11

3.9K 102 4
                                    

Sabah gözlerimi yanağımdaki ıslaklık ile açtım mızmızlanarak çıplak bedenimi yorgana sarıp başımdaki kişiye baktım 

"ya ege az daha uyusam ne olacak"

"bana uyar güzelim hastalarım bekler dersen" dediğinde hastalarımın olduğunu hatırlayarak oflayarak kalkacaktım ki yorganıma sarılıp penguen gibi dolabımın karşısından giysilerimi seçip banyoya koştum arkamdan kıkırdayan ve 

"kaç kaç hiç görmedik sanki" deyip benimle dalga geçti birde manda herif siyah elbisemi giyip altıma da siyah botlarımı geçirdikten sonra saçlarımı dalga dalga yapıp makyajımı da yaptıktan sonra tamamdım artık (multide var) kapıdan çıktığımda ege odada yoktu hayırdır bugün çok uğraşmayacak herhalde benim işime gelir zaten merdivenlerden yavaş yavaş inerken mutfaktan çok güzel kokular geliyordu gene koklaya koklaya mutfağa gittiğimde annem yoktu tam tersine ege yemek yapıyordu beni yeni fark edip 

"oho karıcım giyinmişsiniz hadi otur sen yorulma iki canlısın ayakta da kalmaman lazım" deyip beni sandalyeye oturtturdu 

"of ege ya daha küçük bir şeycik olmaz" 

"olur mu Hazal asıl bu zamanlarında çok dikkatli olmak lazımmış sen gidecek misin bugün doğum doktoruna" 

"evet gideceğim" kahvaltıyı kurmuştu ikimizde sessizce yemeğimizi yiyorduk daha doğrusu ben tabağımla oynuyordum ege ise telefonuyla oynayarak yemek yiyordu yemeğim bittiğinde 

"ben çıkıyorum" deyip ayaklandım ki kolumdan tutup sarılması bir oldu kulağımı öperken nazik hareketlerle delirmemek elde değildi kulağıma 

"sakın selim iti ile konuşmayacaksın çok dikkatli olacaksın öyle her yere koşturmak yok anlaşıldı mı güzelim" deyip kulağımı ısırdığında inlemeden edemedim kafamı sallayıp yüzüne bakmadan evden çıktım o ses ne öyleydi ya oldu olacak adama seni seviyorum de arabaya binip anahtarı yerleştirdikten sonra hastaneye doğru sürmeye başladım belki de egeye artık alışmam lazımdı sonuçta karnımda her ne kadar istemesem bile ikimizin bebeğini taşıyordum ve masum küçük bir cana kıyamam zaten ben kıysam egede bana kıyar hastaneye geldikten sonra otoparka arabayı park ettim ve hastaneye doğru girdim bazı hemşireler bebek için hayırlı hocam deseler de kısa bir tebessüm edip ilerlemeye devam ettim odama girip hasta dosyalarına ve hastalara bakmaya başlamıştım bile yaklaşık 1 saattir dosyalarla ilgileniyordum ta ki telefonuma gelen acil çağrısı ile koşarak acile gittiğimde gördüğüm kişi ile şoka uğradım bu egenin babası başında da ege  bağırıyordu benim tanıdığım dağ gibi olan kocam şimdi dağınık haliyle babasına uyanması için bağırıyordu hemen yanlarına koşup egenin yüzünü ellerimin arasına aldım                              

"ege sakin ol" 

"Hazal kurtar babamı sen yaparsın sen kurtarırsın ne olur" hemen kalbine aşağı yukarı aynı ritim de masaj yaparken nabız yoktu yaklaşık yarım saattir yapıyordum ve hala nabız yoktu en sonunda durup tüm hırsımla ve çığlığım ile bir yumruk attım 1 saniye sonra ritimi normale dönerken ege bana hayran hayran bakıyordu bu arada yanımda beni izleyen bir selim daha vardı onun yüzüne bakmadan direkt ameliyathaneye doğru gelmiştik arkamdan yaşlı gözleriyle bize bakan egeye yaklaşıp sıkıca sarıldım ondan nefret de etsem ona bağırsam da gene de babası kaza geçirdi ve ona hasta yakını olarak davranıyorum iç sesim gene benimle dalga geçip sen tüm hasta yakınlarına sarılır mısın diye ona kısa bir kapa çeneni demekle yetindim 

"Hazal sana güveniyorum babam sana emanet kurtar onu"

"merak etme kurtaracağım babanı asla o masada bırakmıyorum" deyip omuzunu destek olurcasına sıktım hazırlanıp eldivenlerimi taktıktan sonra selim geldi selim ile yapacaktık ameliyatı 

ZORAKİ KOCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin