Baekhyun yataktan güçlükle kalktığında sürekli ertelediği alarmının işkence dolu sesine son verdi. Hafta sonu olmasına karşın Sara ve Nana'yı daha fazla aç bırakmaya gönlü razı gelmediği için birkaç saat erken kalkmıştı. Elini yüzünü bile yıkamadan yarı kapalı gözlerle salona geldiğinde bahçe kapısının açık olduğunu fark etti.
"Hadi ama beni tırmalamaktan zevk mi alıyorsun?"
Baekhyun dağınık saçlarını kaşıdı, boynunu sağa sola oynattı ve Chanyeol'un son derece neşeli sesinin geldiği bahçe kapısına doğru yürüdü.
"Hoşuna gitti değil mi? Sevimli kız."
Chanyeol Nana'yı bir bebek gibi kucaklamış ensesine burnunu sürtüp geri çekiliyor sonra öpüp sıkıca göğsüne bastırıp kendini benimsetmek için yapabildiği tüm şirinlikleri sergiliyordu.
"Artık arkadaşız değil mi?" Chanyeol son bir kez daha öptükten sonra onu kucağına koydu ve yüzünün görecek şekilde patilerinde nazikçe tuttu.
"Bir daha beni tırmalayacak mısın?"
Baekhyun tüm bu olan bitenleri yüzünde tatlı bir gülümseyişle seyretti.
"Yaaaa! Isırmak da yok." Chanyeol Nana'nın dişlerinden parmaklarını kurtarmaya çalışırken tatlı sert bakmış ve gülümsemişti.
"Hadi ama anlaştığımızı sanıyordum. Zor bir kızsın değil mi?" Chanyeol siyah hırkasının cebinden ıslak mama paketini çıkardı.
"Pekâlâ, bu yaş mamaya da hayır diyecek misin bakalım."
Nana ilk başta istifini bozmadı ambalaj açılıp ta kokusunu aldığında yelkenleri hemen suya indirmiş Chanyeol'un bacağına sürtünerek sevincini göstermişti.
Baekhyun sessizce yanlarına yaklaştığında Chanyeol dizlerini göğsüne çekmiş ellerini bacaklarına dolayarak çimlerin üstüne oturmuştu. Baekhyun, Chanyeol'un arkasına yavaşça çömelip kolunu boynuna dolayıp sıktı. Chanyeol korkuyla sıçradı.
"Tanrım Baek. Beni korkuttun. Şunu yapmaktan vazgeç. Bir gün kalpten gideceğim."
Baekhyun hınzır bir bakış atıp sırıtırken bacaklarını bağdaş yaparak yanına oturmuştu.
"Erkencisin. Öğleye kadar uyursun diye tahmin ediyordum."
Baekhyun telefonunu yanına almadığı için eliyle önce Nana'yı sonrada tastaki kedi mamasını gösterdi.
"Demek kediler yüzünden erken kalktın. Gördüğün gibi sorun çoktan çözüme kavuştu. Onlar yemeğini yedi biz ne yiyeceğiz. İstediğin özel bir şey varsa söyle onu pişireyim." Baekhyun başını olumsuz anlamda salladı.
"Kris uyuyor mu hala? Bugün eşyalarını toplamak için ona yardım etmeliyiz. Sınavlarda bitti artık bahane edecek bir durum kalmadığını biliyorsun. Bunu daha fazla erteleyemezsin Baek."
Baekhyun omuzları çökmüş bir şekilde iç çekti. Chanyeol kolunu onun omzuna yerleştirip kendine doğru çekti.
"Bizi görmeye sık sık geleceğini biliyorsun. Hem çok uzağa gitmiyor ki. Bir otobüs uzaklıkta olacak." Chanyeol tatlı tatlı gülümsemiş ve onunda aynını yapmasını istemişti.
"Somurtmayı kes. Yanında ben varım o kadar da kötü değil."
Chanyeol kolları arasında duran Baekhyun biraz daha kendine çekerek kocaman gülümseme eşliğinde sarstı. Baekhyun pis pis sırıttı ve kendisiyle alay eden arkadaşını acımasızca itekledi,başını kolları arasına gelecek şekilde dolayarak nefessiz kalmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Suskun Sevgilim...
FanfictionKapat gözlerini ve bırak seni bastıran hislerini. Kapat gözlerini ve hiçbir şey için endişelenme. Eğer gözlerini kapatmazsan, konuşabileceğimizden daha fazla söz söyleyeceğim...