Bölümü yazarken dinlediğim şarkılardan bir tanesini medyaya koydum :) Teoman :3
Çok mutluyum.Tüm haftasonu evde kafa dinleyeceğim.
Hayatımda o kadar çok saçmalık var ki artık bende yoruldum.
Salaş tişörtüm,bol eşofmanım ve abidik gubidik topuzumla mutfağa girdim.Masanın üzerinde duran dilimlenmiş salatalıktan bir tane alıp salona geçtim.
''Aa sen evde miydin'' dedim salatalıktan ısırırken.
''Günaydın uykucu'' dedi Annem gülümseyerek.
''Saat kaç ki'' diye soruyorum kaşlarımı çatarak.
''Neredeyse öğle olacak'' diyor Annem.
''Siz annelerin öğle anlayışı sabahın 10 veya 11'i oluyor Emel sultan'' diyorum ve göz kırpıyorum.
Annemin ağzını açıp bana bişey söyleyeceği sırada cebimdeki telefonum çalıyor.Parmaklarımın arasında kalan son salatalık parçaşsınıda ağzıma atıp cebimden telefonumu çıkarıyorum.
''Alo?''
''Sabah aradığımda neden açmadın'' Batunun sesini duyduğumda kaşlarımı çatıyorum ve telefonu kulağımdan çekip ekrana bakıyorum.
Ne diye isime bakmadan açarsin ki Başak?
''Hesap sorman bittiyse ben tüm gün evde yatma programıma devam etmek istiyorum'' diyorum gözlerimi tavana dikerken.
''Hazırlanıyorsun spora gidiyoruz''
''Sanada iyi hafta sonlarııııı'' diyorum sonunu uzatırken.
''Anlamak için 10 saniye veriyorum'' dediğinde yine kaşlarımı çatıyorum.
Bir,iki,üç..Ne sporu be?
''Anlamadım ne sporu canım?''
''Güzel,şimdi hazırlanıp 10 dakika içinde evin önünde oluyorsun.Bunu anlamak için zamanın yok çünkü anladın diye düşünüyorum.Hadi bayy'' diyor ve telefonu yüzüme kapatıyor.
Telefonu kualağımdan düşürüyorum ve öyle sabit bir noktaya bakıyorum.
''Yine cin çarpmışa döndün Başak Hanım,siz hayırdır?'' diyor ve gülmeye başlıyor Annem.
''Ya anne ya of.Senin dilinede sakız olduk ya lanetler olsun'' diyorum ve ayaklarımı yere vura vura odama gidiyorum ve sinirle kapıyı çarpıyorum.
Dolabımın iki kapağını açıp içeriden beyaz rambo atletimi gri spor-adidas- hırkamı çıkarıyorum.Altıma da spor taytımı alıyorum.Alttan da spor ayakkabılarımı çıkarıyorum.
Seçtiklerimi üzerime giydikten sonra saçımıda yukarıdan topluyorum.Telefonumu da hırkamın cebine koyuyorum ve çıkıyorum odadan.
Evden çıkmadan önce ''Ben kaçtım'' diye anneme sesleniyorum.
O da ''Dikkat et'' demeyi ihmal etmiyor.
Uyarımı da aldığıma göre çıkabilirim.
Bahçe kapasınıda kapatıp adımımı atıyorum sokağa.Batu hemen gözüme çarpıyor.Mavi hırkası ve siyah eşofmanıyla.
Ona doğru yürürken cebimde telefonumun titreştiğini hissediyorum.Durup telefonumu cebimden çıkarıp mesajı açıyorum.
'Gri kesinlikle senin rengin'
Okuduğum mesaj üzerine gözlerim kocaman açılıyor.Refleks olarak hemen etrafa bakınmaya başlıyorum ama kimse yok.
Çok güzel ya bir sapığım eksikti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay (Düzenleniyor)
Teen FictionBiz iki zıt kutup gibiydik.GÜNEŞ VE AY gibiydik.Tutulmamız bile saatlerce sürüyordu sadece. ''Neden bırakmıyorsun beni?'' ''Çünkü sana ihtiyacım var.Çünkü senin ışığına ihtiyacım var.Sen benim güneşimsin.Ben senin ışığına muhtaç bir ay gibiyim.Sen y...