7

5.3K 116 66
                                    

Sabah gözlerimi bıkkınlıkla açtım bu bıkkınlık ege bey sayesinde olmuştu kolu sağ olsun belimi kavramış kafasını boynuma gömmüş bacaklarını bacaklarıma kitlemişti hey gidi ya zorla kolunu kaldırttırıp kurtulmuştum kollarından banyoya geçip rutin işlerimi hallettikten sonra dolabın karşısına geçip ne giyinebileceğime baktım altıma siyah bir etek giyip üzerime beyaz bir gömlek giydim saçlarımı da örgü yaptım makyajımı da yaptıktan sonra tamamdım topuklu ayakkabılarımı da giyip tam çıkacaktım ki aklıma ege geldi odaya koşarak egeye haber etme gereği duydum gene kaçtım sanıp ortalığı ayağa kaldırmasın

"ege" deyip dürterken egede tepki bile yoktu 

"hıı" diye bir ses çıktığında gülmemek için zor tuttum kendimi normalde egenin sesi çok kalın ve uykulu acayip ince çıkmıştı 

"ben işe gidiyorum tamam mı" deyip onay beklerken kafasını aşağı yukarı salladı kapıdan çıkıp arabama doğru ilerledim ehliyet kemerimi takıp aynamı hazırladığımda tamamdım evin kocaman demir kapısından çıktığımda ilk defa egesiz dışarıya çıkmanın mutluluğumu desem yoksa yeniden mesleğime dönmek mi buradan hastane 15 dakikaydı ege hastaneye yakın seçmişti evi manyak herif her yerde kendine yakın yere sokuyor beni yaklaşık 15 dakika sonra hastanenin parkına park edip arabadan indim ve havalı bir yürüyüş yaptım hastanedeki hemşirelerin bazı erkek doktorların bakışları altında kalsam da acelece odama doğru yürüyordum asansörün geldiğini belirten sese doğru koştum kapanmadan binmiştim neyse ki ama asansörün içindeki kişi bay yakışıklı değil mi 

"hey sen o gelinsin" deyip güldüğünde gülüşünün ne kadar güzel olduğunu bir kez daha fark ettim 

"sende o beni düşmekten kurtaransın" deyip onu taklit edermiş gibi güldüğümde

"hasta olarak geldiysen kesinlikle doktorun benim" deyip göz kırparken içimden bu insan değil diye geçirdim

"hayır doktorum aynı hastanede doktor olma tesadüfü" deyip güldüm 

"bence bu güzel bir şey seni göremeyeceğim diye üzülmüştüm bende"

"evet yalnız evlendiğimin gecesinde karşılaşmak kötü oldu" deyip dudaklarımı büzdüğüm de kısa bir an dudaklarıma bakıp sırıttığın da bende onunla birlikte sırıtmıştım asansörün açılma kapısıyla kendimi dışarı attım Allahım kalbim deli gibi atıyordu odama girip beyaz önlüğümü giydikten sonra başhekimin odasına doğru yürüdüm başhekimin kapısına geldikten sonra kapıyı tıklatıp içeri girdim dosyalarla ilgilen adam bana bakıp tebessüm ederek 

"hoş geldin" deyip tebessüm ettiğinde tebessümüne karşılık vererek bende yüzüme bir gülücük kondurdum 

"hoş buldum efendim ben kimin yardımcısı olacağım acaba"

"seni selime verdim en iyi doktor kendisi hem yanında daha çok gelişirsin"  deyip telefondan biriyle konuştuğunda 5 dakika sonra kapı tıklatıldı kimin yanında çalışacağıma bakacakken o selimin benim bay yakışıklı olduğunu anladım ağzımdan oha kelimesi çıkarken hemen kendimi toparladım 

"evet Hazal senin yanında görev yapacak selim" deyip konuştuğunda selim bana bakarak 

"seve seve hocam" deyip güldü o odadan çıkarken bende peşinden çıkıyordum koridorda o önden ben arkadan yürürken sert gövdesine çarpmamaya çalışırken büyük bir çaba harcıyordum selime aniden çağrı gelmesiyle o koşunca bende koştum acile doğru koşarken etraf çoktan karışmıştı büyük kalabalıktan kendimizi zar zor geçirirken gördüğümüz manzarayla şok olduk adamın karnında kocaman demir çubuk vardı ve ucunda da beton hemen eldivenleri giyip müdahale ederken hemşirenin taşı tutan adama çarpmasıyla adamın karnından demir çubuk çoktan çıkmıştı selimle ikimiz şok olmuş şekilde birbirimize bakarken topuklu ayakkabılarımı çıkarıp ayaklarımı huzura kavuştururken acilden ne yapacağız sesleri çıkıyordu 

ZORAKİ KOCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin