"sen beni karartansın hem karartıyorsun hem aydınlatıyorsun evet belki ben iyi bir adam olmayabilirim ama senin iyiliğin için zamanı gelince öğreneceksin bunu zaten şimdi sana soruyorum benim karanlığımda ki ışık olur musun ?"...
Sabah gözlerimi acıyla açtım gözlerimi aralamam ile beyaz tavan giriş alanıma girdi tam üzerime bakacaktım ki yanımda bana bakan ki çift karanlıkla karşılaştım ağzımda ister istemez bir hii çıkarken yüzüne bakmaya bile utanıyordum hemen kafamı çevirirken kaçacak delik arıyordum aklıma banyo geldiğinde kıyafetlerimin olduğu valizi elime alıp banyoya koştum iyi düşmemişti üzerimden banyoya girip kapımı kilitlediğim de kendimi tamamen güvende hissetmiştim gerçi o öküzün kapıyı kırabileceğini biliyordum o yüzden hızlı davranıp ne giyinebileceğime baktım beyaz bir elbise giydim topuklu ayakkabılarımı ayağıma geçirip saçlarımı salık bıraktım ve kapıdan dışarıya çıktığımda ege üzerini giyinmiş yatakta telefonuyla oynuyordu beni görünce yüzünde bir tebessüm oluştuğunu görebiliyordum öküz dün her yerim acıyor ve ağrıyordu zaten göğüslerim de ki diş izleri omuzumda ki morluklar kolumdaki kırmızılıklar daha neler yani anlatmayım en iyisi egenin bana seslenip benim duyamadığım şeyi bir an merak edince gözlerimi egeye çevirdim
"ne susuyorsun kızım" diye parmağını şıklattığında jeton kafama daha yeni düşmüş gibiydi
"hiç ya dalmışım"
"dün geceyi düşünüyorsun tabi ki karıcığım evet çok güzeldi sık sık bayılmaların ama artık yemek yemeliyiz edepsiz şey seni" deyip yanağıma makas atıp yanımdan geçerken la havle çektim dengesiz herif ne mutlu olacağım pislik adam
"eğer 3 saniye içerisinde peşimden gelmezse beni yatakta doyurman gerekecek" diyerek ahlaksız teklif sunduğunda beynim bacağıma koş komutu verdiği için egenin yanına koşarak gittim 32 diş sırıtırken yüzüne bakmamayı tercih ettim birde elimi kavramıştı sanki kaçacağız gerçi yapmadığım şey değilde neyse sonunda kafeye geldiğimizde garsonun düğmelerinin olmadığı fark etmek çok zor değildi maşallah 3 düğme ilikliydi geri kalan mallar ortadaydı egeye dişini dişleyerek bakarken yumruğumu ne ara sıkmıştım hatırlamıyorum ama gerçekten çok fazla sinirlendim
"kocam menüye dahil değil" dediğimde sarışın kız dolgun dudaklarını büzerek konuştu şeytan diyor o dişlerini kır
"anlamadım" derken aslında anladı ama anlamamazlık rollerine yatıyordu sürtük
"kocam menüye dahil değil bakma öyle diyorum şimdi defol git başka bir garson baksın" dediğimde bana gözlerini kısarak bakan sürtük tam ağzını açacaktı ki patronunun arkasında olduğunu hatırlamasıyla sustu oh böyle gelir işte patronun patron bizden özür dileyerek siparişlerimizi aldıktan sonra bana sırıtarak bakan egeye diktim gözlerimi
"ne bakıyorsun ege"
"kıskanmış mı benim kadınım" deyip 32 diş sırıttıktan sonra egeye kafa göz dalmamak için zor tutuyordum kendimi
"seni ne kıskanacağım be ben kocasına sahip çıkamıyor demesinler diye dedim" bu dediğime iç sesim ya kes kes bal gibi kıskandın yakışıklı kocası olunca insanın yemeklerimizi yedikten sonra ege hadi hadi çok işimiz var diyerek beni de peşinden sürüklemişti gerçi otel odasında kalsaydık işler daha da kötü olabilirdi sanırım dışarıda kalmak en iyisiydi şu anda arabada ikimizden de ses çıkmıyordu nereye gittiğimizi bilmiyordum gerçekten yaklaşık yarım saat sonra gelmiştik geleceğimiz yere kocaman bir hastanenin önünde duruyorduk oha benim eski çalıştığım hastanenin iki katı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
