13. Bölüm

1.1K 82 17
                                    

Sabaha kadar uyumamanın cezası acı bir kahvedir!

Batu gittikten sonra ben yine inme inmiş gibi öylece kalakaldım.İnsanı öyle bir büyülüyor ki nasıl davranacağımı,ne diyeceğimi bilemiyorum.Sadece öyle boş boş bakmakla yetiniyorum.Yani özetle uyuyamadım işte..

Bugün evden erken çıkmıştım.Tek planım kantinden acı bir kahve almaktı.Kantine geldiğimde gözüme Berke çarpmıştı.Elinde iki tane karton bardak vardı.Utanmasam kahvelerden birini isteyecektim.O derece üşeniyorum!

''Naber Başak'' diye sorduğunda şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak ona baktım.

''İyi.İyi yani senden'' diye sordum.

''Bende iyi işte'' dedi ve hafifçe gülümsedi. ''Kahve alır mısın'' dedi ve sağ elindeki bardağı bana uzattı.

Acaba sen bir edward mısın Berke?Aklımı mı okuyon?

Nefesimi dışarıya verdim ve memnuniyetle uzattığı kahveyi aldım.Beraber sınıfa doğru yürümeye başladık.

''Bu genetik mi?'' diye sordum merdivenlerden çıkarken.

''Ne genetik mi?Anlamadım'' dedi kaşlarını hafifçe çatarken.

''Hani değişince hepiniz birden mi değişiyosunuz''  dedim ve hafifçe sırıttım.

Söylediğim üzerine diş macunu reklamında oynuyormuş gibi beyaz dişlerini göstererek güldü.

''Ne?'' dedim kaşlarımı kaldırarak. ''Yani çok ciddi bişey sordum'' dedim ve boğazımı temizledim.

''Ciddi'' dedi yarım ağız gülerken.

''Evet'' dedim ciddi bir yüz ifadesiyle.

Dudaklarını birbirine bastırdı ve hafifçe başını salladı.

Bu sırada sınıfa girmiştik.Berke centilmenlik yapıp önden geçmem için yol verdi.İsteyince çok tatlı oluyor bu ayılar!

Sınıfa girdiğimde bakışlarım direkt sağ köşeye gitti.Buğra tek başına oturuyordu.Elindeki kalemi sıkkın bir tavırla çeviriyordu.Ona baktığımı hissetmiş gibi bir anda bana baktı ve göze göze geldik.Hafifçe başıyla selam verdi.Bende zoraki bir şekilde gülümsedim.

Berke sırasına,Buğranın yanına ilerlerken bende Pelin ve Nehirin yanına gittim.

''Kırmızı gözler,dağınık saçlar'' dedi Nehir düşünüyormuş gibi yaparken.

''Heyt be depresyon kızı'' deyip hafifçe sağ kolma vurdu Pelin.

Ben acıyla inlerken iki büklüm olmuştum.Kolum zaten çok acıyordu lanet olasılar!

''Aiiiyyy Başak'' dedi Nehir yanıma eğilirken.

Pelinde yanıma eğildi  ve önüme düşen saçlarımı geri itti.

''Başak çok pardon ya ben şaka olsun diye yani ne bilelim.Noldu koluna'' diye saydırdı endişeyle.Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.

''Yok birşey'' dedim ve sırama oturdum.

''Nasıl yok birşey?Kızım nasıl bir hal aldın gördüm'' dedi Pelin soran gözlerle bana bakarken.

''Gerçekten yok birşey'' dedim ve gülümsedim.

İkiside birbirine bakıp inanmadıklarını belli ettiler.

''Lan yok diyorum işte'' dedim ve sırıttım.Sanırım daha iyiydi.

''Peki madem'' dedi Nehir tekrardan telefonuna gömülürken.

''Öyle olsun Başak Hanım'' dedi Pelin gözlerini kısıp başını sallarken.

Güneş ve Ay (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin