Herkese selam, kısa keseceğim gördüğünüz resmi kapak yapsam mı diye düşünüyorum...
ismini de değiştireceğim kitabımızın...
İyi okumalar sevdiklerim😋
______________________________________Okulun bitmesini dört gözle bekliyordum ama bir yandanda eve gitmek hiç içimden gelmiyordu
Annemin sorularından korkmuyorumAma bu konu ne zaman açılacak olsa sulu göz moduna giriş yapıyordum. Hemde salya sümük!
Annem gerçekten bizi bir araya getirebilir mi? Diye düşünüyorum. Ama karşılaşmak için geç değil miydi?
Belki de bam başka bir hayat kurmuştur kendine. Evlenmiş olabilir miydi? Senelerdir görmüyorum ve bu beni öldürüyor...
O kadar zaman geçmişti ki aradan, yüzünü çok hatırlamıyorum. O babamdı evet ama neden yanımda değildi? Elimle yüzümü sildim. Onu görmek belki fazla olurdu ama
uzaktan sadece baksam belki de iyi hissettirirdi.Beni görünce ne tepki verirdi acaba? Mutlu olur muydu? Yada sadece sarılıp gider miydi?
Belki de...
Bir dakika beni hatırlıyor olabilir miydi? Hani insan büyüdükçe sorumluluk alır ya, küçükken bu sorunda yoktur. İnsanlar bu yüzden hep küçük olmak ister aslında. Sadece pamuk şeker için ağlarsın. Bazen oyuncak ve şekerleme. Ben babam için ağlardım. Lanet herifin teki için göz yaşı dökerdim. Çünkü ona değer verirdim.
En son ne zaman sarıldığımı hatırlamıyorum. Gerçi gideceğini bilseydim daha sıkı sarılırdım. Ağlardım belki de!
'Gitme!' diye...
Baba demek çok kolay olsa da aslında çok zor bir kelimedir. Baba...
Çünkü baba kahramandır, adamdır, evinizin direği, kalbinizin en derinliklerinde bulunan, o kocaman sevgidir. Baba herşeydir...Ona bir sarılınca kollarında güvende hissedersiniz. Kafanızı göğsüne koyunca kimse size zarar veremez!
Ben bu duyguları hissetmeyeli uzun zaman olmuştu.Yanağıma süzülen yaşı kimse fark etmeden sildim. Hadi ama ağlayacak mıydım? Kendini topla Beste!
Zilin çalmasıyla herkes dağıldı.
"Beste iyi misin sen?" Kafamı çevirip sesin sahibine baktım.
"İyiyim Aysun teşekkür ederim"
Çok yavaş yürüyorduk neredeyse okul boşalmıştı. Derste beni görmüş olmalıydı. O soruyu tekrar sordu.
"O konu mu?" Aysun en yakın arkadaşım olsa da bu konuyu başkasına anlatmak istemediğimi anlıyordu. Ve bu yüzden onu seviyordum. Kafamı sallamam yetti.
Durup bana sıkıca sarıldı. Ve bu en iyisiydi. Bende karşılık verince süzülen yaşlara karşılık burnumu çektim.
"Ağlama hemen sümüklü safoz" Sesi buğuluydu. Şu anda oda duygulanmıştı. Geri çekilirken izin vermemiş daha sıkı sarılmış vaziyetteydi.
"Sümüklü halimi görmek istemezsin safoz" dedi gülerken. Bende gülmüş tüm. Biraz beraber yürüdükten sonra yollarımızı ayırdık. Eve doğru yürümeye başladım. Yere bakarak karmaşık duygular içindeyim.
Düşüncelere o kadar dalmıştım ki eve nasıl geldiğimi bile hatırlayamadım. Kapıya yaklaşıp bir an kapıyla bakıştık. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldım.
"Hoşgeldin safoz"
"Sanada merhaba abla."
İçeri girer girmez odama çıktım. Ilık bir duş alıp saçlarımı nemli bıraktım. Üzerime askılı bir gecelik giydim. Karnımın guruldadığını duydum mutfağa gidip hazır bir şeyler aradım. Kendime bir sandviç hazırlayıp yukarı geri çıktım. Ablam annemle film izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAFOZ!
ChickLitTren raylarına geldiğimde ışıklar yanıp sönmeye başlamıştı. Korkuyordum çünkü burası kullanılmayan bir istasyondu. Belki de tren geliyordur diyerek kendimi avutmaya çalıştım. Susmak bilmeyen iç sesim kötü düşünceleri de beraberinde getiriyordu. Sess...