ZORAKİ KOCA

27

2 AY SONRA

Banyoda klozetin üzerinde elimdeki test sonucunu beklerken sabırsızlıkla tırnaklarımı kemiriyordum eğer bu bebek olmazsa ervanın da hayatı ellerimden kayardı ve ben kızım için bu bebeği karnımda hissetmeye hazırdım bu arada egede yavaş yavaş toparlanmaya başlamıştı en son alev kapıma dayanmış egeyi sen ve o şeytan kızın aldı dediğinde ağzının ortasına bir tane tokat patlatmıştım fazlasıyla her şeye göz yummuştum ama bundan sonra artık öyle bir niyetim yoktu sadece çocuklarım için egeye katlanıyorum selimi dersek gitmişti o günden sonra bir daha görmedim bir bulsam konuşmaya gideceğim ama gidemiyorum bile bide bu sırada ege beni eve hapis etmişti işe giderken kapıyı kitliyor korumalara sıkı emirler veriyordu aptal herif yok neymiş kaçarmışım bana güvenmiyormuş ben sana güvenmiyorum asıl elimdeki test sonucu 2 çubuk olduğunda çığlığıma engel olamadım ben şimdi hamileydim ve karnımda küçük bir can taşıyordum banyodan çıkıp Esma ablanın yanına koştuğumda oda hayırlı haberi bekler gibi 

"söyle kızım ne sonuç"

"hamileyim" dediğim an oda tebessümle sıkıca sarıldı  

"oy kızım çok sevindim artık erva kızımızın da bir şansı var demek ki"

"evet" bu arada ben söylemeyi unuttum Esma abla evdeki yardımcımızdı ben yalnız kalmayım diye eve yardımcı tuttu ama Esma abla yardımcıdan daha çok bir abla gibi yaklaşıyordu bana salatalıkları doğrayan Esma ablayı izlerken kapı büyük bir gürültüyle açılmıştı gelen egenin gözlerinden alevler çıkıyordu resmen 

"yukarıya gel" diyerek emir verici ses tonuyla yukarıya doğru çıktı bende oflayarak peşinden giderken gene ne diye kızacak diye düşünüyordum cidden bu dengesiz adamı zerre sevemiyordum odaya girdiğimde ege odada volta atıyordu 

"ne ol---" diyemeden koluma yapıştı ege

"sen aldın değil mi"

"neyi ben mi aldım ne oluyor"

"selime anahtarı verip sen soktun eve değil mi"

"ne selim burada mı"

"bana bilmemezlik numarası yapma bırak bu ayaklarını hazırla valizini çıkıyoruz"

"ya benim selimin geldiğinden haberim bile yokki ne diyorsun seni anlayamıyorum sen dengesiz adam beni bu eve 2 aydır hapis ettin her gece seninle beraber olarak zaten selimi sildim sen ve işlerin umurumda değil ben çocuklarım için sana katlanıyorum ve hamileyim" dediğim an egenin gözlerindeki sertlik yok olmuş bir anda gözlerinde anlayamadığım bir yumuşaklık belirdi tebessümle karnıma bakarken

"ben yeniden baba mı oluyorum"

"evet" dediğim an öyle bir sarıldı ki sanki eski ege gibi sarıldı 

"mis kokulum her şeyimsin özür dilerim Hazalım"

"özür dilesen de artık yaptıklarını unutamam ege bu bebeği erva için doğuracağım senin için değil" dediğim an telefonum çaldı arayan erva ve boranın öğretmeniydi of bora gene ne yaptın acaba diye düşünürken telefonun çağrısını sağ tarafa kaydırıp açılmasını sağladım

"alo hocam gene ne yaptı bora"

"yok Hazal hanım bora değil erva ağlıyor iyi değil arkadaşları dalga geçmiş sanırım biraz pekte iyi değil eve gitmek istiyorum diye tutturdu gelip alabilir misiniz"

"tamam hocam geliyoruz" deyip kapattıktan sonra meraklı gözlerle bakan egeye 

"erva ağlıyormuş eve gideceğim diyede tutturmuş gidip alalım"