekkür ederim. Hemen dönerim.'' dedim.

Melissa'nın ağzından:

''Aç şunu gitsin.'' dedi Nick.

''Dokunma!'' dedim sinirle.

''Sorunun nedir? İstediğin şey bu; kitap.''

''Annem onu korumak için sihirle kilitlemiş. Sihri geri alana dek açılmaz. Ben başlıyorum.'' dedim.

''Kilit eski bir şey. Bahse varım açabilirm.''

''Hayır dediysem hayır. Anlıyor musun?'' dediğim sırada arkadan Faye'in sesi geldi.

''Nedir acil durum?'' ded Faye ardından

''Lütfen seks hayatınızla ilgili olmadığını söyleyin.'' dedi. Nick bu olanlara bozulmuştu sonuçta ona sadece ikimiz bileceğiz dedim.

''Bir sürpriz. Sihri hazırlamam için bana bir dakika ver.'' dedim.

''Buraya koşuşturmam için mesaj atıyorsun şimdi de beklememi mi söylüyorsun? Hem de onunla?'' dedi Faye Nick'i gösterek. Arkasını dönüp gidiyordu ki

''Bekle! Annemin Gölgeler Kitabı'nı buldum.'' dedim.

''Hey! Kimseye söylemeyeceğiz sanıyorum.'' dedi Nick. Ben de büyük bir gülümsemeyle

''O benim en iyi arkadaşım. Aptallık etme.'' dedim.

''Başka bir kitap? Sahi mi? Nerede?'' dedi Faye. Çantanın yanına giderek

''Hadi açalım o zaman.'' dedi.

''Kilitte sihir var.'' dedi Nick. Sonra Faye şüpheyle

''Diana'ya bundan bahsettiniz mi?'' dedi.

''Hayır sadece biz biliyoruz.'' dedim.

''Bir de o mu?'' dedi gözleriyle Nick'i işaret ederek.

''Valizi kazıp çıkartması için kullandım. Kitap ikimiz için.'' dedim. Nick kırgınlıkla

''Bizim için olduğunu sanıyordum.'' dedi. Cidden aptal bu çocuk. Faye onu hiç takmayıp

''Diana gibi benden uzakta mı saklayacaksın kitabı?'' dedi.

''Asla. Sen en iyi arkadaşımsın. Senin için yapamayacağım şey yok.'' dedim.

GİZLİ ÇEMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin