Medya BAŞAK :)
İthaf isteyenler söyleyebilir :))İyi okumalar
Evet artık okul tam anlamıyla eziyet olmaya başlıyordu.O partinin ardından yaklış 2 hafta falan geçmişti.
Derslerın başlaması hiiiiç yetmiyormuş gibi bir de Batu manyağıyla uğraşıyordum.Çocuk bildiğiniz saf-taze Ego'dan oluşuyor ya.Yok böyle bir şey.
Ya adamlarını yolluyor onlar takılıyorlar,ya da kendisi gelip bizzat ilgileniyor(!) benimle.Sizece de çok tatlı değil mi?!
Gazozumu almış bizimkilerin oturduğu yere ilerlerken--
Lanet olsun!
''Bence yeni yöntemler bulun ya'' dedim sinirle.
''Üzerinde çalışıyoruz'' dedi Buğra.Sonra yanındaki Berke ile sırıtmaya başladılar.
Sürekli çarpıp birşeyleri yerle bir ediyor lağım fareleriiii!
''Şimdi siz sıcaklamışsınızdır canlarım yaa'' dedim dudak büzerek.İkisi de anlamamış gibi bana baktılar.
Yerden gazoz şişesini aldım ve içinde kalanını Buğranın kafasından aşağı boca ettim.
''Hava sıcak ya hani,böyle serin serin üzerinde çalışın oldumu canım benim'' dedim ve sevimlice sırıtıp yanlarından geçip gittim.
Biraz da ağzından solu Buğracım,hep burun olmaz değil mi? :):):):)
*
Koridorda sınıfa doğru ilerlerken,birinin beni tutup bir anda ışık hızıyla çekmesiyle koca bir çığlık attım.Tabi o çığlığımda bir elin ağzımı kapatmasıyla yarım kaldı.
Nefesimi düzene sokmaya çalışırken,az önce korkudan kapattıüım gözlerimi araladım.
Tahmin etmesi hiç de zor değil.Yandaşlarının başarısız operasyonunda sonra kendisi saldırmaya karar verdi tabii.
''Naber Edirne Ezmesi'' dedi yamuk bir şekilde sırıttı.Benimle her konuştuğunda sesindeki o alay tınısını sezmiyorum değil.
Gözlerimle elini işaret ettim.O da ağzımdan elini çekti.
''Evet,Edirnenin ezmesi meşhurdur.Ama Badem Ezmesi meşhurdur Batucum.Hani senin şu beynin büyüklüğündeki Bademler varya,onlardan'' dediğimde yine suratı düşmüştü.
''Bana bak'' dedi sağ elini kaldırdı.
Sonra olduğu yerde elini yumruk yaptı ve gözlerini kapatıp derin derin nefes-alıp vermeye başladı.
Ben bir ona bakıyordum birde havada tutup sıktığı yumruğuna.
Sonunda gözlerini açtı ve bana öldürücü bakışlar atmaya başladı.
''Bir dahaki laf sokma seansımızda görüşürüz oldumu'' dedim ve kolunu sıvazladım.Kapıdan çıkacakken beni tekrar kolumdan tutup kendine çekti.Bu sefer öyle bir sert çekmişti ki vucüdum onun vücuduna çarpmıştı.
Şimdi yani bununla burda..Ultra derecede yakın olmak..Hiç hoş değil tamam mı!
Ferah nefesini suratımı yakıp geçiyordu.Töbe yarabbim neler diyorum ben..
Ben gözlerimi onun gözlerine dikmişken,onun gözleri dudaklarıma kaymıştı.
Error..Dıt dıt dıt..Mavi Ekran..Kırmızı alarm..
''Na-napıyor-sun ya'' demeye çalıştım ama kekelemekten diyemedim ya la..
''Sus'' diye fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay (Düzenleniyor)
Teen FictionBiz iki zıt kutup gibiydik.GÜNEŞ VE AY gibiydik.Tutulmamız bile saatlerce sürüyordu sadece. ''Neden bırakmıyorsun beni?'' ''Çünkü sana ihtiyacım var.Çünkü senin ışığına ihtiyacım var.Sen benim güneşimsin.Ben senin ışığına muhtaç bir ay gibiyim.Sen y...