six

198 32 2
                                    

Zeynep Ulu;

Burcuların evine geldiğimizde, herkes bir yere kurulmuştu bile.

Biraz sohbet ettikten sonra yemek söylemeye karar verdik. Herkes fikrini söylerken, Baha ile ben aynı anda "Pizza!" diye bağırınca ikimizin yüzüne de utangaç bir gülümseme yerleşti.

Baha ile benim uzun uğraşlarımız sonucu pizza söylemeye karar verdik.

Pizzayı yedikten sonra sohbet etmeye devam ettik. Ardından Burcu'nun söylemesi üzerine bir şeyler içmeye karar verdik.

Burcu dolaptan birkaç içki çıkardı ve bardaklara doldurdu. Burcu tepsi ile içkileri götürürken ben Baha ile mutfakta çerezleri hazırlıyordum.

Cipsleri taslara koyduktan sonra onları alıp arkamı döndüm ve Baha ile göz göze geldim. Yüzümdeki gülümeseme gerginliğin etkisi ile bir anda solarken hala çok yakınımda duruyordu.

Baha Erdem;

Zeynep'in arkasında durmuş, hareketlerine tutuklu bakıyordum.

Bir anda bana dönmesini beklemiyordum. Aniden oluşan bu yakınlık biraz fazla gelmişti. Heyecanımı ne kadar bastırmaya çalışsam da, kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi atıyordu.

Yağmur'u gördüğüm zamanki şeylerin aynısı yaşıyordum. O etrafımda oldukça ona daha fazla bağlanacağımı biliyordum. Umarım Yağmur gibi olmaz. Bir daha böyle bir yıkımı kaldırabilir miyim? Doğrusu bilmiyorum ama sanmıyorum.

Ondan uzaklaşmam gerekiyordu. Ama, görse ayın bile rengini kıskanacağı ay ışığı gibi parlayan o güzel yeşil gözlerinden kendimi alamıyordum.

Bir süre böyle durduktan sonra, Burcu'nun sesini duyunca ikimiz de ona baktık. Burcu anlamaz bakışlarının yanı sıra aşırı mutlu olduğunu belirten bir gülümsemeyle karşımızda duruyordu.

"Hadi içeri gelin artık." dediğinde 'artık' kelimesine takılmıştım. Ne kadar süredir böyle duruyorduk acaba?

Sohbet ederken aynı zamanda içkilerimizi içiyorduk.

Ekibimizin en komik ve hayat dolu insanı olan Yiğit bir anda öne atılınca hepimiz susup bakışlarımızı ona kitledik.

"Bir oyun oynayalım mı?" dediğinde 'Ne?' diye sorma gereği duymadım. Nasıl olsa açıklayacağını biliyordum. İçtiği zaman asla susmuyordu.

Kimse hiçbir şey söylemediğinde "Tamam, tamam çok ısrar ettiniz anlatıyorum. Oyunun adı 'daha önce asla'. Herkes bir şey söylüyor ve biz yaptım ya da yapmadım diyoruz. Soruya cevap vermek istemeyen ise bir bardak içiyor." diye devam etti.

Bizden onay bekler bakışlar sergilediğinde onu cevapsız bırakmayıp "Bana uyar. " dedim.

Diğerleri de 'Tamam.' dediğinde oynamaya başlamıştık.

İlk önce Kuzey soracaktı. " Daha önce hiç aşık olmadım. " demişti.
Burcu ve Kuzey birbirlerine bakıp "Oldum." dediklerinde güldüm. Erva hiçbir şey söylemeyip ortada duran içkilerden birini kafasına diktiğinde şaşırmamıştım. Yiğit'e döndüğümde "Olmadım." dediğinde ise yine şaşırmamıştım. Zeynep'in cevabını merak ediyordum.

Hepimize bir göz gezdirip içkilerden birini içtiğinde hayal kırıklığına uğramıştım. Cevabı alamamıştım.

Benim Yağmur olayımı herkes bildiğinden çekinmedim ve "Oldum." dedim. Bunu söylememle herkes normal karşılarken, Zeynep'in bakışlarında hüzün gördüğüme yemin edebilirim.

Ardından Yiğit "Daha önce hayatımdaki hiçbir insana anlatmadığım bir şey yok." dediğinde ardından eklemeyi unutmadı ve "Cidden bir kişiye bile istisnasız ama." dedi.

MoonlightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin