Birkaç gündür devam eden telaşe sarmıştı yine konağın içini. Herkes bir işin ucundan tutuyor, ellerinden geldiğince yardım ediyorlardı. Gonca hatun herkese talimatlar veriyor, ayrıca sorulan sorulara da cevap veriyordu. Etrafta dört dönen Gonca hatunun başı dönmüştü iyice, biraz dinlenmek adına divana oturdu. Lakin Gonca hatun çok kısa bir süre oturabilmişti, herkes her şeyi Gonca hatuna soruyordu. Gonca hatun tatlı bir gülümsemeyle ayağa kalktı, tatlı telaşelerdi bunlar. Katlanması da kolay oluyordu elbet.
Yiğit odasında, namazını eda etmiş Kuran'ı Kerim okuyordu. Okumayı bitirdiğinde, Kuran'ı Kerim'i ahşap dolabın içine koydu tekrar. Camın yanında ki divana oturup, telaşla etrafta koşuşturan insanlara baktı. Hepsi iki insanın en mutlu günü için uğraşıyordu, komşuluk vazifelerini en güzel şekilde yerine getiriyorlardı hiç şüphesiz. Lakin bugün gerçekten Yiğit'in en mutlu günü müydü? Yiğit asla Aykız'ı üzmek istemiyordu, kalbini kırmaktan çok korkuyordu. Bu evlilik ona hiç doğru gelmese de, artık geri dönüşü yoktu. Sadece bir ömür sürecek mutsuzluğa katlanabileceğini sanmıyordu. Bir an önce Aykız'ın her şeyi anlatmasını istiyordu. Belki, tekrar başka kadına aşık olabileceği bir şeyler anlatırdı. Aykız, Yiğit'e hem bir o kadar yakın, hemde bir o kadar uzak geliyordu. Sanki arafta kalmıştı, aşık olabilirdi ama içinde ki sevgi çabucak duman oluyordu. İçindeki ses bir kibritin yanarak kendisini bitirdiği gibi, Yiğit'in içindeki sevgiyi bitirmişti. Yavaş yavaş, yanına yaklaşan her şeyi yakıp kavurarak, yanıp kül olmuştu. Sadece bir anlık, etrafını aydınlatan bir sevgi, sonunda küle dönüyordu. Yiğit Aykız'ı tanıdıkça, içinde ki özlem git gide büyüyordu. Hem Aykız'dan bu kadar nefret edip, hemde nasıl bu kadar çok beynini onunla meşgul edebilirdi ki. İçindeki ses sürekli beynini kemiriyordu, düşüncelerini değiştiriyordu. Sanki sürekli bu konuda kendisiyle çakışıyordu, kendi hislerinin farkında bile değildi.
Yiğit derin bir nefes aldı, düşüncelerinin içinde sıkışıp kaldığını hissetti bir an. Sadece zamanın akışına bırakmalıydı bazı şeyleri, böylece kolayca her şeyin üstesinden daha çabuk gelebilirdi. Anasının dediği gibi, zamanı gelince her şeyin değerini en güzel şekilde bildikleri zaman öğrenmesi daha hayırlı olacaktı belki de. Bu zamanın gelmesini tüm kalbiyle bekliyordu Yiğit. Düşüncelerinden sonunda sıyrılıp, ayağa kalktı. Bugün mutlu olması gerekiyordu, en azından deneyebilirdi. Tahta kapıyı açıp, merdivenlerden indi yavaşça. Bir saniyeliğine anasıyla göz göze gelmişlerdi. Gonca hatun öyle bir bakmıştı ki oğluna, Yiğit bütün duyguları anasının o buruk tebessümünde ve parıl parıl parlayan gözlerinde görmüştü. Yüreği burkuldu, herkes onların mutluluğu için uğraşıyordu. En çokta anası Yiğit için çabalıyor, onun mutlu olması için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu hep. Yiğit yüreği buruk bir şekilde çıktı konaktan, anası için bugün gülümsemeliydi.
Bu tatlı telaşe bir diğer konağı da sarmıştı. Gidilecek olan çeyizler özenle bohçalara yerleştiriliyordu. Herkesin hayran kaldığı çeyizler, bütün genç kızın hayallerini süsleyecek kadar güzeldi. Her şey el emeği göz nuruydu. Tek tek işlenmiş, özenle yapılmıştı her şey. Evin içini saran hüzün de herkesi etkilemişti, yüzünde buruk tebessüm vardı herkesin. Bu hüzün en çok Aykız'ı etkilemişti, hüzün kokuyordu Aykız tümüyle. Gözlerinden akan yaşlar, her zamanki gibi gözlerini ve burnunu kıpkırmızı yapmıştı. Aykız'ı gören herkes hayran kalıyordu, üstünde ki elbise o kadar zarif duruyordu ki, büyülenmemek elde değildi. Tamamıyla sade olan elbisesinin bel kısmı dar, etek kısmı ise bol iniyordu. Hiçbir işlemesi olmayan gelinliğinin, uzun bir pelerini vardı. Aykız peçesini henüz takmamıştı, ay gibi parlayan gözleri ağlayınca daha çok ön plana çıkmıştı. Aykız asla çıkamayacağı düşünce girdabına düşmüştü yine. Etrafta olan biteni şaşkınlıkla izliyordu, hala inanmadığı birçok şey vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİVANE-İ AŞK
SpiritualitéAşk kıştan sonra baharın gelmesi gibidir. Kışın güzelliklerle dolu, buz gibidir. Bahar, rengarenk çiçeklerle dolu, sıcacıktır. Aşkta böyledir işte. Hayatın güzelliklerle doludur aslında, ama her zaman bir şeyler eksik ve soğuktur. Aşk geldikten sonr...