Yok olmuyor uyuyamıyorum işte.Gelmiyor uyku falan.Of o şey bir türlü çıkmıyor aklımdan lanet olsun!
Bilinç altım bile ondan yana!
Yorganı üzerimden fırlatıp kalkıyorum ayağa..Adımlarımı banyoya yönlendiriyorum.Kabine girip açıyorum soğuk suyu!
Bedenim bunu beklemediği için ağzımdan bir çığlık kaçıyor.İlk önce suyun altından kaçıyorum ama sonra yine soğuğa bırakıyorum kendimi.Zamanla alışıyorum.
Gözlerimi kapatıp soğuk suyun bedenimde ilerlemesine izin veriyorum.Ama gözlerimi kapattığım anda yine aynı görüntü beliriveriyor orda..
Batu beni öptü!Lanet olsun ben niye izin verdim ki zaten buna?Neden onu orda itip tekmelemeye,tokatlamaya başlamadım ki?
Acaba bugün okula gitmesem mi ben ya?Ya da okulu toptan bıraksam falan?Yok ben o gerizekalıyla yüz yüze gelemem.Yetmiyormuş gibi birde aynı sınıfta olmamız cabası!
Suyu kapattım ve saçlarımı ellerimle sıktım.Kabinden çıkıp askıdaki bornozumu alıp üzerime geçirdim.Sanki daha iyiydim.Soğuk iyi gelmişti.
Kenardaki havluyu alıp saçlarımı kurutarak odama girdim ve boy aynasının karşısına geçip kendimi dikkatlice izledim.İyi bir fiziğim vardı sanki.Gözlerim maviydi.En çok bunu seviyordum.Saçlarım kahveydi.Arada sarılar vardı.Hoş duruyordu.
Üzerimdeki bornozu kenara bırakıp iç çamaşırlarımı giydim.Sonra da okul kıyafetlerimi geçirdim üzerime.Saçlarımı taradım ve kuruttum.Bir değişiklik yapıp saçlarımı yana aldım ve bol şekilde ördüm.Siyah tokayla tutturdum.Güzel olmuştu sanki.
Çantama kitapalrı doldurup telefonumuda alıp çıktım odamdan.Annem mutfaktan telefonuyla konuşarak çıkıyordu.
''Kahvaltı hazır yavrum'' dedi Zübeyde Abla.
''Yok ben çıkıyorum'' dedim.Girişteki dolabı açtım ve raftan rasgele bir ayakkabı seçip geçirdim ayağıma.
''Olur mu kızım öyle aç aç'' dedi Züb.
''Olur ablacım olur.Bal gibi olur'' dedim ve gülümsedim.
''Al bakalım şunu'' dedi ve elindeki sandiviçi bana uzattı.
''Ya Züb napıyorsun ya'' dedim dudak büzerek.
''Bana bak cadı.'' dedi işaret parmağını tehditkar bir şekilde sallarken.
''Tamam zübeyde sultan'' dedim ve aldım sandiviçi.
''Aferin'' dedi zafer edasıyla.
''Hadi ben kaçtım,annemi öp benim için'' dedim ve çıktım evden.
*
Okula son bir sokak kala kaldırımda yatan iki köpek dikkatimi çekti.Elimdeki sandiviçi üzerine sarılan plastik tabakadan kurtarıp sadiviçimi köpeklerin önüne bıraktım.Onlarda iştahla yemeye başladılar.
''Huysuz prenses hayvansever çıktı''
Ürpermenin zamanı değil.Kalp atışlarımın bozulmasının hiç zamanı değil.Tamam iyiyim.
Bakışlarımı köpeklerden çekip kaşlarımı çatarak karşımda ellerine ceplerine sokmuş,oldukçaaa karizmatik bir şekilde beni izleyen Batu'ya döndüm.
''Sen beni mi takip ediyorsun ya?''
''Paronayak mısın kızım sen?'' dedi ve hafifçe sırıttı.
''Sensin paronayak.Şizofren.'' dedim ve yanından geçerek yürümeye başladım.
Bu sırada cebimdeki telefonun titreştiğini hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay (Düzenleniyor)
JugendliteraturBiz iki zıt kutup gibiydik.GÜNEŞ VE AY gibiydik.Tutulmamız bile saatlerce sürüyordu sadece. ''Neden bırakmıyorsun beni?'' ''Çünkü sana ihtiyacım var.Çünkü senin ışığına ihtiyacım var.Sen benim güneşimsin.Ben senin ışığına muhtaç bir ay gibiyim.Sen y...