~Eski Aşklar~ 15. Bölüm

291 11 2
                                    

Yazar📝

Saatler, günler, haftalar... zaman... şu an Nazlı için en değerli şeydi... her anını kızıyla geçirmek ve ona babası hakkında gerçekleri söylemek en büyük isteyidi... Ama korkuyordu... Korkuyorlardı... Savaş ve Nazlı kızını kaybetmekten çok korkuyorlardı...

Savaş: beni abisi olarak kabul etti ama... babası olarak kabul edemez! Onun hayatta olduğunu yeni öğrenen bir babayı küçücük çocuk nasıl kabul etsin? Hatta aylardır kızın yanındayım ama babası olduğunu söylemedim! Biz bunu nasıl anlatacağız Nazlı? Nasıl!?
Nazlı: bilmiyorum... ona olanları anlatsak daha çok küçük anlamaz... birden karşısına çıkıp bu senin baban dersem benden nefret eder... hatta ikimizdende! Ali ve Selin'de bunu anlatamaz...
Savaş: acaba senin hatırladığın yolumu denesek?
Nazlı: nasıl yani?
Savaş: baya baya aynısını kıza uygulayalım benim fotoğraflarımı gösterip o anıları anlatalım... belki kendisi anlar?
Nazlı: bilmiyorum ama çabuk olmamız gerek haftaya onun doğum günü! 6 yaşına girecek! Aklı yettikten sonra her doğum günü kız ağlamaya başladı "babam yok ben büyümek istemiyorum onsuz" diye!
Savaş: bence en iyisi üçümüzünde oturup sakin sakin konuşması... o akıllı bir kız her şeyi anlar!
Nazlı: bencede... elimizi çabuk tutmalıyız!

Nazlı ve Savaş saatlerce kızlarına gerçeği nasıl anlatacağına planlar yapıyorlardı, ama her biri onların gözünde Buse'nin onlardan nefret etmesiyle sonlanıyordu. Nazlı artık dayanamayıp Selin'e mesaj attı ve Buse getirmesini söyledi.

Buse ve Nazlı sessizlik içinde oturuyorlardı. Savaş ise Nazlı'nın odasında içeri çağrılmasını bekliyordu. Nazlı kızını kucağına alıp sakince konuşmaya başladı...

Nazlı: bebeğim haftaya doğum günün var ne hediyesi almamı istersin?

Nazlı o soruyu sorar sormaz Buse ağlamaya başladı

Buse: ben babamsız büyümek istemiyorum! Söyle ona gelsin artık!

Savaş bunu içerden duymuştu ve göz yaşını artık kimse durduramazdı. Tek yapmak istediği içeri girip kızına sarılmaktı...

Nazlı: hayatım.. sana bişey anlatmam gerek. Ama beni bölmeden dinle tamam mı?
Buse: tamam annecim.
Nazlı: şimdi ben küçükken burda İzmirde yaşıyorduk ve benimde babam yoktu. Sonra büyüdükten sonra annem başka bir adamla tanıştı ve onunla evlenmeye karar verdi. Annemle birlikte bizde İstanbul'a taşındık. Orda bir oğlanla tanıştım... babanla... biz birbirimizi çok seviyorduk! Hemde o kadar çok severdikki okuldaki tüm kızlar bizi kıskanırdı! Ama sadece okuldakiler değil... ikimizinde anneleri bu aşka, sevgiye karşı çıktılar! Benim annem babanı, onun anneside beni istemedi! Bizi ayırmaya çalıştılar ama biz asla pes etmedik! Baban bana evlilik teklifi etti... ve sen geldin... karnımda ufacık bir mucize! Ama baban bilmiyordu... ona söylemek istemiştim ama annelerimiz bize çok büyük bir oyun oynamışlardı... annem beni evden attı kızım... beni kızı olarak istemedi... ben buraya geldim babanda başka bir ülkeye taşındı... 5 sene boyunca birbirimizi görmedik... ama asla sevmeyi bırakmadık... annelerimiz öyle bir oyun oynamıştıki bizle birbirimizi sevdiğimiz halde konuşmuyorduk... bir kaç ay önce baban geri geldi... o benim burda olduğumu bilmiyordu... bende onun geldiğini... sonra tesadüfen karşılaştık... o 5 senenin hıncını çıkardık birbirimizden... bağırdık, ağladık, ama halen birbirimizi sevdiğimizi anladık... sonra o oyunun gerçeklerini anlattık birbirimize ve sadece çok kötü bir kuyuya düştüğümüzü anladık. Bende ona gerçeği söyledim... senin onun kızı olduğunu! Onun bir baba olduğunu! O şu an burda kızım... sana sarılmak istiyor ve onu babası olarak kabul etmeni istiyor... sen onu istediğin gibi oda seni istiyor... ama ilk önce fotoğrafını gösterecem sana... eğer hala onun buraya gelmesini istiyorsan söyle... ama lütfen o gelince ona kötü davranma... onun hiç bir sucu yok...

Nazlı cebinden Savaş'ın fotoğrafını çıkardı ve Buse'ye uzattı. Savaş ve Nazlı umut dolu beklerken Buse fotoğrafa kafası karışık baktı...

Buse: anne... bu... bu benim babam mı?
Nazlı: evet kızım... Savaş senin baban...
Buse: anlamıyorum... o Savaş abi?

Buse hızla annesinin kucağından inip dolu dolu gözlerle baktı fotoğrafa

Nazlı: kızım...
Buse: sen bana yalan söyledin!
Nazlı: özür dilerim...

Buse ağlayarak kapıyı açıp merdivenleri koşarak indi ve Mukaddes teyzenin yanına gitti. Nazlı koşarak peşinden giderken Mukaddes elini kaldırarak durmasını söyledi ve sadece Buse'yi evine alarak kapıyı kapattı.

Buse hıçkıra hıçkıra ağlarken Mukaddes onun için sıcak süt getirip yanına oturdu.

Mukaddes: ağla kızım... içindeki acıyı tutma bırak gitsin...
Buse: çok acıyor... senelerdir ben babamı beklerken o aylardır yanımdaymış... ama ben onu abim olarak biliyorum!
Mukaddes: kızım... Buse'm... küçük balım benim... annen seni düşünerek söylemedi... eğer Savaş buraya ilk geldiğinde söyleseydi ondan nefret ederdin... Nazlı sana bunları şimdi neden anlattı biliyor musun?
Buse: hayır... neden şimdi?
Mukaddes: senelerdir baba hasreti yaşıyorsun eğer birinden nefret etmen gerekiyorsa benden et diye... annen hep senin mutluluğunu düşündü..
Buse: ama o benim annem! Ondan nasıl nefret edebilirim?
Mukaddes: ama Nazlı yinede korktu kızım... Seni okadar çok seviyorki! Hatta şuan eminim annen yukarda ağlıyordur... Aynı senin gibi... Küçük bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordur...

Buse göz yaşlarını silip ayağa kalktı

Buse: annem ağlamasın! Ben annemin yanına gideyimki ağlamasın tamam? Eğer ağlarsa ben dayanamam bende ağlarım...
Mukaddes: tamam minik balım kendine iyi bak

Buse koşarak yukarı çıktı ve içeri girdi Nazlı ve Savaş'ı koltukta ağlarken gördü, babasını görmemezlikten gelip annesinin yanına gitti minik parmaklarıyla göz yaşını silip gülümsedi

Buse: annecim ağlama!
Nazlı: kızım...

Buse dolu gözlerle annesine sarılıp onu susturmaya çalıştı

Buse: annecim nolur ağlama... Ben üzülmeyim diye bisey söylemedin... Biliyorum
Nazlı: özür dilerim! Gerçekten çok özür dilerim!

Buse Nazlı'yı susturduktan sonra ağlıyarak Savaş'a döndü

Buse: sen...

Buse cümlesini bitiremeden hıçkırıklara boğulup koşarak gitti ve Savaş'a sımsıkı sarıldı

Buse: bizi bir daha bırakıp gitme... Nolur... Babasız kalmak istemiyorum!
Savaş: seni asla bırakmam... Bırakamam...

Savaş cümlesinin yarısında durakladı ve Nazlı'ya baktı, Nazlı'nın gülümsediğini görünce oda göz yaşlarının arasına bir gülümseme yerleştirip cümlesini sessizce bitirdi...

Savas: seni seviyorum kızım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Eski AsklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin