Hayatına giren üvey abisi Poyraz ile hayatı değişen Maral'ın hikayesi....
*****
Annesinin başka bir adam ile evlenmesi ile hayatları değişecek.
*****
Bakalım Maral ve Poyraz'ı nasıl tehlikeler bekliyor.
*****
O zaman okuyarak öğrenelim.
*****
Vote...
*** Soner Sarıkabadayı - Tarifi Zor *** Sözlerin başladıği yerden baslarsanız daha iyi olur 😂 ****
Maral....
Hastaneye vardigimizda hemen indim arabadan. Poyraz gülerek elini belime yerlestirdi. Birlikte hastaneye girdik. Numaramızı alıp sandalyeye oturduk. Bizim numaramız 23'tü suan 22. Numarayı aldı--. Demeden numara 23 oldu. Hızlı adımlarla odaya girdik. Gülay hanım gülerek karşıladı. "Hoşgeldiniz :)"dedi. "Hoşbulduk:)" dedim bende. "Seni alalım sedyeye" dediğinde sedyeye yattım. Gülay'da yanımdaki tabureye oturdu ve karnımı açtı, jeli sürdü, utruson cihazını hareket ettirmeye başladı. Bebişimi görüyordum iste. "Evett annesi ve babası bebekleriniz cok sağlıklı, 3. Ayında şuan, kalp atışlarını duymak ister misiniz?" Dedi. Ama bir terslik vardı. Yani tuhaflık? Bebekleriniz.. Bebekleriniz... Bebeklerimiz!! Poyraz soru yöneltti. "Bebeklerimiz ?" "Evet Poyraz bey ikiz çocuklara hamile eşiniz" dedi gulerek. O sirada bebeklerimin kalp atışını duydum. Gözlerim yaşardı, Allah bana 2 tane evlat verdi:)) şuan cok mutluydum. Karnımdaki jeli peçete ile sildim ve Poyraz'ın boynuna atladım. Bir an düşecek gibi olsa da topladı kendini. Ellerini belime sardı, sımsıkı sarıldı hiç bırakmayacak gibi....
∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Hastaneden Çıktığımızda kocacığım ile yani Poyraz beni sahile götürdü. Kumlara oturmuş kayalıklara çarpan dalgalaı izliyordum sevdiğim adamın göğsünde... Kendimi ilk defa bu kadar mutlu hissediyordum. "Poyraz.. Bebeklerimizz.. Bir tane beklerken Allah bize iki tane bağışladı." Göğsünden kalkıp ona döndüm. "Sen hiç sevinmedin ama" diyerek kollarımı göğsümde bağladım. Poyraz gülerek. "Öyle aniden baba olduğumu öğrendim ben. Sonra ise iki tane bebeğimiz olacağını öğrendim. Her sey üst üste gelince şaşırdım ben. Hangi duyguyu yaşayacağımı şaşırdım." Dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. "Poyraz yoruldum ben eve gidelim mi artık ?"Dedim. "Tamam güzelim gidelim hadi" diyerek kendisi kalkti sonra elini uzattı, elini tutarak syağa kalktım. Ellerimizi kenetleyerek yürümeye başladık. Gercekten cok mutlu idim. İnşallah bu mutluluğum bozulmazdı.(açtın işte şom ağzını!) "Hassiktir" Poyraz'ın küfürü ile ona döndüm. Yani daha dönemeden kendimi koşuyor buldum. Nedenini bilmediğim halde koşuyordum, yani kötü bir sey olmasa niye koşalım ki? Arkama kısa bir bakış attığımda buz kesildim. Bir sürü siyah takım elbiseli tanımadığım adamlar peşimizdeydi şuan. Hala koşuyorduk.
Koşuyordukkk.
Ve
Koşuyorduk.
Ne zaman duracaktık bilmiyordum.Ağzımı açmış tam bir şey diyecekken kendimi apartmanda buldum. Nefes nefese kalmıştım. Karnımı tutarak derin nefes alıp verdim. "Poyraz.. Bu adamlar da neyin nesi?"
Neyin nesi olacak! Açtın ağzını iste yine belayı aldın başına!
"Bilmiyorum güzelim. Özcan'ın adamları olabilir"Dedi. Babamın ismi geçince tüylerim diken diken oldu. Biz ne zaman mutlu olacaktık ??
DORUK
Sabahtan beri alışverişteydik. Derya tutturdu beni istemeye geleceksin elbise bakacağız diye. Ama artık ölmüştüm geldiğimizden beri yedi elbise denedi yedisini de beğenmedi. Çalışan kadınlarda illa beğensin diye elbise denettiriyorlardı. Bana da güzel veya kötü demek düşüyordu. Ama giydiklerinin hepsi ya cok kısa yada çok dar. Napayım ben ya kıskanç biriyim işte! Adam dediğin sevgilisini kıskanacak arkadaş.
"Bu nasıl olmuş sevgilim?" Derya'nın sesi ile ona döndüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
