1.8

100 13 16
                                    

Onsekizinci bölüm| 🍕

Maç bittiğinde kızlar ile yemek yemeye gidecektik, yani öyle sözleşmiştik.

Yanımda olan Ömer ve Kerem'in de buna dahil olacağını hiç tahmin etmemiştim.

Şu an hepimiz (Ben, Ceyda, Sena, Ömer ve Kerem den bahsediyorum.) neli pizza yemek istediğimiz seçiyorduk.

Herkes seçimini yaptığında garsona sipariş verdik ve beklemeye başladık.

Ceyda saçlarını kurutamadığı için isyan edip duruyordu. Maçtan sonra duş almışlardı ve geç kalmamak için saçını kurutamamıştı.

Neyseki Sena'nın saçları çabuk kuruyordu.

"Of! Islak saçlarımla, ıslanmış bir köpeğe benziyorum." dediğini işittim en son.

"Bereni tak bence, üşüteceksin." dedim.

Hasta olmasını istemiyordum.

-Hastayken çekilmiyor.
+Şhh
-Gerçeklerden kaçamazsın Selin Akyürek.
+Sus.

Ceyda en sonunda beni dinleyip, pembe beresini kafasına geçirmişti.

Etrafa yorgun bakışlar atan Sena kafasını omzuma koydu.

Erkekler geldiği için kızlara olayları anlatamıyordum ve her geçen saniye içimde büyüyordu.

"Kızlar ölü gibisiniz ya! Canlanın biraz."

Kerem ortamı neşelendirmeye çalışıyordu ama Ömer'in de bizden farkı yoktu.

"Yorgunuz!" Üçümüzde aynı anda söylemiştik.

"Anladım yorgunsunuz." dedi Kerem ardından ayağa kalktı, "Ben bir ellerimi yıkayayım." deyip lavaboya yürüdü.

Masaya başımı koydum ve beklemeye başladım. Her an uyuyabilirdim.

Ömer de başını benim gibi masaya koydu ve bana bakmaya başladı.

Aslında tam olarak karşısına bakıyordu. Ben onun karşısında sayılırdım.

Bir süre bakıştık.

Gözleri gerçekten güzeldi.

Ne düşünüyor acaba?

Ben yine düşüncelere dalmışken telefonuma mesaj geldi.

Bilinmeyen numara: Bir Ömer bir Kerem bir Karhan. Vay anasını, etrafın boş kalmıyor.

Selin: Birincisi bundan sanane ikincisi Karhan benin etrafımda değil, hicbir zaman da olmadı.

Bilinmeyen numara: Olmasın zaten.

Selin: Sonra konuşalım.

Selin çevrimdışı.

Onunla konuşmak istemiyordum çünkü onunla konuşurken güzel kokusu çok yakınımdaymış gibi hissediyordum. Sanki burdaymış, yanımdaymış gibiydi.

Önce Kerem sonra da pizzalarımız masaya ulaştı.

Pizzaları yedikten sonra hepimiz daha enerjiktik.

"Öh, ne yedik ya?" dedi Ceyda karnını ovuşturarak.

Ona gülmüştüm.

"Gidelim mi ya? Geç oldu." dedi Sena ise.

Koluma baktığımda saatin 20:48 olduğunu gördüm.

Zaman ne çabuk geçmişti.

"Gidelim, şu hesabı halledip geliyorum." dedi Ömer.

RÜZGÂR GÜLÜ |yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin