|1.Bölüm| "Oda arkadaşım"

2.2K 59 19
                                    

Kafama aldığım darbeyle yataktan fırladım.

"Anne uykum var!"

"saçmalama okulunun ilk günü geç kalmak istemezsin. Hem daha bavul hazırlancak."

Evet bugünden sonra özgürlüğüm kısıtlanmış olacak.O kadar çalışmama rağman kötü bi üniversite tutturmam dışında annem beni başından atmak icin yurda yazdırmıştı ve evet fikrimi bile almamıştı.

Ben kim miyim? Defne Soy, kumralım ve mavi gözlerim var, fiziğimi beğenmesem de, bir kaç ajanstan teklif geldi ancak annem izin vermedi. Ne kadar çalışsam da, çabalasam da annemin gözünde o komşu çocuğundan -nalet olsun yine mi o- üstün olamadım. Ve eğer şimdi bavulumu toplamazsam geç kalacaktım.

**************************

Dolaptaki herşeyi bavula koyduktan sonra aşağı indirdim. Annem oradan " Okulun yolunu biliyorsun degil mi " deyince sinirden kıpkırmızı oldum.

"tamam beni sevmedigini biliyorum ama bu zor günde beni yanlız bırakamazsın."

"Al bu kağıdı taksiciye ver götürsün. Sonra müdürün yanına git o sana yardım eder tatlım."

Yüzümdeki hayal kırıklığını belli etmemek içın acınası bi gülümseme attıktan sonra bavulumla birlikte geri dönmemek üzere gittik.

Okula vardığımda hemen müdürün yanına gittim. yerleşmem için odamın numarasıyla anahtarı aldıktan sonra asansöre koştum. Koştum koşmasına ama kapı vardığımda kapanmıştı. Bir 'of' çekerken asansör geri açıldı ve içindeki çocuk " senin için durdurdum güzel kız." dedi ve bu hareketine karşın benim içimde onu yeme isteği uyandı.

Çocuk benimle birlikte 6. katta inince sen de mi yurtta kalıyosun dedim. Erkeksi sesiyle "evet" dedi. Peşinden gittiğimi sanmış olacak ki "beni mi takip ediyorsun sen?" dedi. Bende umursamazca "hayır" deyip odamın olduğu kapıyı açtım ve gülümseyip iceri attım kendimi.

Tamam yurt odamın süper lüks birşey olmasını beklemiyordum ama hadi ama bu kadar kötü olmak zorunda mıydı ? Küçücük odaya 2 yatak 2 çalışma masası ve 2 dolabı nasıl sığdırdıklarını düşünmeden edemedim. Odanın sağ tarafı posterler ve çizimlerle kaplıydı. Bu oda arkadaşımın tarzını biraz belli etmişti. Nasıl desem.. siyah.

Biraz sonra odanın içindeki farketmediğim kapıdan içeriye kırmızı, uçlara doğru gittikçe sarılaşan saçlara sahip olan bir kız girdi.

Umursamaz bakışlarla beni süzdükten sonra "Ben Aymiray" dedi. Tam ağzımı açmış kendi adımı söyleyecekken sözleriyle beni susturup kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. "Adını söylemene gerek yok ilgilenmiyorum".

Aman ben de adımı bil diye ölüyordum zaten!

Oda arkadaşıma cevap vermeye tenezzül etmeyip -aslında daha çok şaşkınlıktan cevap veremeyip- yatağımın üzerine oturdum. Biraz dinlendikten sonra bavulumdan nevresim takımımı çıkardım ve biyük uğraşlar sonucu yatağımı hazır ettim. Aymiray'a döndüğümde masasında birşeyle uğraştığını gördüm. Deli gibi merak etsem de -ki bu sadece ona has birşey değildi. Yanımda bilmediğim birşeyler oluyosa kesinlikle herzaman merak ederdim- yine tersleyeceğini bildiğim için sormamaya karar verdim ve kıyafetlerimi dolabıma yerleştirmeye başladım. İşimin bitmesi bir buçuk saatimi almıştı ama sonunda bütün kıyafetlerimi yerleştirebilmiştim.

Arkamı döndüğümde Aymiray'la gözgöze gelince korkup bir adım geriledim Elindeki kağıdı yavaşça bana uzatıp gülümsedi. GÜLÜMSEDİ !! Bana gülümsedi. Haha şaka gibi. Kağıda baktığımda daha fazla şok olmuştum. Bu benim bir portremdi. Bu kadar kısa bir zamanda bu kadar detaylı bir şekilde portre çizelbilmesine mi yoksa beni mi çizmiş olmasına daha çok şarıracağıma karar vermeye çalışırken söylediği sözlerle bütün oylarımı ona vererek en çok ona şaşırmaya karar verdim.

"Özür dilerim. Az önce canım biraz sıkkındı. Sanırım sana biraz fazla ters cevap verdim. Artık bir numaralı arkadaşımsın." Dedi ve "Adın ne ?" Diye sordu.

Mırıldanarak "Defne" dedim tekrardan sıcacık gülümsemesini etrafa saçarken kapı tıklatıldı.Merakla kapıyı açtığımda odaya öküz gibi " Aymiray " diye bağıran kahverengi saçlı yeşil gözlü bi çocuk girdi. Sanırım Aymiray'ın sevgilisiydi bu çocuk.

"hey!merhaba ben Onur."

"Ben de Defne."

"Ben Miray'ın sevgilisiyim. Yenisin sanırım. Seni gezdirmemizi ister misin ?"

Kafamı onaylayıcı bir tavırla salladıktan sonra okulun her yerini karış karış gezdik.Sonunda Aymiray beni anlamış olacak ki okulun cafe'sinde birşeyler yiyebileceğimizi söyledi.

Cafe'ye geldiğimizde kendimi sandalyeye bıraktım. Sanırım yürümekten ayaklarım şişmişti, çünkü bu ağrının başka bir açıklaması yoktu. İstediğimiz içecekler geldiğinde büyük bi yudum alıp derin bir nefes aldım.

Sevgililerden nefret ederdim ama Onur'la Miray'a bakınca gerçekten şirin olduklarını düşünmeden edemedim. Sonra arkadaki masada bana bakan bir çift büyüleyici mavi göz gördüm, bunun diğer mavilerle alakası yoktu. Sanki gözleriyle küfür ediyor gibiydi. Ona şimdiden bir isim bulmuştum. Onun gözleri Ahlaksız Mavi'ydi.

•○●○•○●○•○●○•○●○•○●○•

Merhaba :)

Bu hikaye bizim -berfin & zeynep- yazdığımız ilk hikaye. Yani beraber çalışarak yazdığımız. Neyse siz olayı anladınız. Umarım beğenirsiniz. Her türlü eleştiriye açığız. 

MEDYA ahlaksız mavi (poyraz)

Ahlaksız MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin