Sabah gözlerimi bana seslenen küçük civcivim ile açtım
"anne hadi kalk" deyip yanaklarımı öpüyordu onu yakalayıp altıma alıp gıdıklarken o ise yüksek sesle
"anne dur" diye kahkaha atıyordu
"efendim küçük hanım bir şey mi dediniz"
"dur anne" dediğinde onu serbest bıraktım beraber aşağıya indikten sonra mutfakta kahvaltı hazırlayan bir adet bora ile ister istemez yüzümde tebessümler oluştu
"benim meleklerim bana yemek mi hazırlamış" dediğimde biri sağ omzuma biri sol omzuma koştu sarıldı oturup şen şakrak yemeğimizi yedikten sonra odaya çıkıp üzerime ne giyebileceğime baktım kendime ervaya ve boraya bir takım giysiler seçtikten sonra önce kendi üzerimi giyindim saçlarımı toplayıp hafif bir makyaj yaptıktan sonra üzerini giymeye çalışan bir erva vardı bora giymişti ervanın üzerini giydirdikten sonra saçlarını taradım boranın da saçlarına kısa bir fön attıktan sonra tamamdım
"sizi baba annenize götüreceğim hem sizi özlemiştir baba anneniz" dediğimde ikisi de sevinçten koşa arabanın önüne gittiklerinde bende arkalarından koşarak kapılarını açıp onları arkaya yerleştirdikten sonra kendimi de şoför koltuğuna yerleştirip yola koyuldum yolda giderken dikiz aynasından ervaya baktığımda kanayan burnunu gördüm bora ise kardeşinin ellerini yüzü arasına almış
"anne" dedi
"erva"
"anne ben çok halsizim" deyip bayıldığında ne yapacağımı bilemez bir halde arabayı sağa çekip hemen selimi aradım
-alo selim
-erva fenalaştı burnundan kan geldi çocuğun
-nesi var
-bilmiyorum yarı baygın ben beyin travmasından şüpheleniyorum başhekim hastanede mi hastaneye geliyoruz biz
-tamam başhekimde bende buradayız dikkatli kullan arabayı tamam mı deyip kapattığında ise arkaya geçip ervanın yanına eğilip
"erva annecim duyuyor musun beni" dediğimde halsizce
"hıhı" dedi
"iyi misin bir tanem"
"biraz başım döndü o kadar" tamam bakayım bir deyip burnuna baktığımda kanamasının durduğunu görmem ile derin bir oh çektim
"güzel kanaman durmuş"
"sık burnunu kızım ateşin var biraz halsiz misin"
"iyiyim anne ya gerçekten iyiyim"
"tamam kuzum iyisin biliyorum şimdi hastaneye gideceğiz geçecek"
"boş ver anne ya baba anneme gidelim bak kat kat kazak giyeceğim söz veriyorum"
"tamam bir tanem biz genede gidelim hastaneye kontrollerimizi yapalım sonra gideriz baba annene" deyip hızla hastaneye sürdüm yaklaşık 10 dakika sonra hastaneye geldiğimizde kucağımda erva ve yanımda kardeşi için endişelenen bir adet bora ile boş bir oda bulup girdik başhekim ve selim geldiğinde ise selim ervayı kontrol ediyordu
"hasta mı olmuş bu prenses" deyip erva ile şakalaşırken
"hocam tamam basit bir kanama belkide ama belkide boşa panik yapıyorum yani"
"buna panik değil tedbir denir sen doğrusunu yaptın" derken selim araya girip
"hocam görünür de bir şey yok canım başına darbe almadığına emin misin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KOCA
Romance"sen beni karartansın hem karartıyorsun hem aydınlatıyorsun evet belki ben iyi bir adam olmayabilirim ama senin iyiliğin için zamanı gelince öğreneceksin bunu zaten şimdi sana soruyorum benim karanlığımda ki ışık olur musun ?"...
