Selamlar.Bölüm sonunda önemli bir açıklama yapacağım. Okumadan geçmeyin.
Bu arada geciktiğim için sorry.
Good okumalarr.
...
"3, 2, 1."
Komutumun ardından baş parmağım yardımıyla fotoğrafı çektiğimde çıkan ufak flaş ve sesin ardından fotoğraf kameranın altında ki küçük boşluktan çıkmıştı. Fotoğrafı elime alıp sallamaya başladığımda herkes yerine oturmuştu. Fotoğrafın üzerinde ki karartı yavaşça geçince fotoğrafa baktım.
"Yaa bu da çok güzel çıkmış."
Gülümseyerek konuştuğumda fotoğrafı ve kamerayı diğer çektiklerimizin yanına bıraktım. Gülümseyişim hala yüzümde ki yerini korurken ilerleyip Kuzey'in yanına oturdum. Kolunu omzuma attığında bende başımı omzuna koymuştum.
Mutluydum.
Mutluyduk.
Gözlerim saate takıldığında neredeyse 8 buçuk olan saatle zamanın ne kadar hızlı aktığını düşünmeye başladım.
Kuzey ve Kamil'in arasında ki konuşmada bitince sessizlik ortamı hakimiyeti altına almıştı. Bir kaç dakika. Bu şekilde geçerken Kamil'in bir anda ayağa kalkıp el çırpmasıyla sessizlik bozulmuştu.
"E ne duruyoruz. Hadi hediye vakti!"
Hatırlamasıyla neredeyse unuttuğum hediyeler aklıma gelince "aaa evet" diyerek yerimden kalktım ve salon kapısına doğru yürüdüm. O sırada Kuzey "ne hediyesi?" diye sordu. Bu daha çok 'ne gerek vardı?' der gibiydi. Onu sallamayarak salondan çıktım ve odama girdim. Dolabımın içine koyduğum hediyeleri çıkarıp geri salona döndüm.
Elimdeki üç hediye paketini tek tek sahiplerine verdim. Ve kendi paketimi elimde tutarak Kuzey'e döndüm. Oturduğu yerden kalkıp gülümseyerek bize baktı.
"Bir de hepiniz ayrı ayrı almışsınız. Ne gerek vardı hediyeye?"
Mahçup bir ses tonuyla konuşunca yüzümde ki gülümseme daha çok büyüdü.
Allah'ım! Yerim!
İlk davranan Kamil oldu.
"Kardeşim benimkini zaten biliyorsun o yüzden ilk ben vereyim."
Kuzey gülerek, Kamil'in eline tutuşturduğu pakete baktı. Suratına "salak şey" ifadesi takınıp Kamil'e sarıldı. İkisi ayrıldıktan sonra Kuzey paketi açmaya başladı.
"Her sene aynı hediyeyi alıp bir de sürpriz olsun diye paketliyorsun ya ona yanıyorum."
Biz gülerken o paketi açıp içinden çıkan iki paket sigaraya baktı. Resmen gözleri parlamıştı.
Göz devirdim.
"Sen nasıl bir kralsın?"
Bir kez daha Kamil'i kendine çekip ona sarıldı. Tekrar göz devirdim. Bir kaç saniye sonra ayrıldıklarında Kamil dönüp bana baktı.
"En çok benim hediyemi sevecek demiştim."
Bilmiş bir ifadeyle konuşunca sinirlenip "daha benim hediye mi açmadı? Ne biliyorsun?" dedim. O dişlerini çıkarıp "hıı" dediğinde bir kez ve bir kez daha göz devirdim. Armızda ki bu tartışmayı bölen Ece olurken Kuzey'e hediyesini uzatıp "buda benden" demişti.
Kuzey "teşekkür ederim" diyerek elinde ki paketi aldı. İçinde film CD'si olduğundan Kamil'in bile hediyesinden ince gözüken paketi merakla açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hissiz || Texting
Teen Fiction-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Buna inanmıyorum Bilinmeyen Numara: Aşkı hissedemeyen biri nefretide hissedemez Bilinmeyen Numara: Sen, etrafını nefretle izleyen sen. Bilinmeyen Numara: Nefretten haberdar olup diğer tüm güzel duygulardan nasıl biha...