Bilinmeyen Numara: Geç yazdığım için kusura bakmaBilinmeyen Numara: Birkaç şey oldu da
Bilinmeyen Numara: Uyudun mu sen?
Bilinmeyen Numara: Uyudun sanırım
Bilinmeyen Numara: İyi uykular
Mesajları yazdıktan sonra telefonumu bir kenara bırakıp yatağımdan kalktım. Kafamdaki tokayı çıkartıp masamın üzerinde koyduktan sonra ışığı söndürüp geri yatağıma girdim. Yarın okul olduğundan uyumam gerekliydi. Geç kalmaktan nefret eden biriydim.
Gözlerimi yumup sol tarafıma döndüm. Aklıma direkt olarak Kuzey düşerken anlamsızca gözlerimi açtım. Dün gece Ece ve Aslı'yla geçen gün okulda olanları konuşmuştuk. Her ne kadar Kamil'in peşinden o sınıfa gittiğimi söylemesemde onlar anlamıştı. Kuzey'in omzuma çarpıp beni suçlamasına kadar her şeyi anlatmıştım. Aslı her zamanki sözlerini söyleyip beni hiç şaşırtmamıştı.
"O iyi değil Derin ve sen onu iyileştirmek istiyorsun. Farkında değilsin. Kim birine bunu yapmak isterki? Seviyorsun işte Kuzey'i neden hala inkar ediyorsun?"
Çünkü sevdiğime kendim bile inanamıyorum. Evet Kuzey'i daha iyi bir insan yapmak istiyordum. Bunu yapıp yapamayacağımı bilmiyordum ama istiyordum. Ve bunun sebebi onun istemsizce insanlara kötü davranmasıydı. Mesela o gün bana çarpması ve beni suçlaması gibi. Benim bir suçum olmadığı halda sert ve kırıcı davranmıştı. İşte ben böyle bir Kuzey istemiyordum. Ona yardım etmek istiyordum.
Sırf ona yardım etmek istediğim için onu seviyor mu oluyordum?
...
Elimi ağzıma koyup esnememi gizledim. Belli ki uykumu alamamıştım. Ayılmak için girdiğim kantin sırasında daha sabahın bu saatinde bile yoğun bir sıra vardı. Bir kez daha esneyip bana gelen sırayla içimden şükür duası okuyarak kantinci ablaya "nescafe 2si 1 arada" dedim. O nescafemi hazırlarken bende cebimden bozuk para çıkardım. Sıcak bardağı elinden alırken bozuk parayı eline koydum. Paranın tam yettiğini bildiğim için direkt olarak sıradan çıktım ve ilerlemeye başladım. Elim yandığı için ikide bir bardağı tutan elimi değiştiriyordum. Bir sağla bir solla tutmanın sonucunda iki elimde artık yanmıştı ama ben hala kantinden çıkamamıştım.
O sırada bir başka el kahve bardağına sarındı. Bütün avucunun içiyle bardağı tutarken nasıl olurda eli yanmaz diye bağıran dehşetli gözlerimle bardağı elimden alana baktım. Ve bir kez daha dehşete düştüm. Karşımda ki Kuzey'di. Evet, evet bu Kuzey'di. Kuzey Alacalı.
Bana düz bir ifadeyle bakarken ben hala şok içerisinde onu izliyordum. Bakışlarım tekrar eline kaydı. Eli olduğu konumundaydı. Bardağın içinden alev attığını belli eden dumanlar çıkarken içimden geçirmeden edememiştim.
'Gerçekten hissetmiyordu'
Artık bir şeyler konuşmamız gerektiğini düşünürken yutkunup ağzımı araladım. "Teşekkür ederim" dediğimde kafasıyla beni onayladı.Yürümeye başladık ve yol boyunca hiç konuşmadık. Sınıfın kapısına kadar bardağı taşımıştı. Ayrılacağımız noktaya gelince artık dayanamayıp dudaklarımı hızla araladım. "Neden bana yardım ettin?" Benden pek hoşlanmazdı. Ben bu okula geçen yıl gelmiştim ve o zamandan beri iyi anlaşamazdık. Hatta pek muhatap bile olmazdık. Ben Kamil'le yakın arkadaş olmama rağmen.
Hafifçe gülümsemeye çalıştı. "Geçen gün çok kaba davrandım. İstemeden oldu. Ve birileri sürekli yardım edip insanları kırmamam gerektiğini söylüyor. Bir de onu dinleyeyim dedim" diye açıklayınca gözlerim şokla açılmıştı. O birileri bendim! O birileri benim Kuzey! Bardağı elime verene kadar yüzüne şaşkın şaşkın bakmıştım. Bardağı verip arkasını döndüğünde yüzümde büyüyen sırıtışla tekrar söyledim.
"Teşekkür ederim, sana ve o birilerine de"
...
Bilinmeyen Numara: Kulağıma gelen bu şey doğrumu
Kuzey: Ney?
Bilinmeyen Numara: Derin'e yardım etmişsin?
Bilinmeyen Numara: Birileri bana iyi olmamı söylüyor demişsin falan doğru mu?
Kuzey: Evet
Bilinmeyen Numara: yaaaaa :)
Kuzey: Birazda seni dinleyeyim dedim bakalım haklı mısın
Kuzey: da
Kuzey: Sen nerden öğrendin bunu
Bilinmeyen Numara: siz konuşuyorken arkadaşım duymuş
Bilinmeyen Numara: Senin keyfin mi yok?
Kuzey: Öyle denebilir
Bilinmeyen Numara: Neden ne oldu?
Kuzey: Sorumluluklar
Kuzey: Zorundalıklar
Kuzey: Yapmam gerekenler
Kuzey: Yorgunum
Bilinmeyen Numara: Ne oldu ki
Kuzey: Annemle konuştum da geçen olaydan beri biraz kırgın bana
Kuzey: Ne ettiysem gönlünü alamadım
Bilinmeyen Numara: Çiçek al annene
Kuzey: Neden?
Bilinmeyen Numara: Bilmiyorum çiçek al
Bilinmeyen Numara: İçimden geldi. Ben ne zaman biriyle küssem ona çiçek alırım
Bilinmeyen Numara: Çünkü ben çiçekleri çok severim ve biri bana çiçek aldığında sanki
Bilinmeyen Numara: Yaşamak için bana yeni bir neden vermiş gibi hissederim
Bilinmeyen Numara: Artık o çiçeği bakmakla sorumluyumdur ve o çiçek için yaşamalıyımdır
Bilinmeyen Numara: O yüzden bence çiçek al
Kuzey: Biliyor musun
Kuzey: Annem çiçekleri çok sever
Bilinmeyen Numara: Ne güzel işte hadi git al
Kuzey: Bilinmeyen
Kuzey: Sağol
Bilinmeyen Numara: Rica ederim :)
....
Durun durun siz ben daha ne ponçik yapacam Kuzeyi mfkfwklelme
Derin biraz daha sevmiyorum deyip dursun biz de Kuzey'i iyileştirelim.
Bölüm nasıldı?
Kendinize cici bakıyor musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hissiz || Texting
Teen Fiction-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Buna inanmıyorum Bilinmeyen Numara: Aşkı hissedemeyen biri nefretide hissedemez Bilinmeyen Numara: Sen, etrafını nefretle izleyen sen. Bilinmeyen Numara: Nefretten haberdar olup diğer tüm güzel duygulardan nasıl biha...