16. Bölüm

70.3K 1.6K 377
                                    

!!(+18)!!

Kübra ve Doğan el ele girdi şirkete. Onları gören saygıyla ayağa kalkıyor ve selam veriyordu ama yüzlerindeki ifadeden Habibe olayını bildikleri anlaşılıyordu. Doğan kendisinin ve Habibe'nin ofislerinin olduğu kata çıkarken ağzını açmamıştı ama yüzü gittikçe daha çok gerilmişti ve Kübra da onun gerginliğinden nasibini alıyordu. 

"Sen gelme." dedi Doğan asansörden çıkarken, "Balkona çıkıp biraz nefeslen. İşim uzun sürmez zaten."

"Kusura bakma ama kocamın yanında olacağım, buna kimse mani olamaz."

"Kübra..." dedi Doğan, sesi gergindi, "Birazdan problem çıkabilir, kavga edebiliriz Habibe Hanımla. Senin bu işlerin içine girmeni istemiyorum."

"Biliyorum, anlıyorum da ama hak vermiyorum sana. Aşkım belki de ben yanında olduğum için iş büyümeden kapanacak. Sakinliğini korumak için bana bakman yeter." Elini sıktı hafifçe, "Bu işi halledelim ve gidip güzel günümüzü tamamlayalım."

"Bebeğim canın sıkılsın istemiyorum. Çok gereksiz bir mevzu, çok gereksiz bir insan. Problemi toptan çözüp yanına gelirim. Sen beni balkonda bekle işte."

"Hayır dedim." Elini bırakmak istedi ama Doğan sıkıca tutuyordu onu, "İstersen beni bağla, yine de durduramazsın. Kocamın yanında olacağım diyorum. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz Doğan... belki bu Habibe diğer çalışanları da sana karşı doldurdu... Bilmiyorum ama korkuyorum. Bırak geleyim seninle."

Doğan oflar gibi omzunu düşürdü, "İyi, gel. Ama sessiz olacaksın, geride duracaksın. Sana zarar gelmesin ya da senin için endişelenerek dikkatim dağılmasın. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı. Hadi gidelim."

Doğan onun dudağını öptü ve "Güç toplamam lazım." diyerek de açıkladı. Genç kadın sadece gülümsemişti ama birazdan ofislerin olduğu kapıyı açtıklarında ikisi de gerginlikle maske takmışlardı yüzlerine, ikisi de ifadesiz görünüyordu. 

Ortalık karışıktı. Habibe'nin odasının kapısı açıktı ve içeride dört beş kişi Habibe'nin etrafındaydı. İçeri girdiklerinde bir anlık kimse onları fark etmedi ve çiftimiz konuşulanları duymuş oldu. 

"Adam işe bile gelmiyor ama sunumda bir hata olsa hepimizin ağzına sıçıyor! Böyle patron mu olur?! İşinin başında durmuyorsan, bize hesap da soramazsın!"

"Habibe Hanım... n'olur bakın yapmayın böyle..." diyordu asistan kadın. 

"Sus be! Sen de sürekli aynı şeyi söylüyorsun! Ben bir şey mi yapıyorum?! Adamın vurdumduymazlığı yüzünden şirket batarsa sen neyle ödeyeceksin faturalarını? Öpücükle mi?! Akıllanın biraz, böyle patronun yalakası olarak bir yere varabilir misiniz?!"

Doğan karısının elini sıkmamak için çaba sarf etmek zorunda kalmıştı, boştaki eli çoktan yumruk olmuştu ve içinde çağlayan öfkeyle kasılmıştı tüm bedeni. Buz gibi sesiyle, "Herkes çıksın!" dediğinde herkes onları fark etti ve gözler kocaman açıldı. Habibe ise önce bir gülümsemiş ama adamın yanındaki kadını görünce, üstüne bir de el ele olduklarını görünce yine kaş çatmış, az evvelki saldırgan kadın olmuştu. 

Asistan kadın Doğan'ın önüne geldiğinde ağlayacak gibiydi, "Efendim ben elimden geleni yaptım ama-"

"Senden eminim ben. Sorun yok. Sen işinin başına dön." Asistan kadın hemen başını sallayıp kapıya yöneldi ama patronunun sesiyle yine durdu. "Ve muhasebeyi ara, Habibe Hanımın çıkışını versinler."

Odadan çıkıp kapıyı kapattığında üç kişi de sessizce bekledi. Habibe'nin yüzü solmuştu. Ayağa kalkıp "Beni kovuyor musun yani?!" diye bağırdı. Doğan karısının nasıl sıçradığını görünce öfkeden gözü karardı. 

Evliliğin Uğuru ❤️Tamamlandı❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin