Miray💜
Kahvaltımızı yaptıktan sonra herkes kalktı ve salona geçtiler.Ahsen ve Mert masayı toplayacaklarını söyledikleri için ben de içeri geçtim.
Hayalin yanına oturdum ve o sıra Hayal Zeynep'e bakıp
"Ee Zeynep anlat neler yapıyorsun?Nerde yaşıyorsun?"diye sordu.Tüm gözler o sıra Zeynep'e döndü ve o da gülümseyerek
"Iki yıl önce Amerikaya taşındım ve okuluma orda devam ettim hala devam ediyorum ikinci yılım.Sizin okulunuzdaydım ben de."diyerek cevap verdi.
"Hangi bölüm?"diye yeni bir soru yöneltti Hayal.
"Psikoloji."
"Neden Amerikaya gittin peki?"
"Eğitimim için daha iyi olacağını düşündüm."
"Anladım.Ailen de mi Amerikada?"
Zeynep bu soruya cevabını vermeden ben araya girdim.
"Hayal kızı bunaltmasana sorularınla."
"Ne var canım sohbet ediyoruz işte."
"Yok sorun değil."dedi gülümseyerek Zeynep.
"Ailem Amerikada değiller. Ben tek kalıyorum.Annemle babam ayrılar.Annem İngiltere'de yeni eşiyle babam ise Ankara'da yaşıyor."dedi.
Mert ile Ahsen de mutfaktaki işlerini bitirip yanımıza geldiler.
Zeynep birden ayağa kalkıp
"Ben artık kalksam iyi olacak."dedi
"Nereye ya güzel güzel sohbet ediyorduk."
"Benim biraz işim var.Onları halletmem gerek.Bir hafta sonra Amerikaya dönüyorum.Gitmeden halledeyim."
"Aa dönüyor musun? Biraz daha kalsaydın."dedi Hayal sahte bir üzüntüyle.Bunu bir tek ben anladım sanırım ve Hayalin bu haline göz deviremeden edemedim.
"Malesef okulum olduğu için kalamayacağım.Onur beni sizin okula bırakır mısın?Okulda bir kaç işim var da hem gelmişken arkadaşlarımı da görürüm."dedi Onura bakarak.
Onur ise gayet rahat ve soğuk bir şekilde
"Taksiye binip gidebilirsin Zeynep.Benim de işim var kalkıcam birazdan."dedi.Kızın birden yüzü düştü.Baya bozulmuştu.
"İşte tamam nereye gideceksen beni de ordan bırakırsın."diye üsteledi.
Onur nefesini sesli bir şekilde verip
"Götüremem Zeynep.Işim var diyorum."dedi sert bir şekilde.
Zeynep ise sadece "Peki."diyebildi.
O sırada Savaş ayağa kalkıp "Dur ben seni bırakırım.Hem okulda da biraz işim var benim de."dedi.Zeynep gülümseyerek "Teşekkür ederim."dedi. Hayal sanırım bu durumdan hiç hoşnut değildi.Şuan böyle baktığına göre.Hayalin bu bakışlarına karşı sadece gülmekle yetindim.
Herkes birden ayaklandı.Savaşla Zeynep Savaş'ın arabasına binip gitti ve Onur da kendi arabasıyla gitti. Mert ise eve gitti.Biz de kızlarla onları geçirip salonda pturmaya başladık.Hayal derin bir of çekti.
"Hayırdır!Noldu sana?"diye sordum.
"Yok bir şey."dedi sadece.Ben az çok ne olduğunu anlamıştım ama üstelemedim fazla.
"Ya şu Zeynep denen kızı da hiç sevmedim.Çok sinsi bir kıza benziyor."dedi birden bire
Gülerek "Nerden anladın onu acaba Hayalcim?"
"Anlarım ben Miray.Masum kız ayaklarına yatıyor ama aslında çok sinsi."
"Of Hayal! Bence senin derdin başka.Acaba kıza bu kadar kinlenmenin sebebi Savaş'ın kızı okula bırakacak olması olmasın?"
Gözlerini kaçırıp
"Ne alakası var Miray ya.Bana ne onlardan."
"Hıhı aynen."
"Of senle de konuşulmuyor ya.Neyse ben biraz çıkıp dolaşacağım.Ahsen istiyorsan sen de gelebilirsin."
"Yok Hayal abla ben gelmeyeyim.Yarın sınavımız var da.Ders çalışırım."
"Miray sana sormuyorum çünkü cevabını biliyorum."
"Evet tatlım ben de gelmeyeyim.Ben genel de akşam üzeri çıkmayı tercih ediyorum."
"Gecelerin insanıyım diyorsun yani?"
"Tam olarak onu diyorum."
Hayal💘
Üzerimi değiştirip dışarı çıktım ve biraz sahilde yürümeye başaldım.Müzik eşliğinde yürürken birden müziğin durmasıyla telefonumun çaldığını anlayıp cebimden telefonu çıkardım.Arayan kişinin Savaş olduğunu görünce yüzümde istemsizce bir tebessüm oluştu ve anında açtım.
"Efendim."
"Nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim.Ya şey eğer müsaitsen buluşup bir şeyler yapalım mı?"
Birden kalbim horon tepmeye başladı.
Ama asla coolluğumdan ödün vermeyerek
"Senin işin yok muydu?"
"Evet vardı ama biraz erken bitti ve aklıma sen geldin." Bir dakika o bana az önce aklıma sen geldin mi dedi?Allahım sana geliyorum.Şşh Hayal sakin ol kızım ya.
"Öyle mi?"diye sordum.
"Evet öyle Hayal Hanım.Ee buluşuyor muyuz?"
"İyi madem buluşalım."
"Evde misin?Seni alayım istersen evden."
"Ha gerek yok.Evde değilim zaten.Bebek sahilindeyim buraya gel."
"Süper.On beş dakikaya ordayım o zaman."deyip telefonu kapadı.
Yaklaşık 15 dakika sonra yanımda bir araba durdu ve kafamı çevirdiğimde Savaşın arabası olduğunu anladım.Ardından kapıyı açıp bindim.
"Selam.Nasılsın?"
"İyiyim sen."dedim sadece çok ciddi bir şekilde.
"Ben de iyiyim."
Ardından uzun süre konuşmadık.
"Hayal.Iyi olduğuna emin misin?"
"Evet."Ne kadar heyecanlı olsamda herzamanki gibi coolluğumdan ödün vermem.
"Bana nedense bir sorun varmış gibi geldi.Bak bişey mi oldu?"
"Ya iyiyim dedim.Bişey olduğu yok.Her şeyi böyle sorucak mısın? Mesela ben sana soruyor muyum Zeynep'i neden okula sen bıraktın diye?"
Allah benim belamı versin.Offf ne dedim ben ya.Göz ucuyla Savaşa baktığımda sırıttığını gördüm ve kendime bir kere daha sövdüm.
"Ne gülüyon be."
"Hiç."dedi sırıtmaya devam ederek.Hay ben aklımı ya.
"Ee nereye gidelim?"diye sordu.Iyi bari en azından konuyu değiştirmeyi biliyor.
"Bilmem.Beni sen çağırdın."
"Bildiğim çok güzel bir yer var oraya gidelim.Evet evet oraya gidelim." Bu haline gözlerimi devirmeden edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTANBUL
Teen Fiction"Susup sessizliği dinleyelim mi?" "Olur dinleyelim." Hayatında hiç aşık olmamış ama İstanbula aşık bir kız. Çocukluk arkadaşına aşık olup kazık yedikten sonra aşka küsen bir genç İkisinin de aşka inancı yokken birlikte aşkı öğreniyorlar.