- Onun Gerçek Yüzü : Yalnız ve Savunmasız -
Genç kız odasına çıkmak üzere merdivenlere yöneldiğinde, Luhan derin bir nefes alıp sakinleşmeyi denedi.
“Derdin ne?” diye sordu dişlerini sıkarken. “Ne bu tavırlar?”
“Bir de soruyorsun öyle mi?” diyerek ona döndü Mia. Alayla güldü. “Bu yaptıklarından ne kadar rahatsız olduğumu görmüyor musun?”
“Peki sen beni ne kadar rahatsız ettiğini görmüyor musun!” diye bağırdı Luhan aniden.
Mia gözlerini kırpıştırıp bir an geri gitmişti. Sonra dikleşti, ve ona doğru yürüdü.
“Sen, beni taciz ediyorsun. Ben sana hakaret ediyorum. Sence kim daha çok zarar görüyor!”
Luhan sinirle ona baktı. “Hakaretlerinden bıktım artık. Arkadaşlarımın yanında beni aşağılamandan da. Bunu daha öncede yaşadık, zararlı çıkan sen oluyorsun. Bunu sen yapıyorsun Mia. Seni sadece bu şekilde susturabiliyorsam, gerekirse canını yakarım.”
Mia’nın gözleri yeniden dolmuştu. “B-bana zarar vermekten zevk alıyorsun değil mi?”
“Bana başka bir çare bırakıyor musun?”
“Erkek adamım diye ortalarda dolanıyorsun, sen böyle mi erkeksin?”
Mia, hata ettiğini anladığında çok geçti. Genç adamın bakışları fena derecede değişti. Kızı ani bir hareketle duvarla arasına aldı ve siniriyle konuştu.
“Bana bunu deme hakkını sana kim veriyor? Peki. Madem böyle düşünüyorsun, senin hakkında düşündüklerimi söylememi ister misin?”
“İstediğini söyle. Zerre kadar değerin yok gözümde, senin laflarını umursamıyorum.”
“Arkadaşlarıma karşı sürtük gibi davranıyor olmandan rahatsız oluyorum. Onlara yakın olduğunda düşündüğüm kişi sen değilsin. “
Mia’nın açık kalan ağzını kapatması, beş dakikasını almıştı. Genç adamı sertçe ittirdi ve dayanamayıp tokadı geçirdi yüzüne.
“Hayatımda gördüğüm en adi herifsin.”
Mia tekrar merdivene yönelmişti ki, Luhan kendine geldi ve onu bileğinden çektiği gibi salona götürdü. Mia’yı koltuğa doğru ittiğinde, kız acı içinde bileğini ovalıyordu.
“Tek lafımla bunu yapacak hakkı kendinde buluyorsun demek.”
Mia cevap vermek yerine kafasını çevirdi ve gözyaşlarının düşmesine izin verdi. Sinirinden titriyordu.
“Bana kimse böyle diyemez.” Dedi kendini topladığında. “Kim bana hakaret ederse, ona cezasını veririm. Ben güçlü biriyim.”
“Ne kadar güzel aile terbiyesi ama.”
Mia yerinden kalktığında, genç adamın yüzünde ikinci bir tokat patlamıştı.
“Bir daha ailem hakkında konuşursan, yemin ederim elimde kalırsın. Haddini bil!”
“Şu ana kadar bana ettiğin hakaretler için ben ne yapmalıyım peki?” diye bağırdı Luhan sinirle. “Bana istemediğim şeyler yaptırıyorsun. En sonunda susuyorsun, ama benim canım yanmış oluyor. Seninle iyi anlaşmadığımızı biliyorum ama sana zarar vermek hoşuma mı gidiyor sence?”
“Kes sesini!” diye bağırdı Mia.
180 derecelik evrimini geçirmişti. Artık, durdurulamayacak kadar sinirliydi. Yumruğunu geçirdiği vitrin camı tuzla buz olurken, Mia sinirle Luhan’a döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/20350858-288-k71934.jpg)