-Christina-
Biran bile düşünmedim.Alex'in kolunu tuttuğum gibi koşmaya başladım.Nereye gidebilirdik ki ? Camlar kapılar kapalıydı ve kilitliydi.Oradan çıkamazdık.Daha doğrusu çıkana kadar dumandan zehirlenirdik.Arkama döndüm ve olduğum yerde zınk diye durdum.Diğer öğrencilerde bizi takip etmeye başlamışlardı.
Biran şaşkın gözlerle onlara baktım ve konuştum.''Neden beni takip ediyorsunuz ?''
İlk sınıflardan tanımadığım bir kız öne çıktı.Gözleri korkudan iri iri açılmıştı.''Çünkü sen..Sen ne yapacağını biliyor gibi görünüyorsun.''
Kıza bakakaldım.Ben mi ?
''Ben...''
Alex elimi sıktı.''Sen yapabilirsin.Ben sana güveniyorum.''
Peki onca insan arasında neden ben ?
Ethanda öne çıktı.''Christina bende sana güveniyorum.''
Birkaç kişi öne çıktı.''Bizde..''Sırayla insanlar öne çıktı ve diğerlerine katıldı.Belki normal bi zamanda olsaydık bu sözler beni çok mutlu edebilirdi.Ama şimdi...Her saniye birisi daha kalabalığa katıldıkça daha fazla korkuyor.Boğazımdaki yumru sanki daha fazla büyüyor yutkunmamı zorlaştırıyordu.Bu kadar insanın hayatını elimde tutmak istemiyordum.Bu kadar büyük bir sorumluluk istemiyordum.Kalabalıkta gözlerim chris'i buldum.Oda grubun içindeydi.Bana gülümsüyordu.Sonra aklımda bir fısıltı duydum.
''Komada sana dediklerimi hatırlıyor musun ?''
Gözlerimi yumdum.Evet hatırlıyordum.
''Chris ?Meleklerin insan üzerinde bir etkisi var mı ?''
Chris yemekte olduğu sandiviçten başını kaldırdı ve gülümseyerek bana baktı.
''Evet var.''
''Ne mesela ?''
''Hımm.Melekler genelde dünyaya inmezler.İnenler varmı tabi var.Ama bu yasalara aykırı.Sadece ağacın izniyle bunu yapabilirsin.''
Şaşkınlıkla chris'e baktım.Herşey ağaçta bitiyordu.
''Evet,evet bana öyle bakma.Ağaç..Neyse..İnsanlar arasına inen meleklerin insanlardan pek bir farkı yoktur.Çoğu insandan daha güzel,su gibi ilahi güzellikleri vardır.Sesleri daha güzel ve huzur vericidir.Etrafa neşe saçarlar diyebiliriz.Buda insanların onlara güvenmelerini sağlar.Zor durumda kaldıklarında meleğe tutunurlar.Yardıma ihtiyaçları olduğunda direk ona koşarlar.Bunun gibi onun dışında hayır pek bir etkileri yok.Bazı şifacı melekler dünyaya geldiğinde insanları iyileştirebilir okadar..''
Chris'e nazikçe gülümsedim.''Teşekkürler chris.''
Chris gülümseyerek elini omzuma koydu.''Her zaman.''
Olay hatırladıkça gözlerimi dahada sıkı yumdum.Chris tekrar fısıldadı.
''Biz güvenilecek türden melekler değiliz.Bu durumda burada insanların sana güvenmesinin en büyük sebebi de bu.''Bu sözlerinden sonra chris kötü olduklarını bir kez daha doğrulamıştı.Onlar dünyaya ağaçtan izin almayarak gelmişlerdi.Siyahlar yasaya karşı geliyordu...Ağacın gücünü reddetiyordu.Ayrıca şuan insanların bana güvenmeleri siyahların gözünde beni şüpheli konumunda bir tık daha yükseltecekti.Ama bu umrumda değildi.
''Eğer buradan çıkmayı başarırsak.Başarırsam..Benim melek olduğumu anlarlar mı ?''
''Muhtemelen hayır.Evet onların gözünde bır tık şüpheli konumuna yükseleceksinDkkatlerini biraz daha üstüne çekersin.Ama liderimiz işlerini titizlikle yapar.Üzerine daha çok düşecektir seni daha dikkatle izleyecektir.Ama kasabadaki tüm kızları ince ince elemeden seni bulamaz.Hatta buradan çıkarsak senin bu başarını şansa yada zekana bile bağlayabilir.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİSTAL KANATLAR
خيال (فانتازيا)''Kader oynanması tehlikeli ve ölümcül bir oyundur.'' Vazgeçilmez bir yetenek,kazanılması gereken bir savaş Christina on altı yaşında oldukça çekici bir kız,hayatta istediği her şeye sahip,iyi bir aile,iyi bir sevgili,iyi dostlar. Christina'nın hay...