Beşinci Bölüm

2.6K 203 23
                                    


BEŞİNCİ BÖLÜM 




"Nihayet baş başa kalabildik."

Hazal, Mirza Barın'dan işittiği sözlerle olduğu yere çivilenip kalmıştı. Korku, tüm bedenini esir almıştı. Ne diyordu bu adam böyle?

"Korktun mu?" dedi genç adam arkasından, alaycı bir gülüşle.

Genç kız, yeşil gözlerini kıstı ve bir hışımla arkasını döndü. "Hayır. Senden neden korkayım ki?"

Mirza, birkaç adımda genç kızın karşısına dikilmişti. Hazal'ın dik dik bakışları her ne kadar onun sinirlerini oynatsa da, ona böyle karşı gelme cesaretini gösterdiği için ilgisini çekiyordu. "Korkmanı gerektirecek birçok sebep sayabilirim."

"Hayatım mahvolmuş zaten... Beni hiçbir şey korkutamaz artık."

Bu cevapla birlikte Mirza'nın kaşları çatıldı. Bu genç kızın paraya ihtiyacı vardı ve neden hırsızlık yapma gereği duymuştu anlam veremiyordu. Baştan aşağı karanlık gözleriyle genç kızı süzdü. Üstündeki kıyafetlerin kalitesiz olmadığını bir bakışta anlamıştı. "Neden paraya ihtiyacın var? Hem de hırsızlık yapacak kadar?"

Hazal, bu sorunun karşısında utanarak başını eğdi. Hala işlemiş olduğu suçun yükünü taşıyordu. Bu adamın evine girip parasını çalmaya teşebbüs etmişti ve hala adama karşı dik dik konuşuyordu. Gerçekten de bambaşka biri oluvermişti!

Ancak bu soru onu biraz olsun kendine getirdi. Yaptığı yanlışın farkındaydı. Bu adama karşı bir özür borçluydu. Her ne kadar bir özrün yeterli olmayacağını bilse de, içini biraz olsun rahatlatmak adına, "Özür dilerim," diye fısıldadı. Başını kaldırmamıştı. Çok kolay özür dileyen biri değildi. Genelde özür dilemesi gerekecek hatalar yapmaktan kaçınırdı.

Mirza, böyle bir cevap beklemiyordu. "Ne için?" diye sordu.

"Evine izinsizce girip paranı çalmak istediğim için. Sana neden paraya ihtiyacım olduğunu söyleyemem ama geçerli bir sebebim olduğunu bil."

Genç adam iki elini pantolon cebine koydu ve omuz silkti. "Ama ben sebebini öğrenmek istiyorum. Benim evime, odama, özelime girme cesaretini sana veren sebep neymiş çok merak ediyorum."

Hazal, başını iki yana salladı. "Söyleyemem. Lütfen... Beni serbest bırak. Ben burada kalamam. Babam merak eder. Telefonlarına bakmazsam bir terslik olduğunu anlar. Eve dönmezsem güvenlikten haberini alır."

Mirza, genç kızın sırt çantasını bir hamlede aldı. Hazal'ın, "Bırak!" diye itiraz etmesini aldırış etmeden çantanın içindekilerini kontrol etti. Telefon ve cüzdanını çıkardıktan sonra çantayı yere fırlattı.

Genç adam, telefonu eline alıp incelemeye koyuldu. "Hmm... Bir mesajın var."

"Ver telefonumu! Okuma mesajlarımı!" diye karşı çıktı ve Mirza'nın elindeki telefonunu almaya yeltendi ama Mirza bileğini tek hamlede kavradı.

"Bana karşı gelmekle çok yanlış yapıyorsun. Bir kadına karşı kötü olmak istemiyorum ama beni zorlama," dedi Mirza, tehditkâr bir sesle. Lacivert gözlerini Hazal'a hapsetmişti.

Hazal, bu adamın karanlık bakışlarından ürküyordu. Her ne kadar belli etmemek için elinden geleni yapsa da, yutkunmadan edemedi. Boğazına büyükçe bir yumru oturmuştu. Mesajın Civan'dan gelmiş olmaması için dua ediyordu. Olayların iyice kızışmasından deli gibi korkuyordu. Civan'ın böyle bir adamın eline esir düştüğünü öğrenirse neler olabileceğini düşünmek dahi istemiyordu.

KARANLIK NEFES (HIRSIZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin