Geçirdiğim orta çaplı bir trafik kazası sonucu bölüm atamadım.
Geçmiş olsun dileklerinizi duyar gibiyim. Ve bunun için teşekkür ederim 💖
Şu anda iyiyim ve önemli olanda bu...
O zaman devam edelim mi?🖤🌼
_____________________________________
Boğazımda anlatılması çok da zor olmayan bir kuruluk vardı. Bugün okula gitmek istemiyorum. Ve bunu anneme belli etmeyecektim. Aldığı ilaçlar bünyesine göre biraz ağır olduğu için normalden daha fazla uyuyordu.
Bende bunu avantaja çevirecektim...
Gece biraz duygusallaştığım için akan yaşlar yüzüme adeta yapışmış ve yüzümü kurutmuştu. Bu histen gerçekten hoşlanmıyorum.
Masanın üzerinde duran su şişesi dikkatimi çekti. Yatağımdan kalktım ve şişeyi elime aldım. İçtiğim su bana yetmediği için mutfağa inmeye karar verdim.
Merdivenlerden inerken oldukça sessiz olmaya özen gösteriyordum. Gecenin yarısında kimseyi uyandırmak istemem. Suyu elime alıp kafama diktim. Suyu içince tuhaf olmuştum. Tıkalı olan burnumu çektim. Odama geri çıktım.
Yatağımın üzerine oturup yaslandım. Bacaklarımı kendime çekip başımı bacaklarıma gömdüm. Düşündüm düşündüm ve düşündüm. Böyle gerçekten bir yere varılması çok zordu. Pencereden şöyle bir baktım. Sanırım kendime bir şans verecektim.
Kendime bir şans vereceğim...
Gaza gelerek üzerime adam akıllı bir şeyler geçirdim. Aşağı indim ve anahtarları alıp evden çıktım. Güneşin ışıklarını göstermesine bir saatten fazla vardı. Eğer bu manzaraya şahit olmadıysanız çok şey kaçıyorsunuz demektir.
Gideceğim yer önce sahil kenarıydı. Sonra da bana Özel olan o yer...
******
Sahile ulaştığım da burnuma gelen o yosun ve kum karışımı koku burnumu açmaya yetmişti. Derin bir nefes alarak geri verdim. Filmlerdeki gibi ayakkabılarımı çıkarmak istedim. Ama kesme korkusu ağır basmıştı. Bende sadece yürümeye karar verdim. Tabii hapşırdıktan sonra.
Düşüncelerime dalmış onlarla boğuşurken dikkatimi çeken biri oldu. Elindeki şişe içki olduğunu belli ediyordu. Gazeteye sarmış durumda ilerliyordu. Yürüyemiyordu bile. Açık olan saçlarımı, kulağımın arkasına sıkıştırıp devam edecekken çok uzak olmayan biri daha gözüme çarptı.
Bu Demir'e benziyordu. Ama burada ne yapsın ki? Kafasına diktiği şişe de düşündüğüm şeydi. Ağır adımlarla bankta oturan ve sırf Demir'e benzediği için yanına gitmeye karar veren ben, hiç tereddüt etmeden ona ilk adımımı atmıştım. Aklımda olan soru, ben olsaydım o gelir miydi?
Duygularım birbirine öylesine karışmıştı ki ne yaptığımı anlamam zaman aldı. Tam arkasında...
Durdum...
Gidince ne olacaktı?
Bakacak mıydı?
Soru mu soracaktı?
Cevap mı verecekti?
Ne diyecekti?Peki ya ben ne yapacaktım?
"Hapşu!"
Kendime tam da orada tekme atmak istedim.
"Neden orada duruyorsun?"
Konuş Beste! Susma! Yoksa onu takip ettiğini bile düşünebilir!!
"Ben sadece buradan geçiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAFOZ!
ChickLitTren raylarına geldiğimde ışıklar yanıp sönmeye başlamıştı. Korkuyordum çünkü burası kullanılmayan bir istasyondu. Belki de tren geliyordur diyerek kendimi avutmaya çalıştım. Susmak bilmeyen iç sesim kötü düşünceleri de beraberinde getiriyordu. Sess...