14.BÖLÜM

20 2 0
                                    

Hayal🧡
Savaşın bizim eve geldiğini görünce çok şaşırmıştım ve üstelik bana halletmemiz gereken bir konu var demesi şok olmama neden oldu.Aynı zamanda çok utandım.Bugün bütün gün kaçtım ondan ama bu sefer kaçamayacaktım sanırım ve bu yüzden geçerli bir sebep bulmalıydım derhal.
Montumu giyip birlikte dışarı çıktık.Savaşa dönüp "Nereye gidiyoruz ki bu saatte?"diye sordum çekingen bir ses tonuyla.
"Nereye gittiğimizi ben de bilmiyorum ama artık kaçamazsın.Arabaya binelim önce de nereye gideceğimize karar veririz sonra."deyip arabanın kapısını açtı.
Arabaya binmeden tekrar ona dönüp
"Kaçmak mı?Senden kaçtığım falan yok."dedim.İnanmadığını belirten bir tavırla "Aynen Hayal.Hiç kaçmadın zaten bütün gün.Beni gördüğün andan kaçacak yer, bahane arıyordun.Neyse şu arabaya bin de.Bunları birazdan konuşuruz."
Of Hayal işte şimdi sıçtın kızım.Allahım sen yardım et bana nolursun.
Arabaya bindim ve yaklaşık 15 dakikadır ne o konuştu ne de ben.Nereye gidiyorduk acaba? Ben onun konuşmamasını fırsat bilerek kendimce bahaneler bulmaya çalışıyordum.
20 dakikalık bir yolculuğun ardından arabayı durdu ve etrafıma baktığımda geldiğimizin yerin geçen geldiğimiz yer olduğunu anladım.
Bana dönüp "Arabadan inip mi konuşmak istersin yoksa burda mı konuşalım?"diye iki seçenek sundu.
"Bence dışarda konuşalım."dedim ben de.Çünkü birazdan içerisi çok sıcak olabilirsi benim için.
İkimizde arabadan indik ve Savaş tam önümde durup gözlerimin içine bakarak
"Evet Hayal hanım.Anlatın bakalım neden kaçtın bugün benden?"
"Ya kaçtığım falan yok benim Savaş.Anlamıyor musun?"diyerek inandırmaya çalıştım ama yemedi tabi.Yemeceğini bildiğim halde son kez hakkımı denemek istemiştim.
"Aslında benim bir fikrim var."dedi imalı bir şekilde.
"Neymiş?"
"Yok ben senden duymak istiyorum."
"Ya madem bir fikrin var söylesene neden beni uğraştıyorsun."dedim sinirli bir şekilde.
"İyi madem söyleyeyim.Geçen gün seni eve bıraktığımda beni öptüğün için böyle kaçıyorsun dimi?" söylediği şeyle ne yapacağımı şaşırmıştım.Şuan tek istediğim şey yerin dibine girip yok olmaktı.
"Hayır ya ne alakası var."dedim şaşkınlıkla.
"Hayal!Lütfen ama.Artık sinirlenmeye başlıyorum yavaş yavaş."
Hayal hadi bakalım.Yapacak bişey kalmadı.
"Ya tamam.Evet ondan dolayı kaçıyordum senden sürekli.Neden diye sorma çünkü ben de bilmiyorum.Çok utandım.Özür dilerim.Böyle bişey yapmamam gerekiyordu."dedim hızlıca.
Sıcak bir gülümsemeyle gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.
"Hayal.Sen niye özür diliyorsun ki?Özür dilenecek bişey yapmadın.Alt tarafı yanağımdan öptü.Bu kötü bişey değil." Böyle demesi iyi miydi kötü müydü anlayamadım.
Tekrardan bana bakarak "Bak aslında sen iyi bişey yaptın.."deyip sustu.Ben de merakla tek kaşımı kaldırıp "Nasıl yani?"diye sordum.
Önce biraz durup gözlerime baktı "İyi bişey yaptın çünkü aklımdaki soru işaretlerini gidermiş oldun.Ben seni ilk   pijamalarınla gördüğüm zaman bile beğenmiştim.Ama işlerin bu hale geleceğini anlayamamıştım.Fakat geçen geceden beri hep düşünüyorum ve bazı taşlar yerine oturmaya başladı.Mesela seninleyken çok mutluyum.Çok güzel vakit geçiriyoruz.Çok eğleniyoruz birlikteyken. Ben işte bunları o senin çok kötü bişey yapmışsın gibi davrandığın şey sayesinda daha iyi anladım.O yanağıma kondurduğu küçücük bir öpücük kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atmasına neden oldu ve ben o günden beri senden gerçekten hoşlandığımı çok iyi anladım."diyerek konuşmasını bitirdi.Ben ise söylediği şeyler karşında şoka girmiştim ayrıca gözyaşlarım istemsizce akmaya başladı. Gülümseyip "Sen ciddi misin?"diye sordu.O da aynı şekilde güldü ve "Evet ciddiyim.Hem de hiç olmadığım kadar."dedi.
Ben bir süre sustum ve hiçbir şey diyemedim.
"Bişey demeyecek misin Hayal?"diye sordu.
Ben ise bu sorusu karşında cevabımı kollarımı boynuna sararak verdim.O da kollarını belime sardı. Ardından ayrılıp gözlerine bakıp "Sanırım bu yeterli bir cevap."dedim.
"Yani aslında olabilir ama yine de düşüncelerini söyleseydin hiç fena olmazdı."diyip göz kırptı.
"Pekala.Şöyle söyleyeyim ben de seni ilk gördüğümde çok beğenmiştim.Daha sonra senle vakit geçirdikçe çok eğlenmeye başladım.Her gün görmek istedim seni.Sonra işte o günde birden kendimi tutamadım ve öptüm.Başta pişman olsam da şuan iyi ki yapmışım diyorum."dedim.O da gülümseyerek "İyi ki yapmışsın."dedi ve tekrardan sarıldı.

Yaklaşık bir saat ordaydık.Ardından saat daha geç olmadan eve dönemye karar verdil ve arabaya bindik.Ben hala olayın şokundaydım ve aynı zamanda da çok mutluydum.
"Kızlara hemen söyleyecek misin?"diye sordu.
"Bilmiyorum.Ama söylerim büyük ihtimal içimde tutamam çünkü."dedim
"Anladım."
"Sen çocuklara söyleyecek misin?"
"Bilmem.Ya acaba hepsine aynı anda mı söylesek birlikte.Mesela yarın akşam birlikte bişeyler yapalım.O zaman söyleriz."
"Tamam olur.O zaman yarın siz bize yemeğe gelirsiniz.O sırada söyleriz."
"Anlaştık."dedi gülerek.Ben de gülümsemekle yetindim.
Evin önüne geldiğimizde ona dönüp
"İyi geceler."dedim ve tam inecekken kolumdan tuttu yanağıma bir öpücük kondurup "İyi geceler güzelim."dedi.Gülümsedim ve arabadan indim.
Eğer şuan kalpten gitmediysem bir daha çok zor yani. Kızlar kesin şimdi beni sorguya çekecek.Ama ben nasıl saklayacağım ki onlardan.Neyse artık bir şekilde halledeceğim.
Eve girdim ve Mirayla Ahsen film izliyorlardı.Benim geldiğimi gördüklerinde Miray
"Oo Hayal hanım hoşgeldiniz.Otur çabuk ve şu halletmeniz gereken konuyu hemen anlat."dedi.
"Ya anlatacak bişey yok.Sadece o geceden sonra ondan kaçtığımı düşünmüş onu sordu ben de öyle bişey yapmadığımo söyledim falan.O kadar yani.Neyse benim çok uykum geldi.Hadi iyi geceler."deyip bir şey söylemelerine fırsat vermeden odama çıktım.
Ohh şimdilik kurtuldum.Bir an önce yarın akşam olsa da söylesek.Kızlardan bişey saklayınca kendimi kötü hissediyorum.

Sabah biraz erken uyandım ve kızlar uyanmadan kahvaltı hazırlamaya başladım.Bugün biraz gergindim.Akşam duyduklarında vercekleri tepkiyi çok merak ediyordum.Özellikle de Mirayın tepkisini.
"Ooo Hayal hanım hangi dağda kurt öldü."dedi ve mutfağa girdi. Gözlerimi devirerek
"Sanki hiç yapmadığım şey Miray."dedim.
"Tamam tamam kızma."
Ardından Ahsen de mutfağa geldi ve kahvaltımı yapmaya başladık. Bir süre sessizlikten sonra
"Kızlar bu akşam çocukları davet ettim."dedim bir anda. İkisi de şaşırmıştı birden söyleyince.
"Neden bize sormuyorsun çağırırken Hayal?"dedi Miray biraz sinirli bir şekilde.
"Ya zaten birden gelişen bişey."
"Of Hayal of"
"Ya Miray nolucak sanki?"
"Of tamam ya naparsanız yağın.Madem bize sormadan çağırdın,yemekleri de sen yaparsın."
"Yaparım Miray."dedim gözlerimi devirerek.

Kahvaltıdan sonra Ahsenle birlikte akşam için yemek yaptık.Çocuklarda bir saat sonra gelirler büyük ihtimal.Ben çok gerilmiştim. Salona geçip çocukların gelmesini bekliyorduk.
Kapı çalınca birbirimize baktık ve ben derin bir nefes alıp kapıyı açmaya gittim.
"Hoşgeldiniz."dedim ve o sırada Savaşla göz göze geldik.Göz kırpıp içeri girdi.Allahım sana geliyorum.Üçü de içeri girdi.
"Ee Zeynep nerde?"diye sordu Miray.
"Gelmedi."diyerek cevap veren kişi Onur oldu.
"Neden? Yalnız mı evde?"
"Yok arkadaşlarıyla dışarı çıktı."dedi tekrardan.
"Ee o zaman masaya geçelim."dedim.
Hep birlikte mutfağa gittik.Savaş benim yanıma onun yanına Mert.Mertin karşısına Ahsen,Ahsenin yanına Onur onun yanına da Miray oturdu. Yemek yerken birden Savaş konuşmaya başladı.Hadi bakalım Hayal.Allah yardımcın olsun.
"Arkadaşalar Hayalle size bir şey söylememiz gerekiyor."
Tüm meraklı bakışlar bize döndü.
"Biz Hayalle sevgiliyiz."deyiverdi birden.
🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤🖤
İşte beklenen an🧡

İSTANBULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin