2 hafta sonra
"Ben yukarı çıkıyorum, size iyi geceler." deyip merdivenlere yöneldim. Yukarı çıktığımda Tahir yatakta uzanıyordu, ben de odamızda olan küçük kanepeye oturdum. Beni görünce ayağa kalktı ve başımda dikilmeye başladı.
"Noldu Tahir"
"Yatağı açmayacak mısın?"
"Ha yani illa ben açacağım."
"Tabii ki de sen açacaksın, nerde görülmüş adamın yatak açtığı."
"Zaten göremezsin ki.. kimse karısı varken kendi açmaz."
"Bak sen dedin 'karılar varken kendileri açmaz' diye. Ben de sana diyorum. Hayde kalk yatağımızı aç canım karıcığım."Bir saniye, bana karıcığım dedi.
İlk defa...
Tahir.
Bana.
Karıcığım.
Dedi.
"Tamam ya açıyorum. Ne kadar sabırsızsın hem buraya bu konuyu konuşmak için gelmedim ben, -kalkıp yatağımızı açmaya yatağın yanına gittim- uyumaya geldim. Boş boş konuşturdu beni de..."
"Nefes az yavaş da tamam bişey demedim. Sadece sus ve yatağımızı aç."
"Açıyorum zaten" dedim sinirli sinirli.------
Kalktığımı sandığımda beni izleyen bir Tahir gördüğümde tekrar gözümü kapattım çünkü bu anca rüya olabilirdi.
"Nefes"
diye seslenince anladım ki rüya değilmiş. Bu sıralar beni çok şaşırtıyor:Karıcığım demesi Beni izlemesi acaba daha neler neler bekliyor beni. Önceden hiç benimle böyle... bu boşluğu dolduramıyorum işte. Ama sanki şu sıralar iyi hissettiriyor sanırım, çünkü ilk defa kendimi onun yanında bu kadar değerliymişim gibi hissediyorum.
"Günaydın" dedi beni düşüncelerimden kurtarırken
"Günaydın"
Hâlâ yüzüme anlam veremediğim bakışlar ile bakıyordu. Ama bu öyle boş bir bakış değildi ilk defa bana bu kadar anlamlı bakıyordu. Ah! Allah'ım ne yapacağım ben bu adamın kehribarları ile...
Bir anda beni kedisine çekti ve başımı göğsüne yasladı. İlk defa bu kadar yakından onu kokluyor olabilirim. İlk defa bu kadar yoğundu kokusu. Allah'ım deli edecek bu adam beni, kendimden geçiyorum onun yanındayken. Huzur buluyorum.
"Nefes..."
"Efendim."
"Yok bir şey, sadece sesini duymak istedim.."
Bir anda bunu söylemesi yüzümü kızartmaya yetmişti. Göğsüne daha çok sokuldum. Utandırmıştı işte ne yapabilirim.
Beni, ona çeken bir şey var. Karizmatikliği, etkileyiciliği, çekiciliği, sanat eseriymiş gibi bakışları... Sanki suçluymuş da birşeyler telafi ediyormuş gibi olan hali..
Sonra birden çekici sesiyle konuşmaya başladı.
"Never stop looking up!"
Bana; 'bakmayı asla bırakma!' diyordu. Tamam etkilenmedim değil.
Sonra bir sessizlik oluştu. İkimizde sustuk ama birbirimize öyle güzel bakıyorduk ki. Bir an kendimi kaybettim sandım. Ona bakınca dünyam güzelleşiyor.
------
"Nefes bir gelir misin?"
"Geliyorum Asiye abla."
Şu an saat 14:50 ben ve Asiye abla çarşıya gideceğiz.
O sabahın ardından iki gün geçti. O zaman bana olan bakışlarını anlatamam size; sanki hiç bir şey yapma da gel böyle sarılarak kalalım diyordu yalvararak. Ben de onun yanında kaldım ve beraber öğlene kadar sarıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDİM SENİ BİR KERE || NEFTAH
Short Story'BU AŞK BENİM SONUM DEĞİL' Adlı kitap, isim değişikliğiyle 'SEVDİM SENİ BİR KERE' olarak değiştirilmiştir. ~~~~~~~ TAMAMLANDI {{ Yazdığım ilk kitap olduğu için hatalarımı mazur görün🙇}} ______________________ __________\/__________ Mustafa:Evet g...