10. Bölüm

60K 1.7K 347
                                    

(Bu bölüm +18 sahneler mevcuttur. Dikkat edelim, okumak istemeyenler ilk 4 sayfayı atlasın, olur mu..?)

"Doğan? Aşkım kalk hadi." Kübra kocasını üçüncü kez dürttü ama yine derin uykudan uyanmadı genç adam, "Yahu adam, sen demedin mi bana iş var diye? Niye kalkmıyorsun?"

"Boş ver." diye mırıldandı Doğan, başını yastığa iyice gömmüştü. Kübra önce bi güldü ama bu kocası için bi ilkti, "Sen az evvel iş için 'boş ver' mi dedin?!" Kocasının yanına oturup yanağını okşadı, "Kıyamet kopacak herhalde. Ya da doğal afet falan olacak."

Doğan önce cevap vermeyecek gibiydi ama birden karısını çekip yanına yatırdı. Yüz yüze geldiklerinde gözünün tekini açıp "Bebeğim sen ne diyorsun..?" dedi

Burnunu kocasınınkine sürtmekle meşgul olan genç kadın gülümsedi, "Diyorum ki, şu dünyada olasılığı en az olan iki şey vardır: Birincisi Donald Trump'ın saçlarını siyaha boyatması, ikincisi de senin işini önemsememen."

Doğan, karısının alaylarına sesini çıkarmadan gülümsedi ama gözleri çoktan kapanmış, uyku moduna geçmişti, "Gitmeyeceğim işe."

"Yok artık! Donald'ın ihtimalinden bile düşüktü bu."

"Bırak dalgayı. Konuşmayı da bırak çünkü uyuyacağız."

"Doğan... aşkım sen iyi misin?"

"İyiyim. Uyuyalım ki daha da iyi olayım, konuşma artık."

"Sevgilim ama bu pek-" derken, Doğan dudaklarını öperek susturdu onu. Kübra önce bi şaşırsa da hemen karşılık verdi. Genç adam için sessizlik hedefiyle başlayan öpüşme, karısının tadını almasıyla değişti. Şekerli kahve içmişti Kübra, dudaklar aralanıp diller buluştuğunda ilk bunu fark etti genç adam. Kübra'nın tadı tatlı ve uyarıcıydı. Kahveden daha etkiliydi uyandırmada. 

Genç adam sırt üstü yatıp karısının üstüne çıkmasını sağlayınca işler ciddileşti. Kübra'nın uyandığında giydiği kısa geceliği kalçasına kadar sıyrılmıştı ve ata biner gibi üzerinde oturan kadının görüntüsü baştan çıkmak için Doğan'a yetmişti. Onu tekrar kendine çekti ve dudaklarını emerek öperken elleriyle de karısının dolgun kalçalarını tam ihtiyacı olan yere getirmişti. Sertleşen erkekliği onun sıcak kasıklarına yaslanınca inlediler. Kübra kalçalarını istem dışı ileri geri oynatınca Doğan aklını kaybetti, daha çok sertleşti ve kadının her hareketiyle arzudan boğazı düğümlendi. 

İkisi de çok kolay baştan çıkmıştı ve ne olduğunu anlamadan, eliyle onu okşamaya ve ıslanmış külotu kenara çekip çıplak kadınlığında, onun mahzeninde gezinmeye başladı. Kübra'nın verdiği her karşılık, nefesinin kesilişi, kasılmaları, inlemeleri adamı delirtiyordu. "Çok ıslaksın..." diye fısıldadı kulağına doğru, Kübra sadece titredi ve Doğan, bunun onda yarattığı acıyla inledi karısının duyabileceği şekilde. Genç adam elindeki ıslaklığın arttığını hissetti ve sabrının son noktasını kullandı. O kadar az kalmıştı ki sabrının tükenmesine, aklını kaybetmemek için yutkunmak zorunda kalmıştı. 

"Eğer çekilmezsen..." derken sesi arzuyla titriyordu Doğan'ın, "İçine girerim."

"Gir. Gir." derken de Kübra agresif bi tutum sergiliyor, resmen ona bunu emrediyordu. 

Doğan bu kez yutkunamadı bile, "Beni delirtme!"

"Delir! Delirmeni istiyorum!"kadınlığını adamın eline sürttü ve başı geriye düşerken inledi, "Ben delirdim, sen de delir!"

"Kübra!" diye kızıyordu ona ama eli durmaksızın onun zevk noktasını, kadınlık sıvısının kayganlaştırması sayesinde daha büyük zevk vererek okşuyordu. Karısının inlemeleri artıp aklı gidince de durmadı, daha hızlı, daha sert okşamaya başladı. Kübra çığlık atarak artçı şoklarla kasılınca, kalçalarını bilinçsizce eline doğru sürtünce Doğan onun boşalmaya başladığını anladı. Sanki acımasızca ona zevk veriyor gibi devam etti ve Kübra uzun süre kasıldı. Doğan sonunda insafa gelip parmağını klitorisine bastırınca bedeni geri doğru büküldü genç kadının, hırlar gibi inledi ve Doğan aklındaki son kayışı da kopardı. 

Evliliğin Uğuru ❤️Tamamlandı❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin