0.3

257 64 70
                                    


Üçüncü Bölüm | 🪴

Gençler son denemeniz açıklandı ve sonuçlara baktığımda hâlâ doğru düzgün netler göremiyorum birkaç kişi dışında. Neyiniz var bilmiyorum ama sınavınıza iki ay kalmış hâlâ bir boşluktasınız sanki...

Ve uzayıp giden konuşma.
 

Sıkıldım artık aynı cümleleri duymaktan kulaklarını tıkamak istiyorum her şeye, herkese.

 
Onu düşünmeye başlıyorum. İstemsizce yaptığım günlük rutinim. O salak sevgilisiyle etrafta gezerken ben burada neler yaşıyorum ya! Tatlı bir salak en azından... Off daha içimden ona sinirlenemiyorum bile.

 
Kendi içimde yaşadığım karmaşa sırasındaki düşüncelerini bunlar. Bu da günlük rutinim, soracak olursanız hani.

 
Bıktım artık! Ne yapıp edip bu çocuğu elde etmem gerekiyor benim. En azından beni fark etsin. O adımı bile bilmeden gideceğim bu okuldan yoksa. Kendi kendime geldiğim gaz sonrası düşünmeye başladım.

 
Ama ne yapmalıyım? Ne?

"Selin! Ben ne anlatıyorum, hanımefendinin aklı kim bilir nerelerde? Sen iyi öğrencilerimdendin gûya bu son denemelerde yaptığın ne böyle! Biz artış beklerken birden bire düşüşe geçtin. Bilmemiz gereken bir şey mi var?"

Umutsuz bir platoniğim, hocam... Ne diyebilirim?  Tabii ki öğretmenime böyle söyleyemediğim için bir yalan uydurma telaşına kapıldım ve en klasik yalanda karar kıldım.

"Yok hocam, sadece sınav günü yaklaştıkça strese giriyorum. Bu da ders çalışmamı etkiliyor sanırım."

-Ne güzel sallıyorsun öyle Selinciğim...

-Tşk.

-Öd.

"Rehber öğretmenleriniz ne güne duruyor yavrum. Git bir konuş, bu böyle gitmez. Toparlanıyorsun hemen."

Hiçbir işe yaramayan rehber öğretmenimiz bana ne gibi bir yardımda bulunabilirdi bilemiyorum.

"Peki hocam sağ olun. Giderim ben Mustafa hocanın yanına."

Bir süre sonra benden bıkıp başka öğrencilere sarmaya başlayan biricik Fizik hocamız Melda. Herkeste aynı etkiyi bırakıyordu.

Neyse ne diyorduk? Ha, ilgi çekecektim. Onu düşüneyim ben bir. Evet, biliyorum. Hepinizin aklınızdan bu kız akıllanmaz diyorsunuz. Ben cevaplayayım sizi bu gidişle bu kızdan bir halt olmayacak.

...

Bedenimi hunharca saran regl sancısı yüzünden. Lavaboya gitmek için izin aldım ve dersten çıktım. Kadın olmanın zorluklarına içten içe söverken koridorda tek olmanın veridiği cesaretle de hafif iki büklüm şekilde yürümeye başladım.

Yolu daha yarılayamamıştım ki arkamdan gelen sesle dondum kaldım: "İyi misin, Selin?"

Oha! Bu ses... Bu benim adımı nereden biliyor ya hu?

"Sen benim adımı nerden biliyorsun?" Arkamı döner dönmez söylediğim sözler buydu. Ve diğer soruyu es geçerek buna cevap veren benle tanışın.

"Yani hocaların gözde öğrencilerindensin. İster istemez biliyorum da. Bu mu konu?"

Adımı biliyooorrrrrrrrrr!!!!!!!!!!

"Şey... hastayım biraz o yüzden." İçimde bastıran heyecandan sesim içime kaçık çıkmıştı biraz ama söylediğim bahaneden anlaşılmazdı bence.

"Ha... Anladım. Şey o zaman geçmiş olsun sana."

Durumu anlayıp kaçtı mı o? Kaçması doğru sonuçta ama ben sana sinirlenmezdim ki be!

Asıl konumuz; ADIMI BİLİYOR!

Ağrı falan kalmadı bende ya... Ne güzel de dedi değil mi Selin diye. Eriyorum galiba şuan...

Heyecanından da anlaşılacağı üzere hoşlandığım bey adımı biliyormuş meğerse. Sen buna niye bu kadar sevindin demeyin sakın!  Beni hiç tanımadığını falan düşünüyordum meğer adımı bile biliyormuş...

...

Orda erimeye devam edip derse gitmedim. Teneffüs zili çalınca artık rezil olmamak adına normal hayatıma dönmeye çalıştım.

Sınıfa doğru yürüyordum ki biri üzerime atladı.

"Kardeşim nasılsın, iyi misin? Niye derse gelmedin? Çok mu kötü ağrıyordu?” Ceyda haliyle bayağı endişelenmişti anlaşılan. Aslında şu an onu sakinleştirmem gerekiyordu belki de ama benim de aklımın başında olmayacağı tutmuştu. Ve aklımdan geçen tek cümleyi söyleyiverdim:

"Adımı biliyor."

"Ne diyorsun kardeşim? Hii! Ağrı başına mı vurdu yoksa? Birtanecik kankam tamam geçecek."

"ADIMI BİLİYOR, ADIMI!"

"Kim ya?"

Gerizekalı bu kız ya!

"Sence kim adımı bilse deliririm, düşün biraz. Tabii ki Karhan."  Adını sesli bir şekilde söylemek dilimin uyuşmasına sebep oldu.

 
"Oha oha! Nerden bu samimiyet? Yoksa benden gizli konuştun mu?" 

Canım arkadaşım yine senaryolara dalmıştı ama onu bu tatlı rüya aleminden çıkarmam gerekiyordu. "Yok, yani konuştuk diyemem. Sadece iyi misin diye sordu o arada da adımı söyleyince de bende balatalar yandı tabii..." dedim sonunda yüzüme gelen saçma sırıtışla.

Ceyda bana 'bu mu yani' bakışı atınca da ona yüzümü dönüp sınıfa ilerlemeye başladım. Büyük ihtimalle bu kız akıllanmaz paragrafını okuyordur içinden.

...

RÜZGÂR GÜLÜ |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin