Bizim oraların adeti farklıdır bir kız istendiğinde sülalenin bekarlarina tek tek sorarlar rızanız var mı diye. Bir kişi rızalık vermezse o isteme olmaz. Rızalık vermeyen kişinin gözü vardır ve onu onunla evledirirler. Bizimkiler kızı isteyip almışlar da abimin ağzı kulaklarına varıyor sevinçten. Onun sevinciyle bende seviniyorum. Ev eşyasını tamamını ben aldım büyük bir borcun altına girdim ama benim derdim borç harç değil, derdim buralardan kaçmak, gitmek. Babam istedikleri altınları almıştı borcu fırından 😂😂 dadanmaya başladı dükkana ve ben onu her gördüğümde yaşadığım hayata biraz daha kızgınlığım artıyordu.
Biz beş kardeşiz diye biliyorum ben babamın kimden kaç çocuğu olduğunu bilmiyorum. Adam ayaklı testesteron 😁😁😁 annemin üzerine kaç kişiyle daha evlendi onuda bilmiyorum. Üniversiteden kaptigini arsaya veya arabayla sote bir mekâna götürüyordu. Defalarca yakaladım gündüz vakti arsada, akşam üzeri yolda arabada vs. ona kızmadığım heran kendime ve kadınlara olan öfkem çığ gibi büyüyordu. Bu arada dükkana iyiden iyiye dadanmis kasadan para arakliyordu kuyumcu parası diye alıyor benimde sesim çıkmıyor. Ne de olsa bu ara abim için çalışıyorum 😉.
Birgün internette gezerken Özel harekat polisi alımları başladığını gördüm ve kayıt şartlarına baktım. Hepsi bana uyuyordu boy, kilo orantısı, yaş, askerliğimi de yapmıştım neden olmasın dedim. Evet özel harekât olup buradan öyle gitmeye karar verdim hazırlıklar başladı her akşam koşu, mekik, şınav, barfiks vs. spora başladım fit bir vücuda sahibim ama bu sınavda o duruma bakmıyorlar belli standartları yakalayamazsan kazanamazsın. Önümde bir kaç ay var ve her gün artıra artıra devam etmem gerekiyor bunun içinde gece hayatına cekiduzen vermem gerekiyor ve yapabilirim.
Sabah erkenden fırına geliyor akşam hasılatı alıp çıkıp gidiyorum akşam spor yapıp eve gece yarısı gibi geliyorum artık. Uyuyup dinleniyorum dinlenebildigim kadar sabah aynı tempo devam. Fırından çok iyi kazanıyorum öğlene kadar ekmek, poğaça öğleden sonra lahmacun yapıyorum. Akşam hasılatı üç binin altına düşmüyor şükür. Bu işte beni sıkan tek şey düzenin yok ve vücut seni nereye kadar taşıyabilir. Annem olmasa çoktan gitmiştim buralardan eminim ama varlığı dünyalara değer anam kıyamıyor bize ve aldatildigini bile bile bizim için katlanıyordu babama.
Aylar çok hızlı geçti ve sınav zamanı geldi. Günlerin nasıl geçtiğini anlamamıştım yazılı sınava girdik çok iyiydi sınavım. Sonuçlar açıklandığında spor sınavına hak kazanmıştım ve hazırdım. Takılmadan onuda geçtim polis oluyorum hemde özel harekât içim içime sığmıyor. En son sözlü mülakat ve ben onuda geçmiştim. Sağlık raporunun ardından arşiv araştırması yapılacak sıkıntısı olmayan atanacak yeri bekleyecek artık. Hastaneye gittiğimizde rapor alamadım renk körlüğü testini geçemedim. Net görüyorum ama doktorun gözünde göremiyorum daha doğrusu renkleri secemiyorum. O kadar dünyam yıkıldı ki ağlamamak için kendimi zor tuttum. Dizlerimin üzerine çöktüm dişlerimi sıkıyor içten içe yirtiniyorum böyle iş olur mu? Yazık değil mi emeklerime?
Hastaneden ayrıldığımda gözüm raporu alan çocuklara döndü ve bir daha kahrettim. Aylarca emek vermişim çalışıp çabalayıp bir yere gelmişim bir iki renkten hakkımı alamamışım ne saçma değil mi. Dükkana geri dönerken yolda güvenlik kursu tabelasını gördüm pratik akıl dedim güvenlik de polislik sayılır bide silahlı bir iş buldunuz mu sizden daha kralı yoktur diye düşündüm gittim konuştum şartlarını öğrendim. Orayada sağlık raporu istiyorlar durumumu anlattım sıkıntı olmaz bizde dediler. Kayıt yaptırdım kurstan çıktım biraz olsun mutlu oldum tabii öfkemi kesmedi ama bir şans daha geldi diye düşündüm.
Dükkana geldiğimde babamın gelip yine para aldığını öğrendim.
" Alooo neredesin baba."
" Dükkana yakınım hayırdır sen beni aradın."
" İyi dükkana yakınsan çık gel birşey konuşacağız."
Çok uzun sürmedi gelmesi ve ben öfkemi atacağım yeri buldum bütün hırsımı, sinirimi bundan çıkaracağım." Bundan sonra bu dükkana bir daha gelmeyeceksin, bu kasadan para almayacaksın."
" Ne diyon lan sen kime bağırıyorsun dangalak herif. Babanım ben senin."
" Bana küfretme sana tek şey söylüyorum bundan böyle burada görmeyecem seni. Bu dükkan benim, bu kasa benim, bu para benim. Senin kuruşun yok burada."
"Ananı si.....meseydim sen olamazdın benim tassagimdan düştün şimdi beni mi istemiyorsun it."
"Anamın saçının teline kurban ol. Evet seni istemiyorum çevremde senin orosbularina yedirecek param yok benim."
" Ulan param param param ne paraymis mk kuyumcunun borcunu ödüyorum buradan aldığımla sen kimsin lan sana minnet edeyim şerefsiz. Benim hayatım beni alâkadar eder bir daha ağzına almayacaksın dalağını sikerim senin cigersiz piç."
" Çık dışarı cikkkkkk. Bana dövdürme kendini küfretme bana dedim babaymis. Senin yaptığını benim arsadaki köpekler de yapıyor."
Gözlerimde şimşekler çaktı yediğim tokadın etkisiyle. Ardını döndü gitti abim yanıma koştu bir hızla biraz su içirdiler ve yüzümü yikadilar. Kendime ancak telefonum çaldığında gelebildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Adam...
Kurgu OlmayanYa eski hayatına geri dönecekti ya sıfırdan ve yalnız bir hayat kurmayı öğrenecekti. Türkiye'nin doğusundan batısına uzanan bir hikâye.