Başlıktan belli olduğu gibi bölüm +18, ne kadar +18 bilemeyiz ama herhangi bir rahatsızlık duyacak varsa baştan uyarıyoruz: Okumayın!
Rahatsız duymayacak arkadaşlara iyi okumalar!
Defne'nin ağzından;
Saçımı at kuyruğu yapıp yavaşça kuvetin önüne eğildim. Sıcak bir banyo rahatlamam için gerekli olan tek şeydi. Musluğu sıcak su seviyesine ayarladıktan sonra gideri tıkamak üzere harekete geçtim. Tıpayı elime aldığım gibi ufak bir şaşkınlıkla durakladım.
Bu saçlarda kimindi? Giderin üzerinde kalmış siyah saçlara bakarken beynimin döndüğünü hisseder gibi oldum. Düşündüğüm şeyin olma olasılığı yoktu. Yoktu değil mi? Siyah uzun saçlara bakarken bundan emin olamıyordum. Poyraz'ın böyle bir şey yapmış olabileceği ihtimali bile gözümün dönmesine sebep olurken, hayır; hayır bu kadar çabuk karar vermezdim. Poyraz'a sormak zorundaydım. Bu saçların kime ait olduğunu ondan öğrenmek zorundaydım. Poyraz beni aldatmazdı, aldatamazdı. Bu saçların kesinlikle mantıklı bir açıklaması vardı.
Saçları elime alırken, "Poyraz!"diye sinirle bağırdım. Kendime engel olamıyordum. Ya gerçekten beni aldatmışsa, ya beni beraber kaldığımız bu oda da aldatmışsa?
Gözlerim dolmaya başlarken saçları daha iyi görebilmek için yukarı kaldırdım. Dikkatle incelemeye başlamıştım ki şaşkınlıkla yerimde donakaldım.
Aptal, aptal, aptal!
Bunlar benim saçlarımdı, sadece ıslak oldukları için normalinden daha koyu gözüküyordu. Lanet olsun, neden bu kadar aptal olmak zorundaydım ki? Bir yandan rahatlarken diğer yandan Poyraz'ın sesiyle irkilmiştim.
"Ne oldu Defne? Neden bağırıyorsun?"diye sordu kaşlarını çatıp. Elimi dudaklarıma götürerek gevelemeye başladım. Yalan söylemekte berbattım, eğer gerçeği söylersem de ona güvenmediğimi düşünecekti. Yani tek şansım vardı. Gözlerim klozet kapağına kaydığında ufak kaçışımın heyecanını yaşadım.
"Klozet kapağını neden kapatmıyorsun?"diye sertçe sızlandım. Verdiğim tepki beklediğimden fazla sert çıkmıştı.
Şaşkın gözlerle bana bakarken gözlerini klozet kapağına çevirdi. "Ne?"
"Klozet kapağı Poyraz,"dedim ve klozet kapağını yavaşça indirdim. "Bak böyle kapatılıyor."diye devam ettim ukala bir tavırla. Gözlerini kısıp bir süre beni izledikten sonra bir adım yaklaşıp klozet kapağını tekrar açtı.
"Defne ne zamandan beri böyle aptalca konuşmaya başladın?"diye sordu sinirli bir şekilde. Kahretsin bu planımda yoktu, onun gülüp geçmesi gerekirken neden böyle sert çıkmıştı? Dayanamayıp ona kafa tutmaya başladım.
"Beraber yaşıyoruz Poyraz, yani bazı kurallar olmak zorunda. Tuvalet klozetini kapamakta bu kurallar dahilinde."dedim dudak bükerek. Bakışları iyice sertleşirken klozet kapağını eline alıp iki parçaya ayırdı.
"Sikeyim klozet kapağını! Sabahtan beri diğer aptallarla uğraşıyorum, sende mi o aptallara katılıyorsun?"diye bağırdı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken hem kendime hem de söz dinlemek bilmeyen dilime küfür ediyordum.
"Bana hakaret etmekten vazgeç!"diye direttim ona bir adım da yaklaşarak, geçmem için çekilmesini bekliyordum ama mavi gözlerinde seçebildiğim bir tane bile duygu kırıntısı yoktu.
"Yoksa ne olur Defne? Saçma sapan bir konuyu büyütüp bana bağırıyorsun sonra haklıymışsın gibi davranıyorsun. Çocuk gibi davranmaktan bıkmadın mı daha?"diye sorduğunda dişlerimi birbirine bastırdım ve sertçe yutkundum. Kızgındım çünkü o haklıydı.
![](https://img.wattpad.com/cover/21200755-288-k836900.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahlaksız Mavi
RomantizmOnun mavileri farklıydı... Mavinin en çapkın tonuydu. Onun mavisinde boğulmak, ölümlerin en güzeliydi. O Ahlaksız Mavi'ydi...