GİZLİ ÇEMBER

11.BÖLÜM: MÜHÜR 5

Dawn'in (Faye'nin annesi/ Okul müdürü) ağzından:

Olayı duyunca hemen kayalıklara indim. İnerken 

''Biri ambulansa çağırsın!'' diye bağırdım. Diana

''Ben çağırdım bile. Yoldalar.'' dedi. Cassie Sally'nin yanındaydı.

''Tamam, geri çekil.'' dedim Cassie'ye. Kristali çıkarıp kızın yaşaması için büyü yaptım. Cassie Sally uyanınca yanına indi.

''Tamam geçti. Yok, yok, yok. Kıpırdamamalısın.'' diyerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Yukarı çıkıp olanları düşünürken yanıma Chales geldi.

''Kristali kullandın. Hani boşa kullanmayacaktık.'' dedi. 

''Masum bir çocuğu öldürecek değiliz.'' dedim inandırıcı olmaya çalışarak.

''Çok ilginç bir kural anlayışın var, Dawn. Bir ara bana da anlatmalısın.'' dedi. Demek ki inanmamıştı. Ben de gerçeği söyledim.

''Bu Faye'in suçuydu. O benim kızım. Böyle bir suç, onu mahvederdi. Onun yerinde Diana olsaydı sen ne yapardın?'' diye sordum duygu sömürüsü yaparak. O da cevap vermeden gitti.

Faye'nin ağzından:

Lanet olsun!!! O kadar itmek istememiştim. Yalnızca yanımızdan ayrılması içindi. Belki de Diana haklıydı. Pencereden boş boş dışarıyı izlerken Diana yanıma geldi.

''Sağlık görevlileri iyileşeceğini söyledi.'' 

''Kimsenin yaralanmasını istemedim. Gerçekten istemedim'' dedim. Bu sırada tüm grup toplanmıştı.

''Sen buraya geldiğinden beri daha çok şey yapabiliyoruz. Bir şey diliyorum ve gerçek oluyor.'' dedim. Cassie'ye karşı.

''Duygularımızın bizi bu şekilde kontrol etmesine izin veremeyiz.'' dedi Diana.

''Ama seviyorum. Bundan vazgeçmek istemiyorum.'' dedim.

''Başka seçeneğimiz yok. Bu çok tehlikeli. Duygularımızı kontrol edemiyorsak, ya da ne düşündüğümüzü. İnsanlara zarar vermeye devam edeceğiz. Sana bağlanmak istemiyorum. Senden daha isteksizim. Ama başka kimsenin zarar görmemesi lazım. Bu yanlış. Diana haklı Çemberi mühürlememiz lazım. Gece yarısı kumsalda buluşuyoruz.'' dedi Cassie.

Dawn'in ağzından:

Henry anlamıştı. Kristalın ben de olduğunu anlayınca ona vermemi istedi. Ben de çıkarıp ona veriyormuş gibi yaptım ama kalp krizi geçirmesi için kristali kullandım. Gözlermin önünde yavaşça öldü.

Cassie'nin ağzından:

Sahile gitmek için yürüyordum. Yanımda bir araba durdu. Kim olduğuna baktığımda Adam'ı gördüm.

''Atla, birlikte gidelim.''

''Böyle iyiyim. Ciddiyim, yürümek istiyorum. Hoşuma gidiyor. Güzel bir gece.'' dedim.

''Hadi, artık arkadaşız biz.''dedi.

''Tabii ya. Sonsuza dek bağlanmış arkadaşlar. Tamamen normal.'' dedim.

''Hepimiz için yapılması gereken en doğru şey bu.'' dedi.

''Umarım öyledir.''

''Arkadaş olduğumuz kesinleştiğine göre, artık binebilirsin. Kumsala daha 3 kilometre var. Diana'ya seni götüreceğim dedim.'' dedi ve durdu. Ben de daha fazla ısrar etmesin diye arabaya bindim. Üstümüzdeki sokak lambası arabanın üstüne doğru patladı. Birbirimize baktık. Kumsalda bir ateşin etrafında toplandık. Diana mühürlenmemiz için gereken sözleri söylemeye başladı.

''Ateş, toprak, metal, hava, su ve kan. Bu elementler sayesinde Çemberi mühürleyecek ve kendini karanlığın güçleriyle savaşmaya adamış olan atalarımızın izinden gideceğiz. Kötü olan üstümüze saldırdığında, yokuşlar bizi tehdit korku bizi zayıflattığında, gücümüzü Çember'de bulacağız. Buraya yalnız geldik ama tek yumruk olarak çıkacağız. Bu yeminle birlikte, yolculuğumuz başlayacak. Çemberi kabul ediyor musunuz?'' Herkes sırayla

''Kabul ediyorum.'' dedi. Ateş birden alevlendi ve alevlendiği gibi söndü.