GİZLİ ÇEMBER

17. BÖLÜM: YALNIZLIK 6

Cassie'nin ağzından:

''Annen ne dedi?'' diye sordu Diana.

''Tek bildiği Zachary'nin okula izinsiz giren bir kaçık olduğu.'' dedi Faye.

''Tutuklayacaklar mı?'' dedi Adam.

''Evet. Annem güvenliğin onu emniyete götürdüğünü söyledi. Şanslıymışız, onlardan olayı çok dillendirmemelerini istedi. Okul kötü etkilenmesin diye.'' dedi Faye.

''Hayatımı kurtardınız. Teşekkürler.'' dedim.

''Ağlamaklı olmayalım.'' dedi Faye.

''Yok, gerçekten. Teşekkür ederim. Hepinize.'' dedim.

''Yarın görüşürüz, ezikler.'' dedi Faye. 

''Zachary'nin ne kastettiğini öğrenmem lazım. Annemin Heather Barnes'a ne yaptığını da.'' dedim.

''Öğreneceğiz. Ama bu gece değil. Lütfen. Hepimiz eve gitsek iyi olacak.'' dedi Diana.

''Hadi. İkinizi de eve bırakayım.'' dedi Adam.

''Ben Cassie'yi bırakırım.'' dedi Diana.

''Merak etmeyin, iyiyim ben.'' dedim.

''Seni sağ salim evinde görünce rahat bir uyku çekeceğim.'' dedi Diana. Yalnızca gülümsedim ve arabaya doğru yürümeye başladık.

Nick'in ağzından:

''Hey. Eve ataym mı?'' diye sordum Melissa'ya.

''Yürüyeceğim.'' dedi.

''Senin evi kastetmedim, benimkini kastettim.'' dedim.

''Artık istemiyorum, Nick. Kusura bakma.''

''Biraz takılırdık. Film izlerdik.'' Başıyla onayladı.

''Tamam.'' dedim. Kolumu omzuna attım ve arabaya doğru yürüdük.

Faye'in ağzından:

Okuldan çıktığımda Nick'i Melissa ile beraber gördüm. Hemde kolunu omzuna atmıştı. Demek ki bu konuşmam işe yaramış.

Sally'nin (Okul temsilcisi) ağzından:

Dolaptaki bröşürleri kaldırırken koridorda tüm dolapların açılmış olduğunu ve kağıtların hepsinin yerde olduğunu gördüm. Şok geçirdim. Yerimden kıpırdayamıyordum. Ne yapacağımı da bilmiyordum...

Cassie'nin ağzından:

Diana'yı eve davet ettim. Birlikte içeri geçtik. Kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı.Dolaptan iki şişe bira aldım.

''Sanki kendi annemi hiç tanımıyormuşum gibi geliyor.'' dedim ve şişelerden birini ona uzattım.

''Ben annemi hatırlamıyorum bile. Herhalde tanımış olmak çok daha zordur.'' dedi Diana.

''Arkadaşlık ettiğin için sağ ol.'' dedim.

''Çember'in bir parçası olmak istemediğini biliyorum. Sen hep yalnız takılmışsın. Anlıyorum. Ben de Faye'le kanka değilim. Genelde benden nefret eder. Sadece bir arada olmamızın ayrı takılmaktan daha iyi olacağını düşünüyorum. Gücümüz olsa da, olmasa da.'' dedi.

''Kabalık ettiysem özür dilerim.''

''Önemli değil, seni anlıyorum. Sana nasıl baktığını görebiliyorum.'' dedi.

''Hayır, öyle bir şey yok.'' dedim.

''Umarım haklısındır.'' dedi acı bir şekilde gülerek.

''Çünkü ona aşığım. Ona kendimi bildim bileli aşığım.'' diye devam etti sözlerine.

''Endişelenecek hiçbir şey yok, Diana. Asla aranıza girmem.'' dedim.

''Seni gerçekten sevdim, Cassie. Dost olmak istiyorum.'' dedi Diana.

''Ben de isterim.'' dedim.

Dawn'in (Faye'in annesi) ağzından:

Çocukları gönderdiğimde Charles'ı aradım.

''Onu buldum.'' dedim ve telefonu kapadım. Charles geldiğinde onu bağladık ve bagaja atıp ıssız bir yere getirdik. Arabadan inip bagajı açtık. Cebimden bıcağı çıkardığımda çok korkmuştu. Avucumun içini kestim ve anlına koydum. Sihirli kelimeleri söyledim ve elimi çektim.

''Artık damgalandın. Nereye gidersen git, nereye saklanırsan saklan, seni bulurum. Eğer çocuklarımızdan birine göz ucu ile bakarsan hayatını cehenneme çeviririm, Heather'ın düşüneceğinden bile kötü olur.'' dedim.