- Huysuz Gelin & Güzel Damat -
Aynada kendisine baktı genç kız. Hep giymeyi hayal ettiği gelinliği nihayet giymişti. Fakat hayallerindeki düğün, bu değildi. İçinde, kendini melek gibi hissetmesi gerekirken, sadece yalnız ve çaresiz hissediyordu. Ellerini beline koyup yan döndü. Sonra arkasını dönüp bir de arkadan baktı.
Nedimesi yanına geldiğinde ona bakıp gülümsemeye çalıştı. Ama zorlasa da gülmüyordu yüzü.
Kızgındı. Ve çaresizdi.
Dikleşip aynaya döndü tekrar. Oldukça güzel yapılan hafif makyajına, ve özenle hazırlanan saçlarına baktı.
Tam isteyebileceği tarzdı bu. Sade ve şık.
“Çok göz alıcı görünüyorsun.” Dedi nedimesi.
Kıza cevap vermedi.
Kuzeni olan nedime elini gelinin çıplak omzuna koydu.
“Mia abla, bunu yaşadığın için çok üzgünüm.”
Hwang Mia. ‘HM Grup’un varisi.
Mia, kuzenine döndü. “Üzülme.”
Fazla konuşmuyordu. Eğer konuşursa ağlardı. Ve ağlamamalıydı. Bugün, güya en mutlu günüydü.
Ailesi, büyük bir iş bağlamak için onu kullanmıştı. Hiç tanımadığı, daha önce yüzünü bile görmediği biriyle hayatını birleştirmek zorundaydı.
Sadece on dakika sonra, evlenecekti.
İstemiyordu.
Şirketi tabii ki düşünüyordu, oranın gelecekteki sahibi tek çocuk olması sebebiyle Mia’ydı. Ama sırf bir iş için onu kullanmalarını hiç istememişti.
Hiç görmediği o adamdan da nefret ediyordu.
Hangi aileden demişlerdi?
Ah, tabii.
‘L&N Grup’un biricik oğlu. Lu Han.’
Mia öfkeyle başını kaldırdı. Düşünmek istemiyordu, bunu her yaptığında aklını kaçıracak gibi oluyordu.
“Ben damadı gördüm.” Dedi kuzeni Lyn.
Mia ona baktı. Adını çok duymasına rağmen Luhan’ı hiç görmemişti.
“Sen görmedin mi?” dedi Lyn kuzenine dehşetle bakarak.
Mia başını sallayınca Lyn’in ağzı kocaman açıldı.
“Abla onu nasıl tanımazsın, o Uzakdoğu’nun en meşhur grubunun üyesi!”
“Bunu duydum.” Dedi Mia umursamazca.
Bunu duymuştu, ama hiç araştırmamıştı. Çünkü zerre kadar ilgilenmiyordu. Zaten, sadece kağıt üstünde bir evlilik olacaktı. Asla o adamın kendisine dokunmasına izin vermeyecekti Mia. Hele bir dokunmaya kalksın, üstün dövüş yetenekleriyle onu yere yapıştırmayı düşünüyordu.
Kapı açıldı, içeri Mia’nın ailesi girmişti. Mia onlara bakmadı bile.
“Kızım.” dedi annesi. “Hala mı aynı şey?”
Mia gözlerinde biriken yaşı geri tepmek için her şeyi yaptı.
“Sessiz olur musun?” dedi annesine sert bir sesle. “Rimelim akacak şimdi.”
Babası geldi arkasına. “Kızım ne kadar harika görünüyor. Çok mutlu olmalısın.”
‘Hiçte harika değilim….’ Diye düşündü Mia. ‘Mutlu da değilim.’
