18. BÖLÜM

1.2K 70 4
                                    

Tahir ve Nefes hastaneden sevinçle çıkıp geçen aylarda gittikleri ormanın içindeki uçuruma gittiler çünkü kızlarının olduğunu bütün ormana bütün Trabzon'a söylemek istiyorlardı. Bağırmak istiyorlardı özgürce. Bir süre bağırıp eve gidip herkese, bütün sürmene yollarına bütün ev halkına seslenmek... Hayalleri sadece bunlarken neden hayat onların üstüne gelsindi ki.

"Haydi Nefes, önce sen bağır ama dikkatli ol bağırırken falan. Mazallah kızımıza bir şey falan olur. Allah korusun daha yeni öğrenmişken."

"Tamam Tahir sakin ol. Ben ona bir şey olmasını isteyecek en son insanım." dedi yüzündeki gülümseme ile elini karnına koyduktan sonra. Artık orada minik bir kız çocuğu vardı. Herkesin merakla beklediği o bebek... Sadece onun hayatını yaşatmak istiyordu Nefes, kendisine bir şey olsa bile...

"Ey Trabzon! Duy beni. Burada, işte tam karnımda benim ve birtanecik Tahir'imin bir kızı var. Biz onu çok sevdik, sana da sevdireceğiz." diye bağırmaya başladı Nefes. Ardından Tahir de devam etti,

"Bu Karadeniz,"

Diye bağırdı uçurumdan az biraz görünen Karadenizi göstererek. Hemen ekledi.

"Bu dağlar,"

Dedi dağları gösterip.

"Bu taş, bu toprak, bu ağaçlar şahidim olsun ki ben canımdan çok değer verdiğim bu iki varlığı ölene dek bırakmayacağım, söz veriyorum."

Bunu dedikten sonra bakışlarını Nefes'e çevirdi. Ona doğru hızla yaklaşıp beline kollarını sardı ve Nefes'in kolları da sanki bu anı bekliyormuş gibi hızla yerlerini buldu. 

_______

"Evet, söylüyoruz o zaman."

"E söyleyin artık vallahi çatlayacağım."

"Bebeğimizin cinsiyeti KIZ." ikisi de aynı anda bunu dedikten sonra herkes onları tebrik etti. Saniye hanım bile bir şey dememişti. Oysa ki bebeklerinin kız değil de erkek olmasını isteyebilirdi ama istememişti ve bu da iyi bir şeydi.

_______

Bu bölüme en çok yorum yapana bir sonraki bölümü ithaf edeceğim.

SEVDİM SENİ BİR KERE || NEFTAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin