Sabah gözlerimi kapının hızla çalınmasıyla araladım oflayarak egeye baktım oda aynı benim gibi yılmış bir şekilde bakıyordu geceliğimin üzerine hırkamı alarak sitem ettim
"bir günümüz de normal geçsin ya" deyip kapıya doğru ayaklandım arkamdan sitem eden egede
"aynen aynen ondan karıcım" deyip destek verdi kapıyı hızla açıp karşımda öfkeden deli olan babama baktım bana nefretle bakarken egeye nefretle bakmak yemiyordu tabiki
"nereye sakladın karımı" dedi tıslayarak
"bana bak o senin karın dövebileceğin bir kölen değil anneme el kaldırmak senin haddin değil sen bir pi---" diyemeden yanağıma ağır bir tokat indi bile ege beni arkasına çekerek
"sen benim karıma ne hakla vurursun" deyip babamın bileğini sıktığında babam acı dolu yüzüyle egeye bakıyordu annem de yanımıza gelip yanağımı tutan elimle babamın suratına bakıyordu ikimiz arasında gidip gelirken tokat yediğimi yeni kavrar gibi
"kızım" deyip sıkıca sardı kollarına ege ile babam hala laf dalaşı yapıyordu babam anneme
"sen benim elime düşeceksin ama" diye tehditkar şekilde anneme parmak sallarken egenin babamın parmağını tutup küt diye bir ses çıkmasına neden oldu
"o parmağını kırarım eğer benim evimdeki kadınlara bir parmak yönlendir"
"kızımı benden parayla satın alan adam mı söylüyor bunu evlenince ihanet acısıyla kızımı öldürecek adam mı söylüyor" dediğinde beynim sanki komut vermeyi kesmiş gibiydi yanağımdan dökülen gözyaşlarımı bile hissedemiyordum ege bana özür dilerim gibi bakıyordu annem ise düşeceğimi anlayıp daha sıkı kavramıştı egenin önüne geçip
"çok yazık ettin be baba senden istediğim tek şey sevgi ve merhametti başka bir şey asla istememiştim senden ama senden nefret ediyorum ve hasta olup ele ayağa sığmadığında asla sana bakmayacağım şimdi burada senin değil benim kurallarım geçer defol git evimden" deyip kapının önünde bekleyen egenin korumalarına göz işareti yaparak attırdım babam olacak adamı hızla odama çıkıp ne giyinebileceğime bakıyordum ki odaya ege geldi
"Hazal gerçekten mantıklı bir açıklaması vardı"
"ne gibi bir mantıklı açıklaması vardı beni arkadaşlarımdan ayırdın mutlu hayatımı ittirip seninle birlikte yeni hayata başlamamı sağladın güya çok mutluyum demi bana yaklaşmayın uzak durun benden biliyor musun babama baktıkça senin yaşlanmış halini görüyorum işte bu yüzden seni sevmeyeceğim ege" deyip dolaptan yarım bluzumu alıp altına da kahverengi mini eteğimi alıp giyindikten sonra saçlarıma düz bir fön yaptıktan sonra siyah botlarımı giyip evden çıkmak için merdivenlerden hızlıca indim ege salonda oturmuş ben inerken bana bakıyordu ama yüzüne hiç bakmadım
"anne ben işe gidiyorum" deyip jet hızında arabama binip kilitledim ve hızla çalıştırdım arabayı dikiz aynasından baktığımda egenin peşimden hızla koşup yetişemediğini fark ettim hak ettin sen bunu ege bey diye içimden geçirdim yaklaşık 15 dakika sonra gelmiştim hastaneye arabamı park edip kendi odama doğru ilerlerken yanıma selim gelip kolunu omuzuma attı moralimin bozuk olduğunu anlamış gibi
"ne oldu prenses sana"
"sorma çok sinirliyim daha sonra konuşalım" bu arada odama çoktan gelmiştik ısrarla masama oturup
"anlatacak mısın artık" diye deli olmuş gibi ellerini saçlarının arasından geçirdi bu hali gülüncüme gitse de gülmemek için yanaklarımı ısırdım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KOCA
Romantik"sen beni karartansın hem karartıyorsun hem aydınlatıyorsun evet belki ben iyi bir adam olmayabilirim ama senin iyiliğin için zamanı gelince öğreneceksin bunu zaten şimdi sana soruyorum benim karanlığımda ki ışık olur musun ?"...
