Baekhyun odanın neredeyse ortasına geldiğinde, Yesung ayak seslerini henüz yeni duymuş ve okuduğu kitabı elinden adeta fırlatırcasına bırakmıştı.
"Küçük gezintiniz nasıldı?" diye sordu, heyecanını olağanca bir çabayla gizli tutmaya çalışarak.
Baekhyun koltuğa kurulduğunda cevabı yazıp gönderdi ve başını arkaya yaslayıp sesli bir nefes verdi.
"O küçük şeyi neyle besliyorsunuz? Enerjisi kesilecekmiş gibi durmuyor. Elinden zor kurtuldum."
"Kızım seni çok mu yordu?" Yesung'un yüzüne çarpık bir gülümseme hakimdi.
Baekhyun yüzünü Yesung'a dönerek 'Belli olmuyor mu?' bakışı atıktan hemen sonra göz devirmişti.
"İstersen biraz uyu. Benim yüzümden fazlasıyla uykusuz gece geçirdin."
"İyiyim ben. Uykum falan da yok."
Baekhyun hızla yazıp gönderi tuşladı. Aslında fena halde yorgundu. Gecelerdir gözüne doğru düzgün uyku girmemişti. Sadece onu yalnız bırakmak istemiyordu, hem saat neredeyse sekize geliyordu, birkaç saat daha dayanabilir sonra da gönül rahatlığıyla başını yastığa koyabilirdi.
"Film izlemeye ne dersin?" Diye öneride bulundu Yesung.
Şu an yapabildiği şeyler fazlasıyla sınırlıydı bedeni eski enerjisine kavuşana kadar yataktan çıkmanın akıl kârı bir iş olmadığının gayet bilincindeydi. Baekhyun dudak büzüp düşünürmüş gibi yaptıktan sonra başını olumlu anlamda salladı.
"Bilgisayar çalışma masasının çekmesinde getirebilir misin?" Yesung başucunda bulunan telefonu alıp birkaç numarayı tuşladı. "Baek dondurma mı mısır mı?"
Baekhyun bilgisayarı henüz kucağına aldığında şaşkınlıkla ona bakmış sonrasında soruyu mesaj yoluyla yanıtlamıştı.
Yesung mutfaktakilere siparişlerini söylerken aynı zamanda Baekhyun'un bilgisayarı yatağın üzerine yerleştirmesini izliyordu. Yanını pat patlayarak ona yer gösterirken arkasındaki yastığın birini Baekhyun'un sırtını yaslanması için yakına bir yere koydu. Baekhyun yerine geçerek laptopu kendi kucağına aldı ve çalıştırdı.
"Ne seyredelim?"
Baekhyun omuz silkerek sorudan olağanca gücüyle kaçındı. Yesung mümkün olduğunca sokularak ekrana yaklaştı.
"Immm bir bakalım."
Bir sayfadan diğerine atladı birkaç dakika gezindi. Sanki aradığını bulamıyormuş gibi yüzünü buruşturdu ve sonra başka bir siteye girdi. Bu durum yaklaşık on dakika devam etti.
Baekhyun bir şey söylemeden sabırla bekledi. Bir süre ellerini saçlarında gezdirip oyalanmaya çalıştı, bu süre içinde doğru düzgün bir film bulmasını umdu. Onu biraz daha seyrederse sinirlerine hâkim olamayacağını hissetti. Bu durum canına tak etmişti artık önüne gelen ilk filmi seçerek izlemeyi teklif etti. Yesung afişe baktı.
"Aynı yıldızın altında." Yesung imalı bir şekilde kaşlarını kaldırdığında sözüne devam etmişti.
"Bunu izlemek istediğine emin misin?"
Baekhyun bu film seçme işinde karasızlığı ortadan kaldırmak için seçmişti. Alttaki yazıda türünün ne olduğuna baktı romantik ve dram kelimelerini gördü.
'İşte bu gerçekten berbat bir film seçimi' diye kendi kendine söylendi Baekhyun.
"Ne olmuş yani erkekler romantik film izleyemez mi?" diye yazdı telefonu uzatırken, imalı bir şekilde bakarak durumdan sıyrılmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Suskun Sevgilim...
FanfictionKapat gözlerini ve bırak seni bastıran hislerini. Kapat gözlerini ve hiçbir şey için endişelenme. Eğer gözlerini kapatmazsan, konuşabileceğimizden daha fazla söz söyleyeceğim...