B-5

608 68 88
                                    

O kadar korkmuştum ki tutulup kalmıştım. Gözlerini ürkütücü bi şekilde gözlerime diken adama sadece bakıyordum.

"İçeri buyur etmeyecek misin?"

Demesiyle kendimi toparladım ve kapıyı kapatmak için atağa geçtim. Ama kapıyı kapatmamı kaliteli bir ayakkabı engellemişti. O ayakkabıdan para, güç, servet, akıyordu. Aynı zamanda onca masumun göz yaşı ve kanı vardı o ayakkabının üzerinde.

Ayağı yetmemiş olacak ki kapıyı elleriyle var gücüyle itti. O kadar sert itmişti ki ayaklarımın ve kollarımın gücü tükenmiş kendimi yerin kucağında bulmuştum. Kapı itilmenin etkisiyle omzuma çarpmış ve canımı yakmıştı.

Canım yanıyordu. Hayır omuzun acısından değil. Başıma gelebileceklerin acısından.

Açtığı kapıyı çarparak geri kapattı ve korkunç gözlerini gözlerime dikti.

"Yeter bu kadar drama." diye homurdandı. "Sana bişey yapmayacağım tek amacım konuşmak"

Düştüğüm yerden yavaşça kaydım ve yüzüne baktım. Benimle neden konuşacaktı ki? Korku ve merak dolu bakışlarıma ifadesizlikle tepki verdi.

"Olmaz ama böyle. Çok mu korktun sen bakayım." Pis pis sırıtıyordu. Ben hala ona korku dolu bakışlarımı atıyordum. Bir anda ciddileşti. Tüm ifadesizliğini kullanarak

" Bana bak küçük oruspu. Benim oğluma ne yaptın bilmiyorum ama işlerime karışır oldu. Bu benim hiç hoşuma gitmiyor. "

" Be-benn bişey yapmadım." Allah kahretsin sesim titremişti. Onun önünde hala düşmüş halde duruyordum ve sesim titriyordu. Kendime gelmeliydim. Hemen ayağa kalktım ve kendimi toparlamaya çalıştım. Rahmi şerefsizide konuşmaya devam etti.

" Kes sesini. Sana ne yaptın mı diye sorduğumu hatırlamıyorum. Boran uzun bir süredir benden gizli işler çeviriyor yanına kimi göndersem hiç bir boka yaramadı. Ser veriyor sır vermiyor.Ama sen işe yarayabilirsin. Denemekten Zarar gelmez. O yüzden sen bu işleri öğrenip bana haber vereceksin. Anladın mı küçük." Beni kurtaran kişiye ihanet etmemi arkasından iş çevirmemi istiyordu benden bunu yapamazdım.

"Sen galiba çok hayal kuruyorsun. Ben Boran'a öyle bişey yapamam bunu unut. Şimdi burdan defol git" kapıyı işaret ettim ve kendimden emin bakışlarımı ona sundum

Güçlü bir kahkaha attı ve alay dolu bir şekilde konuştu. "Ne o Boran'ı baban ve babaannenden de mi çok düşünür oldun?". Sözleriyle korku damarlarımda akın akın dolaşmaya devam etti.

"Babaanneme bişey mi yaptın. O nerde." Bu, hayır bu olamazdı. Bu kadar kötü olamazdı değilmi. Yaşlı bir kadına zarar vermezdi. Ahh ne saçmalıyordum ben. Doğum gününde genç bir kıza tecavüz etmek isteyen bir adamdan her şey beklenirdi.

"Henüz yapmadım. Ama dediklerimi yapmazsan. Hayattaki tek yakınların" başparmağını çenesine dayadı ve düşünüyormuş gibi yaptı. "ımmm işkence görerek yada direk tek kurşunla ölür" derin bir nefes aldı ve suratındaki iğrenç sırıtışla devam etti.

"Bunu tam düşünmedim. Ama bu pek de sorun değil sonuç olarak ölüyorlar. Babaanneni bilmem de babanla cehennemde buluşuruz. Sonuçta ikimiz de insan öldürdük" sonra dudaklarını büzüp sahte bir acımayla konuştu. "Sahi nasıl bir duygu annenin baban tarafından gözlerin önünde ölmesi? "

Annenin baban tarafından gözlerin önünde ölmesi. Aklım burda kalmıştı. Dondum. O an her şey durdu . Evet bu doğruydu . Ben annesi babası tarafından gözleri önünde canice öldürülen kızdım.

"Onlara zarar veremezsin. Bunu yapamazsın " diye haykırdım.

"Bunu yapmamı kim engelleyecek? Sen mi?" beni ayağımdan başıma kadar süzüp küçümser bir bakış attı. "Sen daha kendini koruyamıyorsun onları mı koruyacaksın?"

NamütenahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin