Evliliğin Uğuru ❤️Tamamlandı❤️

12. Bölüm

(😍😍Size Benden Hediye Olsun.😍😍)

(😉😌Bu bölüme özel, sadece Mesut&Birgül Çifti!!😌😉)

(Birazcık +16)

(Şarkı çok güzel ya... Söylemeden edemedim.😂😍)

Birgül iç çekip onun elini çözdü, "Rica ediyorum anlamıyorsun; yalvarıyorum kabul etmiyorsun; tehdit ediyorum, kırıklarına kıyamıyorum. O yüzden son çare: sana emrediyorum, benimle sevişeceksin." Ve sözlerini bitirdiğinde havlusunu çekip ikisinin arasına bıraktı. Kocasının karşısında çırılçıplak kalmıştı. 

Mesut, karısı kendisini çıplak bıraktığı anda görmemek için gözlerini yummuştu. Elleri onun çıplak teni için uzanmak istese de, tutuyordu kendini. "Üstüne bir şey giy." dedi boğazı daraldığı için zar zor konuşarak. Elleri artık kendinden bağımsız hareket edince sımsıkı yumruk yapmak zorunda kalmıştı. 

Birgül onun gözlerini yumduğunu gördüğünden beri sızlayan kalbine söz geçiremiyordu. Nasıl bakmazdı ona? Genç kadın bu kadar büyük bi adım attıktan sonra nasıl gözlerini yumabilirdi? Alt dudağını ısırdı ama titremesini durduramıyordu. Ağlamaklı şekilde, "Bakmayacak mısın bana?" dedi. 

"Hayır. Giyin Birgül." dedi Mesut inatçı bir sesle. 

Genç kadın onun omuzlarını tuttu. Mesut bu temasla titreyince kalbi hızlandı ama o gözler açılmadıkça daha çok kırılıyordu. "Senin için buradayım. Senin için soyundum ben. Ama sen bana bakmayacaksın, öyle mi?"

Mesut artık dayanamadığı için, gözlerini açmadan uzandı ve ellerini onun çıplak sırtına koydu. Derin bi nefes çekti içine, yumuşacıktı, sıcacıktı ve ipek gibiydi. Eli çok az hareket etti ve hissettiği ten onu arzuyla kavurdu. Yutkunamayacak kadar dolmuştu. "Sana bakarsam... bu işin sonunu getirmeden bırakmam seni."

"Ha tamam o zaman, bakma." dedi genç kadın alayla, "Ben de işi yarım bırakalım diye soyundum zaten."

Mesut onu tutuşunu sıkılaştırınca çıplak göğüsler kendine yaslandı ve gözünü açmak zorunda kaldı. Onu görmek istiyordu. Önce Birgül'ün kızarmış yanaklarını, koca gözlerini ve dalgalı saçlarının yüzünü çevrelemesini inceledi. Bu onun arzularını sakinleştirmek için verdiği bi molaydı sözde ama gördüğü utangaç ama istekli yüz onu daha çok baştan çıkarmıştı. Eli yavaşça, gezdiği her yeri hissedip kaydederek aşağı indi ve kalçasının dolgunluğuna gelirken bedenini ona doğru eğmişti. Elleri kadının dolgun kalçasını okşarken gözleri onun şişkin memelerine ve dikleşmiş koyu pembe uçlarına takıldı. Erkekliği, gördüğü ve hissettikleriyle öyle sertleşti ki, inledi genç adam. 

"Lan o kadar güzelsin ki..." dedi acıyla karışık arzuyla. 

Genç kadın tatlı bir gülümsemeyle baktı ona, "Teşekkür ederim." 

Mesut onun hem böyle tatlı hem de böyle ateşli olmayı nasıl başardığını bilmiyordu ve yüreği ona duyduğu aşkla ağırlaşırken, kasıkları daha çok sızlamaya başladı. Onu kendine çekerken karısının da kolları boynuna dolandı ve Mesut kalçaları daha çok sıktı. Anlaşma yapılmış gibi uzandılar birbirlerine ve yumuşakça öpmeye başladı karısını. Tadını aldı, arzuyla doldu ve gittikçe sertleşti. Hemen yanlarındaki duvara yasladığında eğilerek öpmemek için kucakladı onu ve başları artık aynı seviyedeyken derinleştirdi öpüşünü. Diliyle dudaklarını yaladı, diş macununun tadını aldı ve dili açılan küçük ağzın içine girdi kolayca. Karısının diliyle karşılaşıp birbirlerini okşadıklarında ikisi de inledi. Birgül ona kendini sürtmeye, daha fazlası için küçük küçük iniltiler bırakmaya başlamıştı ve bu Mesut'un bir yıldır hayal ettiğinden bile daha güzeldi. Ona dokunmak, onu hissetmek, ellerinin arasında çırılçıplak olması ve kocasına teslim olması adamı delirtiyordu.