Ahlaksız Mavi

|4.Bölüm| "Kavga"

Sabah 5 gibi uyanıp duş aldıktan sonra ne giyeceğimi seçip saçımla uğraştım. Ardından Miray'a öğle saatleri arasında kafede buluşmamızı istediğimi söyledim ve çıktım.

Burak ve Poyraz'ın odasının önünden geçerken beklediğim şey tekrardan oldu. Kapı aniden açıldı. Bu sefer bunu beklediğim için beynim yerimden kımıldamadı. Burak'a gülümseyip "Günaydın" dedim. Cidden neden yaptığımı hiç bilmiyordum. Beklediğim gibi, bana gözlerini devirip birşey demeden asansöre bindi ve gitti. Poyraz çıkınca kapılarının önünde durmaktan vazgeçip asansöre doğru giderken beni kolumdan tutup kendine çekti sonra kulağıma eğilip "Burak'tan uzak dur" diye fısıldadı ben de "Neden?" deyip yüzüne umursamazca bakınca sinirlendi ve kolumdan çekiştirerek odasına sürükledi. kapıyı kilitlemesiyle korkmaya başladım.

"Kardeşimin peşini bırak tamam mı!"

"Haha ciddi misin sen ? onun peşinden koştuğumu falan mı zannediyorsun ? "

deyip odadan çıkmaya çalıştım ama kapı kilitliydi. Anahtarın Poyraz'da olduğunu görünce sesimi yükselterek " NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN!" dediğimde, anahtarı yatağa fırlatıp o aptal cümleyi kurdu "Bak. Ben Poyraz Ateş'im. Ne diyorsam onu yapmak zorundasın. Anladın mı cici kız" deyince yataktan anahtarları aldım. Kapıyı açmaya çalışırken belimden tutup dudağımla yanağımın arasındaki bölgeyi öptü. ÖPTÜ !! HADİ BUNU KUTLAYALIM !!

kulağıma sıcak nefesiyle "Bu dünkü yaptığının cezasıydı" deyip bıraktı. Hemen ayaklanıp odadan çıktım.

Sınıfa vardım ve boş olan bir sıraya oturup tahtayı izledim. Dersin yarısına geldiğimizde canım sıkılmaya başladı bu yüzden kafamı sıraya koyup biraz gözlerimi dinlendirmeye karar verdim. Sınıfa öküz gibi dalan birisiyle benim dalmakta olduğum uyku bölündü ama kafamı kaldırmadan yatmaya devam ettim. Ta ki Poyraz'ım sesini duyana kadar. Anında kafamı ona doğru çevirmiştim.

Sınıfı öylece süzerken beni gördü ve yanıma doğru yürümeye başladı.Heycanlanmıştım. Önümdeki esmer kızın yanına oturunca hayal kırıklığı yaşadım resmen. Hem beni öpüyorsun, sonra gidip başka kızın yanına oturuyorsun. Eğer ben Defne Soy'sam, Poyraz Ateş'e bunun bedelini ödetirim!

Dersin sonuna kadar Poyraz'ı izledim sonra ders bitince aklıma Miray geldi onun yanına gitmeye karar verip sınıftan arkama bakmadan çıktım "Lanet Poyraz" artık nefretimi dışarıya vurmaya başlamıştım. Yanımdaki ses durmama sebep oldu.

"Haha Poyraz bu sefer ne yaptı bakalım?"

"Burak seninle konuşmuyorum. "

"Neden? ne yaptım?"

"Sorun sen değilsin. Gerçekten. Sorun abin."

"Ahlaksızca baktığı için benimle konuşmayacak mısın?"

"Off Burak saçmalama. Abin kardeşimin peşini bırakcaksın dedi. Şimdi izin verirsen Miray'ın yanına gideceğim."

Şaşkın bakışlarla boşluğa bakan Burağı arkamda bırakıp kafeye geldim. Girer girmez ben buradayım diye bağıran kızıl saçlar beni de çağırdı ve böylece onun yanına gittim.

"Imm soğuk kahve güzel seçim" deyip karşısındaki sandalyeyi çektim ve oturdum. Güzel gülümsemesinden atıp onu izleyen erkekleri de farketmeden etkiledikten sonra önündeki dergiyi okumaya devam etti. Öğleden sonra dersimin olmayışına mutluyken aklıma gelen Poyraz ile sinirlendim.

Birşeyler atıştırıp odaya çıkmak için Miray ile yola koyulduk. Yurt binasının önüne gelince bahçeden gelen bağırışma seslerini duyduk ve birbirimize baktıktan sonra ve sesin kaynağı olan bahçeye çıktık. Bize doğru gelen Burak'ı görünce ne oldu bakışımı attım. Arkasından gelen Poyraz'ın sesiyle merakım daha da artmıştı. Burak üstüme atlayıp bana sarılırken Poyraz -ve Miray- şok olmuş bir şekilde öylece bize bakıyordu.