04.01.2019

131 26 0
                                    

Baha Erdem ;

Kız kardeşimi kaybetmemin üstünden 4 yıl geçmişti.

Nasıl bir şey olduğunu bu tarihte kalbimi görebilseniz anlardınız.

Çünkü bunun bir tarifi yok.

Canım, bir parçam öldü.

Tam da 4 sene önce bugün.

Bugün hüznümü nasıl doruklarda yaşıyorsam, nefretimi de aynı seviyede yaşıyordum.

Buna sebep olduğu için Bartu'dan nefret ediyorum.

Aynı zamanda kardeşimi özlüyorum.

Ayrıca onun için, ona yazık olduğu için üzülüyordum.

Hüzün, özlem, nefret.

Tarifi olmayan duygular.

Aynı şeyi yaşamayanın kavrayamacağı duygular.

Bugün geldiğinde dışarı çıkmaz, telefonumu kullanmazdım. Sabahtan onun yanına gider öğlene kadar onunla konuşurdum. Beni duyabildiğini bir şekilde hissediyorum.

Akşama doğru eve gelip oturur, tekrar tekrar ve tekrar bunu düşünürdüm.

Yine bugün gelmişken aynen söylediğim şeyleri yapıyordum, bunları herkes bildiği için kimse beni aramazdı.

Ben bugün yapacaklarımı yapmıştım. Yanına gidip ona Zeynep'i ve geri kalan her şeyi anlattım. Onu ne kadar özlediğimi ve sevdiğimi eklemeyi unutmamıştım.

Eve geldikten sonra onu düşünürken ağlamıştım. Her zamanki gibi.

Ardından uyumuştum. Bugün farklı bir şey yapmamıştım. Hiçbir zaman yapmıyordum.

Sabah

Sabah telefonumun çalması ile uyandım. Kim olduğuna bakmadan açmış karşıdakinin konuşmasını beklemiştim.

Bir süre sessizlik olduktan sonra Zeynep bağırarak "Neredesin Baha? Dünden beri sana ulaşmaya çalışıyorum. Herkes 'bugün ulaşamazsın' diyor. Ne oluyor söyleyecek misin?" demişti.

Zeynep'e söylemeyi unutmuştum. Telaşlanması normaldi. "Sakin ol, iyiyim. Öğlen hep oturduğumuz kafede buluşalım anlatırım. Olur mu?" demiştim onunkinin aksine sakin bir sesle.

"Tamam. Olur." demişti Zeynep'te en sonunda sakin çıkan sesi ile. İkimizde "Görüşürüz." deyip kapattıktan sonra öğlen olmasını bekledim.

Öğlen

Zeynep'i bekliyordum.

Sonunda gelmişti. "Selam." dedikten sonra çantasını bile çıkarmadan bana sarıldı ve bir süre öyle durduk.

Onu özlemiştim. Her gün görüşüyorduk. Ona alışmıştım. Karşıma oturup açıklama bekler bir şekilde bana baktığında konuşmaya başladım ve ona her şeyi anlattım.

Dinlerken gözleri dolmuştu. Onun da kardeşi, ikizi ölmüştü. Anlayabiliyordu.

O gün bunun dışında hiçbir şey olmadı. Burcular bir şeyler yapmak istemişti fakat ikimizinde o anda kaldırabilecek kafası yoktu ve reddedip evlerimize gittik. Yorgun olduğumuzdan uyuduk.

MoonlightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin