14. Bölüm

50.2K 1.7K 253
                                    

Kübra uyandığından beri kocasının kalbinin üstünde, onun atışlarını dinliyordu. Yüreğindeki sıkıntı, korku ve o anlardaki çaresizlik hissi ne zaman geçecekti ya da hiç geçebilecek miydi, bilmiyordu genç kadın. Hayatı zor şartlarda yaşamamıştı hiç, belki de bu yüzdendi ama Aykut'un kötü bir şey yapabileceğine hiç ihtimal vermemişti. İnsanların kötü olabileceğini kolay kolay düşünmezdi zaten. Yine öyle olmuştu ama dün... hayatının en kötü beş dakikasını yaşamıştı. İçgüdüleri onu uyarmak istese de yine saf yüreğiyle yardımcı olmak istemişti Aykut'a. Ama kandırılmıştı. Tacize uğramış, tecavüzün kıyısından dönmüştü.

Sadece kollarını tutup sarılmıştı Aykut ama bu bile iğrendiriyordu Kübra'yı, karakoldan geldikten sonra banyoda vücudunu öyle sert liflemişti ki...

Kulağında kocasının kalp sesleriyle şu anda güvendeydi ama şimdi bile çaresiz hissediyordu kendisini. Sanki bedeni kurtulsa da zihni Aykut'un kollarında kapana kısılıp kalmıştı. Korkmuştu... çok korkmuştu Kübra ve hala da korku yüreğini yavaş yavaş kanatıyordu.

Dün akşama kadar sadece sevdiği adam dokunmuştu ona ve bu dokunuşları istemişti genç kadın; kendisini öpen dudaklar, dokunan eller, bedenine temas eden ten hep onun arzuladığı, onu cezbeden adamın, kocasının bedeniydi. O yüzdendi belki de ama dün kendini kırk yıl yaşlanmış gibi hissetmişti Kübra. Belki sadece sarılmıştı, belki hiçbir şey yapamamıştı Aykut ona ama önemli olan, bunun yaşanmış olmasıydı. Kübra ilk defa bu kadar acizdi, ilk defa kendi vücudu, kendi istekleri bu kadar görmezden gelinmiş ve kendisine ilk defa böyle bi saldırıda bulunulmuştu. Sadece bedenine değildi bu saldırı... Zihnineydi, ruhunaydı ama en çok da güvenineydi. Kübra bundan sonra nasıl arkadaş olacaktı karşı cinsle? Nasıl tokalaşacaktı? Nasıl iş için bile olsa yalnız görüşebilecekti? Hep bir ses; zihnindeki korkular hatırlatmayacak mıydı dün geceyi?

Hatırlatacaktı...

Belki bir gün susardı o ses, belki bir gün sesleri duymayacak kadar güçlenirdi. Ama o zamana kadar, canı yanacaktı Kübra'nın. Şu anki gibi sığındığı göğüs ona en güvenli liman bile olsa korkacaktı...

*

Doğan karısının uyanık olduğunu biliyordu, Kübra ara ara iç çekişlerle titriyordu ve Doğan, ne yapacağını şaşırmıştı. Karısını güvende tutabilirdi, karısını sımsıkı sarabilirdi ama onun zihnini kontrol edemezdi. Kübra'nın hissettiklerini tam anlayamazdı ki... Dün olanları düşünmek genç adamı çok öfkelendiriyordu. Öfkeden delirmenin yanında karısı için büyük bi şefkat ve koruma içgüdüsü de hissediyordu ama karısının yerine koyamazdı kendisini. Bir erkek olarak, kadın olmayı, tacize uğramayı anlayamazdı.

"Uyumadığını biliyorum." Dedi Kübra başını ona doğru çevirip, Doğan ise sadece gülümsedi.

"Nereden anladın?"

"Kalp atışların değişti. Tam kulağımın dibindesin." Sonra öptü tam kalbinin üstünü, "Benim için endişelenme. Elbet bir gün düzeleceğim."

"Ama şimdi kötüsün." İyice sarıldı karısına, "Gelecekle ilgili tahminlerde bulunup kendimi rahatlatmak istemiyorum. Benim için şu an önemli, şu anda senin nasıl olduğun önemli." Alnını öptü ve derin bir iç çekti, "Ve şu an... iyi değilsin."

"Geçer..." 

"Geçer deyip üstünü kapatmak mı istiyorsun?"

Kübra bakışlarını kaçırdı, "Bilmiyorum..."

"Ama ben biliyorum. Her şeyin üstünü kapatıp tüm acılarınla tek başına uğraşmana izin vermem. Sen benim karımsın, aşık olduğum, varlığımı adadığım kadınsın."

Evliliğin Uğuru ❤️Tamamlandı❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin