KUSURSUZ BİR HIRSIZLIK.
HESAP EDİLMEYEN ENGEL.
Mirza Barın ERYAMAN, kusursuz planın en büyük oyunbozanı olacaktır.
Aralarında Hazal ZÜMRÜT'ün de bulunduğu dört sıra dışı arkadaşın planladığı kusursuz hırsızlığın sonuçları pek de bekledikleri gib...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
"Bence kesin yakalanacağız. Bu plan hiç kafama yatmadı."
"Bir kere de olumlu konuşur musun Sefa!" diye payladı Hazal. Mirza Barın Eryaman'ın dev malikânesinin karşı sokağında bu sabah kiraladıkları siyah Volkswagen Transporter modeli araçta pusuda bekliyorlardı.
"Evet abicim ya, içimizi baydın sabahtan beri. Her şey yolunda gidecek, bak Cem her şeyi düşünmüş. Her şey profesyonelce..."
"En büyük korkum da bu yüzden ya zaten," diye mırıldandı Sefa, huysuzca.
"Ben buradayım ve seni duyabiliyorum," dedi Cem en arka koltuktan.
Hazal, merakla ona doğru baktı. Cem, sürekli elinde telefon ve kucağındaki bilgisayarla bir şeylerle uğraş haldeydi. Bu çocuğun ne yaptığını gerçekten merak ediyordu. Böyle gizemli tiplerden her zaman için hoşlanmamıştı. O net insanları severdi. Gizli kalan şeyler onu hep huzursuz ediyordu.
"Daha ne kadar bekleyeceğiz?" diye sordu genç kız Cem'e doğru seslenerek.
"Gece 11'e daha 15 dakika var. Evden henüz çıkmadılar. Vaktimiz var. Son bir kez planın üzerinden geçelim isterseniz." Cem, ayağı kalkıp öne doğru geldi ve yanlarına oturdu.
"Ferdi, ilk iş kamera ve alarm sistemini devre dışı bırakmamız gerekiyor. Bu görev sende. Ana sistem garajdan girince sol kapıda. Tavan arasına gizlendiği için onu bulması biraz zaman alacak. Biraz elini çabuk tutman lazım biliyorsun değil mi?"
Ferdi, başını hızlıca evet anlamında salladı.
Sefa, yine araya girme gereği duydu. "Bir dakika bir dakika... Sen bu eve saklanan bu kadar gizli ve önemli şeyin yerini nasıl bu kadar net bilebiliyorsun?" diye sordu şüpheyle. Kaşlarını yine çatmıştı.
Cem, elini siyah deri ceketinin cebine koydu ve çarpık bir gülümsemeyle, "Bu evin kamera ve alarm sistemini kuran adam arkadaşım desem?" dedi ve ukala bir şekilde göz kırptı.
Sefa, artık pes etti. Bu adamı ne zaman sorgulasa hep beklenmedik cevaplar alıyordu. Cem'in bu ilginç bağlantılarına şaşıp kalmıştı. Bu adamın bu evden ne almak istediğini çok merak ediyordu. Bu eve girmek için bu kadar uğraşan bir adam, herhalde buna değecek bir şeyin peşindeydi. Asıl Sefa'yı huzursuz eden olay da buydu. Onların amacı yalnızca kasadaki paraları alıp kaçmaktı ancak Cem'in bilinmeyen sebepleri onların başına iş aşacağı korkusu onun sakinleşmesine sürekli engel oluyordu. Allah şahit, işin ucunda Hazal'ın hatırı olmasaydı, böyle bir saçmalığın içine asla girmezdi. Ama kahretsin ki bu kıza yok diyemiyordu.
