Ayberkden öğrendiğim kadarıyla babası Ahmet Bey okula gelmiş.Tüm sevgili(!) öğretmenlerimizi toplantıya çağırdı.
Bu boşluktan faydalanarak kendimizi kantinde kahve eşliğinde sohbet ederken bulduk.
''Ne demek yoldan ilk geçen adamı öptüm Başak?''dedi Ayberk gözlerini pörtleterek.
''Öyle olması gerekiyordu.İlkay biraz delidir.İddia konusu buydu.Ayrıca adam yaşlıydı,yanağından öptüm sorun etmedi'' dedim ve kıkırdadım.
''Çılgın kızları hep sevmişimdir'' dedi Anıl kahvesinden bir yudum alırken.
''Sevmediğin bir kız türü var mı Anıl'' diye sordu Pelin.Ardından gözlerini devirdi.
''Çok biliyosun sen'' dedi Anıl
''Of neden fav yapmıyor bu vatan hainleriiiiii'' diye cırladı Nehir.
Kaşlarımı kaldırıp gözlerimi açarak Nehire baktım.Gerçekten garip bir kızdı.
''Alışırsın alışırsın'' diyerek kolumu sıvazlayan Anıla çevirdim bakışlarımı.
''İnşallah'' diye fısıldadım.
''Başak..'' tanıdık gelen bir ses adımı söylediğinde refleks olarak hemen arkamı döndüm.
Buğra?Esmer adonisli.
''Ne?'' dedim.
''Bişey söylicem,bi gel'' dedi.Kafasını hafif sola eğip dışarıyı işaret etti.
''Gel derken?'' diye sordum.
''Gel işte'' dedi baskılı bir şekilde.Sonra arkasını dönerek yürümeye başladı.
Emir kipinden dışarıya çıkabilirsiniz umarım.
''Ben bir bakayım'' gözlerimi masadakilere çevirdim.Hepside şüpheli bir şekilde başlarını salladılar.Çünkü onalrda güvenmiyolardı şu adonisli çeteye.
''Dikkat et bari'' dedi Nehir.
Vay!Demek başını telefondan kaldırmış.
Ona sevecen bir şekilde gülümsedim ve kantinden çıktım.Buğrada hemen oradaydı zaten.Ellerini cebine sokmuş,kafasını geriye atmış tavanı izliyordu.Gayet karizmatik göründüğüde bir gerçek tabii.
''Ne var'' kollarımı hafifçe iki yana açtım.
Sesimi duyunca bakışları beni buldu.
''Batu seninle konuşacak.'' dedi.
Ne?
''Yani?'' dedim umursamaz bir tavırla.
Gözlerini devirdi ve kısaca 'of'ladı.
''Okulun arkasında seni bekliyor'' dediğinde gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.
''Bu ne ya?Biri gel diye emir eder.Biri ayağına çağırır.Ne sanıyorsunuz kendinizi?'' diye çıkıştım.
''Dediğimi yaparsan yararına olur.İsteğinle gitmessen zorla gideceksin'' dedi ve göz kırptı.
Bir adım geriye çekildi.Sağ kolunu kaldırdı ve çıkış kapısını işaret etti.
''Of ya of'' diye fısıldadım kendi kendime.Sinirle adımlarımı çıkışa yönelttim.
Dışarıya çıktığımda temiz havayı içime çektim sakinleşmeye çalıştım.Birinin emir vermesi bile sinirimi zıpltıveriyordu zaten.
Merdivenleri indim ve arkamı döndüm.Buğra demirliklere yaslanmış duruyordu.
''Nerde çete başınız'' diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay (Düzenleniyor)
Novela JuvenilBiz iki zıt kutup gibiydik.GÜNEŞ VE AY gibiydik.Tutulmamız bile saatlerce sürüyordu sadece. ''Neden bırakmıyorsun beni?'' ''Çünkü sana ihtiyacım var.Çünkü senin ışığına ihtiyacım var.Sen benim güneşimsin.Ben senin ışığına muhtaç bir ay gibiyim.Sen y...