Arkadaşlar hikayeme oy verip yorum yaparak destek olursanız sevinirim ♥️
25 yıl önce :
Prens Feryus yeni eşi Henna'nın rahatsızlığını öğrendiğinden beri aklı başında değildi. Daha önce annesi ve teyzesinin de erken ölümüyle yeterince acı çekmişken şimdi bir de karısını kaybetmeye dayanamazdı. Lanetlendiğini düşünmeye başlamıştı . Ah nasıl da her şeyden vazgeçmeye hazırdı. Yeter ki karısı iyileşsin."Prensim artık kongreye hazırlanmalısınız."
"Tamam geliyorum. " Prens Feryus'un sesi her şeyden bezmiş gibi çıkmıştı.
Normalde neşesinden asla taviz vermeyen Feryus'un şimdilerdeki aşırı durgunluğu ve sessizliği bütün halkın dilindeydi. Feryus'un aklında ise tek bir şey vardı. Ne pahasına olursa olsun bu hastalığın karısını ondan almasına izin vermeyecekti.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Rony'nin annesi öleli tam 20 sene olmuştu. Arık onunla ilgili olan hatıraları yeterince net değildi. Onunla ilgili olan her şey hayal gibiydi. Onu hasta yatağında ziyaret etmesi, oyuncak golemini yapıp ona göstermesi , annesinin şefkat dolu öpücüğü ve hasta olmasına rağmen oğluna ışıl ışıl yeşil gözlerle bakması ...
Rony şakacılığını babasından, şefkatini ve zekasını annesinden almıştı. Babası her zaman annesi gibi ince düşünebildiğinden bahsederdi. Kendi klanının en yetenekli olanlarındandı ki geleceğin kralı olarak olması gerekenin bu olduğuna inanıyordu.
Roman klanı Serendipity'nin şifacıları ve çiftçileriydi. Hangi ot hangi hastalığa iyi gelir en iyi iksirler nasıl yapılır onlar bilirdi. Tüm bu bilgilerin annesini kurtaramamış olması büyük trajediydi. Şimdilerde hastalıkla ölüm neredeyse yok denecek kadar azdı ki Romanlar bununla övünürdü. Rony ise annesini kaybettikten sonra bu övünmenin saçmalık olduğunu düşünüyordu.
Hiç bir ölüm kalmayana dek çalışmalı ve annesi öldüğünde hissettiği acizlikten kurtulmalıydı. Ancak o zaman vicdanı rahatlardı. Annesinin hastalığı arasında bir de hamile olduğunu öğrenmesi ve doğum yapması hastalığını daha çok ilerletmişti bu yüzden kendisini sürekli suçluyordu. Annesi kabul edip kendisinden daha ceninken kurtulsaydı şimdi yaşıyor olma ihtimali daha yüksekti.
Uzun geniş koridordan geçip babasının ve Kral Bovary'nin bulunduğu odanın önüne vardı. İçeriden babasının kahkahaları ve Kral Bovary'nin homurdanmaları gelince tebessüm etmeden duramadı. Kapıyı üç kez tıklattı ve "Gel" sesiyle içeri geçti. Kral Bovary ve babasının önünde hafifçe eğilerek elini karın hizasına getirdi ve selam verdi.
"Beni emretmişsiniz " dedi
"Gel oğlum otur." dedi Kral Feryus .
Hızlı adımlarla geçip oturduktan sonra soru sorar bir bakışla iki krala baktı.
"Bo ve ben... yani Kral Bovary ve ben düşündük ki..." diye düzeltti Kral Bovary'nin öldürücü bakışları eşliğinde.
"Evet ne düşündünüz?"
"Düşündük ki savaşa sen gelmemelisin"
"Bu da ne demek oluyor şimdi?! İlk savaşıma gidecek yaşa geldim biliyorsunuz."
"Biliyoruz oğlum fakat Serendipity'nin sizlere burada ihtiyacı var"
"Bizlere mi?"
"Sen ve diğer veliahtlar. Bunu sadece biz değil diğer Krallar da uygun buluyor."
Rony derin bir nefes aldı ve elini saçlarının arasından geçirdi. Krallara karşı çıkmak onun haddi değildi ve günlerdir bu savaş için hazırlanıyordu. Ve çabalarının karşılığını almak onun en büyük hakkıydı.
"Baba sende biliyorsun ki Serendipity'nin en iyi şifacılarından biri benim. Ben orada bir çok kişiyi iyileştirip kurtarabilirim. "
Kral Feryus oğlunun yanına gitti ve elini omzuna koydu.
"Oğlum bu savaş öncekiler gibi değil. Molegler çok fazla ve kontrolden çıkmış haldeler. Bizden birine bir şey olması halinde veliahtlarımız Serendipity'nin geleceği için burada kalmalı. Beni anlıyorsun değil mi?"
Rony "Sizlere bir şey olmayacak öyle söylemeyin lütfen." dedi ama tedirginlik bedenini ele geçirmişti bile. Babasına bir şey olması halinde annesinden sonra bunu da kaldıramazdı.
Kral Bovary söze girdi "Demek istediğimizi anladığını biliyorum genç adam. Şimdi lütfen krallarının sözünü dinle ve burada kal."
Rony ne kadar içinden gelmese de kabul etmek zorunda kalmıştı. Krallara söz vermişti. Onların yokluğunda klanının ve Serendipity'nin başında olacaklardı. O ve diğer veliahtlarla...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERENDIPITY
FantasíaSerendipity... İmkansızı mümkün kılma şansı. Peki Aria Doğa Ana'nın armağanı golemlerle bunu başarabilecek miydi? Kehanete hazır mıydı? Peki ya aşk... Bunca zorluğun arasında ona yer var mıydı?